4 Aralık 2010 Cumartesi

TÜRKİYE ALEYHİNDEKİ YENİ TUZAK: WİKİLEAKS BELGELERİ / Araştırmacı Yazar MUSTAFA YAZICI


Bütün dünyayı fitne ve fesada veren bu yeni haberler belge değil, birer terör ve savaş projesidir.. Casusların internet yoluyla Türkiye'ye saldırma plânlarının uygulamasıdır.

Bu uygulamadan en kârlı çıkan olarak İsrail kendinin olduğunu bizzat açıkladığına göre; bu haberlerin İsrail'in oyunu olduğunu herkes anladı. Fakat Dünya kamuoyu "ABD ve AB dostluğunun ve de politikalarının sonu mu geldi?" demekten de kendini alamadı.


Daha doğrusunu sorarsanız, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta Lübnan'da yaptığı İsrail'i katil ilân eden ve sorgulayan konuşmasıyla Sn. Devlet Bahçeli'nin bunu eleştiren konuşmasını Televizyonlarda duyduğum zaman kuşkulanmıştım.


Çünkü: Vaktiyle Konya'da Erbakan Hocanın yaptığı İsrail aleyhtarı Mitingdeki konuşmasına benzemişti. Çünkü: Su uyur düşman uyumaz.. İşte bu belgeler asıl düşmanların hiç uyumadığını çağımızda bir kere daha gösterdi.. Aynı şekilde Türkiye Başbakanına ve iktidarına saldırı başlatılırken bunun Türkiye'ye kurulmuş yeni bir tuzak olduğu da ortaya çıktı.


Bu kalleş internet saldırısının Türkiye Dış İşleri Bakanı Sn. Davudoğlu’nun Waşhington'da olduğu gece başlatılması gizli ecnebi niyetlerini de, dillerinin altındakileri de ortaya çıkardı. Neymiş: Türk Dış İşleri Bakanı çok tehlikeliymiş.. Sn. Erdoğan iki yüzlü politika uyguluyormuş.. Yüzden batıcı, kalpten Doğucu imiş.. Lâikliğe rağmen Türkiye'de İslâmiyet çok ilerlemişmiş... PKK; Türkiye tarafından çok dışlanıyormuş(Halbuki PKK Parti yapılarak, T.B.M.M’ne bile girdi).. Kıbrıs'tan hiç taviz verilmiyormuş.. AB Kriterlerine tam uyulmamışmış.. Türkiye ekonomisi istikrarsızmış.. İsrail çok köşeye sıkıştırılıyormuş.Türkiye İran'a karşı çıkmıyormuş.. Türk Ordusu ihtilâl yapmıyormuş... Türkiye, Ortadoğu ülkelerini hep örgütlemişmiş.. Daha neler neler.. Bunlar PKK ve İsrail'in yaptığı kötülüklerden çok mu? Demek ki: eğer böyle ise, Türkiye çok iyi yolda ama düşmanların işine gelmiyor... Bu nedenle hiç AB'ye giremezmiş.. Girmek şöyle dursun Türkiye ile Avrupa arasına bir Tampon Bölge kurulmalıymış..


Zaten ABD, AB ve İngiltere'nin bahaneleri buraya kadardı.. Atalarımız ne güzel demişler: "Domuzdan post, düşmandan dost olmaz" diye.. Türkiye'yi kullanamadılar mı hemen feryâdı basıyorlar.. Bu durumda batıdan dostluk ve barış beklenir mi? Şu anda Savaşçılar, barışçıları al aşağı etmek istiyorlar.. Güney Kore ile Kuzey Kore'yi dövüştürüp, seyretmek; silâh ,ilâç ve gıda satmak istiyorlar.. Türkiye'yi de yeniden Nato için Kore'ye yollayacaklar.. Türkiye'yi kullanmak istiyorlar. Reddetti mi hep bir ağızdan birlikte saldırıyorlar.. Yaralı aslana sırtlanların saldırıları gibi..... Türkiye'nin İsrail ve O'nun taşeronu olan PKK karşısında pes etmeyişinden, başarılı olmasından rahatsız oldular. Huylandılar.. Çünkü: oyunları bozuldu.. Türkiye'den çok korkuyorlar, amma kendi çirkinliklerini hiç hesaba katmıyorlar.. Dünyayı kendilerinin biliyorlar. Malum mağrur horozlar, Güneşin kendi ötüşleri yüzünden doğduğunu zannederler. Halbuki: Horozlar Güneşin doğuşuna göre öterler..


Hani, Hz. Musa(A.S.): "Ben de öldürür ve diriltirim" diyen Firavuna "Madem öyle benim Rabbim sabahleyin Güneşi Doğudan doğdurup batıdan batırıyor. Sen de Batıdan doğdur ve Doğudan battır bakalım?" deyince apışıp kalmıştı, ya bunlar da Türkiye karşısında öyle oluyorlar...


Hz. İbrahim(A.S.) de Nemrut’larla böyle uğraşmıştı.. Bugünkü İsrail, Kardeşleri olan Hz. Yusuf'u kuyuya atan Yahudilerin soyundan geliyorlar.. Hz. Yakub'un gerçek Allah yolundaki oğlu Yusuf'un soyundan değiller ki.. Altın Buzağıya tapanların neslinden.. Onun gurur duyduğu belgeler de işte böyle olur..


İsrail değil, Sn. Erdoğan’ı ABD Başkanı Obama'yı da devirmeye çalışıyor.. Bu nedenle bu belgeler dünyayı karıştırdığı için Sn. Erdoğan’ın Lübnan konuşmasını aşırı bulan Fransa, ABD ve İngiltere'yi bile şaşırttı. Bakalım Şimdi ne olacak.? Kulların kendine göre bir plânı varsa Yüce Allah’ın da kendine göre bir plânı var.. Acaba bu İnternet uydularının yerleştirildiği gökler kimin elindedir?


Belgeleri yayan “Assange” denilen kimse, kayıplara karıştı. ABD güya bu belgeleri sızdıranlara dava açmış.. İnterpol kırmızı bültenle onları arıyormuş.. Hani, ABD'ye rağmen veya haberi olmadan dünyada birşey olamazdı. ABD'de kim? Karıştıran dünyayı öyle karıştırıyor ki.. Belki kendisi karıştırıyor. Fakat bu daha çok onun aleyhine olmaktadır. Asıl Tarihi yanılgıları budur. Zararının acısını bu politik morfinin uyuşturması geçinde mutlaka anlayıp çekeceklerdir..


Ankara da belgeleri sızdırdığı söylenen diğer zanlı Eric Edelman'ı karanlık ilân etti. Bu şahıs da her gittiği ülkeyi bölen biriymiş... Belgelerin yayınlandığı yer hiçbir bombanın etkileyemeyeceği bir yer altı sığınağı imiş.. Kimin bu sığınak? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD ve Medyayı çok sert bir dille haklı olarak uyardı.


Bu "Bay Sızıntı" denilen kimse ABD ve Medyayı onu bulmamakla sorumlu tutarak suçladı. AKP içinde üç xxx'li bilinmeyen kodlu Brütüsler varmış... Bunlar da kim? Kimin adamları? Ortaya çıkarılacakmış.. Obama ve Putin de bunları kötülemiş.. Belgeler Sn. Erdoğan'ın dünürü Sadık Albayrak'a kadar atıflı saldırılarda bulunmuş.. Yani, Trabzon'a kadar saldırı ve şayia uzatılmış... Bu nedenle Sayın Erdoğan: "Bu adamın hayatı okuyup yazmakla geçmiştir. Başka bir şey bilmez” şeklinde açıklama yapmak mecburiyetinde kalmıştır.


Acaba bu İnternet Çamuru Trabzon'a neden sıçratılıyor dersiniz.. İyi düşününüz bakalım bulabilecek misiniz? "İsviçre Bankalarında parası var" diyenler için "ispat ederseniz istifa ederim. Fakat siz yerinizde durabilecek misiniz?" çıkışını yapmıştır. Köstebeğin bulunması için İç İşleri Bakanı da çalışma başlatmıştır. Bu sızıntının çıkış noktası ABD, İsrail ve PKK bağlantılı gösteriliyor. Bakalım bu radyasyon sızıntısında kimler yanacaktır? Bu ateşi hangi zâlimler yakmıştır? ABD'ye rağmen olduğu için ABD otoritesi gitgide sarsılmaktadır. Haberi varsa bu tehditten daha çok kan kaybetmektedir. Psikolojisi de bozulacaktır.


Öbür yan da Rusya’nın da Mafya devletine döndüğü, Mafya yoluyla PKK'ya silâh sattığı bu belgelerde açıklandı. Yani, hepsi PKK ile diyalogdadır. Yani, bunlar hep başta Türkiye aleyhine üretilen komplo teorileridir amma, bu radyasyon ateşinin içine bizzat kendileri düşmüşlerdir. Güya, Türkiye aleyhinde kamuoyu oluşturacaklardı. Türkiye daha çok takdir edildi ve güçlendi. İtimad sağladı. İki yüz elli bin belgenin sadece otuz adedi Türkiye aleyhine imiş..


Hepsi olsa ne olacak? Fâsıkların haber ve tehditleri geçerli mi? Ne işe yarar? Güya medeniler.. Kravatlı teknik zâlimlerin oyunu böyle olur. Tarihte kimin karşısına adaletle dikilebilmişlerdir? Kime mutluluk verebilmişlerdir..? Bu işin uluslararası uzmanı Sn. Aytunç ALTINDAL hepsinin art niyetlerini açıkladı.
Galiba, ABD, AB ve İsrail Politikalarının sonu geliyor. Birer birer bu zâlim politikalar iflâs ediyorlar.. Türkiye'nin vizeleri kaldırmasına bile tahammül edemediler..Türkiye'ye Füze kalkanı kurmaya uğraşıyorlar..


Türkiye kalpleri fethetmeye devam ettikçe onlar kıskanıp hased edecekler. Türkiye'ye yüz yüze bir şey yapamayanlar böyle kalleş oyunları oynuyorlar, böyle tuzakları kuruyorlar.. AKP'nin sonu gelmekle de Türkiye'nin sonu -asla- gelmez... Kendileri kendilerine çekidüzen versinler..


Tarih boyu Türkiye'ye kurdukları tuzaklara kendileri düşmeye başladılar. Böyle ciyaklamaları hep bu yüzdendir.. Timsah gözyaşlarına hiç kimseler aldanmasın.. Allah’ın düşürdüğünü hiç kimse çıkaramaz. Çıkardığını da hiç kimse düşüremez... Önce tövbekâr olsunlar.. Şer yolları ebedî değil. Şer iktidarları da.. Sonları görünüyor.. Wikileaks belgeleri de ne ki?


HOŞSADÂ

Mustafa YAZICI
Araştırmacı Yazar

DAM’DAN DÜŞEREK, AĞIR YARALANDI

 Akçaabat Doğanköy Beldesine bağlı Mucura(Ulan)Yaylasındaki evinin çatısında tamir yapmak amacıyla aracıyla yaylaya gidince, evinin bacasında tamir yaparken çatıdan düşerek, ağır yaralandı.



Kış sezonu nedeniyle göçlerin bulunmadığı yayla evinde inceleme yapmak üzere tek başına yayladaki evine giden Cengiz Terzi(38), evin bacasında tamir yaparken çatıdan düşerek, ağır yaralandı.


Şans eseri bir işi için yaylada bulunan Yavuz Yazıcı’nın duyduğu feryat üzerine olay mahalline geldiğinde Cengiz Terzi’nin evinin damından düşerek, ağır yaralandığını görünce yaralıyı hemen aracıyla hastaneye kaldırdı.


Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Cengiz Terzi’ye burada hemen müdahale edildi ve sağ kaburgalarının kırıldığı anlaşıldı. Tedavi altına alınan yaralının tedavisi 3. Kat 350 no.da devam etmektedir. Hayati bir tehlikesinin kalmadığı anlaşılan yaralı Cengiz Terzi’nin yakında taburcu edilmesi beklenmektedir.


Kaza anında yaylada bulunan Yavuz Yazıcı; yayla evinin damından düşerek büyük hayati tehlike atlatan Cengiz Terzi’nin kurtulmasına vesile olduğundan Doğanköy beldesinde büyük takdir topladı.




TRABZON HABER AJANSI

TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Trabzon’a Geliyor

TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu 5-6 Aralık 2010 Tarihlerinde Trabzon’da Çeşitli Ziyaretlerde Bulunacak..


AK parti Trabzon Milletvekili Safiye Seymenoğlu, AK Parti Ağrı Milletvekili Fatma Salman Kotan, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, AK Parti Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz, CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal’dan oluşan komisyon üyeleri ve beraberlerinde Komisyona katılacak olan Uzmanlar; Gökalp İzmir ve Aygül Fazlıoğlu ile birlikte ilimize yapacakları ziyaret programı aşağıya çıkarılmıştır.


05 Aralık 2010 Pazar günü Uzungö’de gezintiye katılacak olan komisyon üyeleri, 06 Aralık 2010 Pazartesi günü Kadın ve çocuklara yönelik faaliyet gösteren Değirmendere’deki Trabzon Toplum Merkezi’ni ziyaret edecekler.


Ardından Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık’ı ziyaret ettikten sonra Saat 19.30’da Zorlu Grand Otel’de Kamu Üniversite ve Kadın STK temsilcileri ile yapılacak olan toplantıya katılacaklardır. (V.B.)


TRABZON HABER AJANSI

VALİ KIZILCIK, BİR GRUP ENGELLİYİ MAKAMINDA KABUL ETTİ

 “Bir Gün Hepimiz Engelli Olabiliriz” diyen Vali Kızılcık’a bir engelli Çocuk: “Vali Bey, içimden geldiği gibi hareket edebilir miyim?” dedi. İzni alınca bacak bacak üstüne atıp çayını içen çocuk, daha sonra Valinin boynuna sarılarak, öptü.



3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, bir grup engelliyi makamında kabul etti. Vali Kızılcık makamında kabul ettiği engellilerle bir süre sohbet ederek sorunlarını dinledi.


Engelli vatandaşların, engelli olmayanlar kadar toplumda yaşama hakkı olduğunu belirten Vali Kızılcık, “ Bir gün hepimiz engelli olabiliriz. Engelliler gününüz kutlu olsun. Tabiî ki bu tür günlerin en büyük özelliği sizlerin de en az engelli olmayan vatandaşlarımız kadar bu toplumda yaşama hakkınız temel hak ve hürriyetleriniz devletten hizmet talep edebilme hakkınız olduğunu topluma ve yetkililere duyurabilmektir” dedi.


Ülkenin gelişmişliği engellisine verdiği haklarla doğru orantılı olduğunu belirten Vali Kızılcık, “Gerçekten toplumun tüm kesimlerine hak ettiği değeri veremeyen, ayrımcılık yapan, toplumların ve devletlerin medeniliğinden ve gelişmişliğinden bahsetmek mümkün değildir. Bu çerçevede hem yerel yönetimlerimiz, hem de devletimiz bu anlamda sizlerin daha iyi koşullarda yaşayabilmeniz ve toplumsal üretim hayatına katılabilmeniz için gerekli düzenlemeleri ve çalışmaları da yürütmektedir.


Toplumumuzda duyarlılığın daha fazla oluşması için şüphesiz sivil toplum kuruluşlarımızın ve bizlerin daha fazla işbirliği yapması, çaba sarf etmesi gerekmektedir. Oluşturduğumuz sivil toplum kuruluşları bu anlamda son derece önemlidir. Onların organizasyonu ve bizlerin desteğiyle ümit ediyoruz ki sizler için daha yaşanılabilir bir dünyayı kurmanın mutluluğunu duyacağız” dedi.


Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık kendisini ziyaret eden engelli vatandaşlara birer saat hediye etti.



Vali Kızılcık’ın kabulü esnasında Trabzon’a misafir olarak Tarsus’tan gelen engelli Fatih Yaylak, Vali Kızılcık ile görüşmesinden çok mutlu olduğunu belirterek, ”Trabzon’a misafir olarak gelmiştim kendi sakat arabamla Vali’yi görmek için buraya geldim. Çok mutlu oldum. Vali beyin vermiş olduğu hediyeyi ömrüm boyunca saklayacağım” dedi. Fatih Yaylak, Valinin verdiği hediyeye karşılık olarak kendisine bir tespih hediye etti.



Bir başka engelli çocuk da; “Vali Bey, içimden geldiği gibi hareket edebilir miyim?” deyince; Vali, “pek tabii istediğin şekilde hareket edebilirsin” dedi.



Çocuk bunun üzerine bacak bacak üstüne atarak, oturup çayını içti. Sonra da makam koltuğunda oturan Vali’nin boynuna sarılıp onu öptü. Engelli çocukları kabulde Trabzon Sosyal Hizmetler İl Müdürü Selim Çelenk de hazır bulundu.(V.B.)


TRABZON HABER AJANSI

2 Aralık 2010 Perşembe

TRABZON İL JANDARMA’DAN OPERASYON


Trabzon İl Jandarma Komutanlı Ekiplerince yapılan operasyonda bir miktar kaçak silah-mühimmat ve uyuşturucu yakalandı.



Trabzon İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince yapılan İstihbari çalışmalar sonucunda; Of İlçesinde N.D ve M.K. isimli şahısların Silah, Mühimmat ve Uyuşturucu Madde Kaçakçılığı yaptığı yönünde bilgiler elde edilmesi üzerine şahıslara ait ev ve eklentilerinde arama yapmak üzere adli makamlardan arama kararı alındı.


Trabzon İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince 30.11.2010 günü alınan arama kararına istinaden şahısların ev ve eklentilerinde yapılan arama faaliyeti sonucunda; (1) adet Kaleşnikov marka piyade tüfeği, (1) adet Kaleşnikov piyade tüfeği kasaturası, (3) adet tabanca, (22) adet silahlara ait şarjör,(867) adet çeşitli çap ve markalarda fişek ,(100) gram barut, (56) adet tabanca fişeği kapsülü, (41) adet silah tamirinde kullanılan mühtelif malzeme ve (200) gram kubar esrar maddesi ele geçirildi.


Olayla ilgili Cumhuriyet Savcısının talimatı alınarak, bahse konu ev ve eklentilerinde ele geçen silah ve uyuşturucu maddeye el konulmuştur.


Şüpheliler Cumhuriyet Savcılığına sevk edilerek, ifadesinin alınmasına müteakip tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (V.B.)


TRABZON HABER AJANSI

Vali Kızılcık’tan Dedikoduculara UYARI..!

Vali Kızılcık: “Küçük hesap peşinde koşanları Trabzonluların vicdanına havale ediyorum” dedi.


Vali Kızılcık, afet kapsamında Trabzon’a gelen son yılların en büyük ödeneğinin ilçelere paylaşımında haksızlık yapıldığına dair dedikoduları il genel meclisi üyeleri ile bir araya geldiği toplantıda cevaplandırdı.. Vali Kızılcık; “Kılı kırk yardık. Bu dedikoduları ürütenler küçük iş peşindeler” dedi..


İl Genel Meclisi’nin aralık ayı toplantılarının sona ermesi nedeniyle Vali Dr. Recep Kızılcık, İl Genel Meclisi üyelerine Akçaabat’ta bir yemek verdi.
Yemeğe İl Genel Meclisi Başkanı Haydar Revi ile İl Genel Meclisi üyelerinin yanı sıra Özel İdare Genel Sekreteri İbrahim Kul da katıldı.


Vali Kızılcık yemekte yaptığı değerlendirmede İl Özel İdarelerinin güçlendirilmesi gerektiğine değinerek, bunu yapmanın ancak kendilerine verilen yetkiyi daha etkin ve sorumluluk duygusu içinde kullandıkları sürece mümkün olabileceğini söyledi.


İl Özel İdaresi olarak sadece Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü mantığı ile Özel İdarenin yönetilemeyeceğinin de ifade etti..


Küçük Hesaplar Peşinde Olmamalıyız


Vali Kızılcık, özellikle Afet ve Acil Durum İl Müdürlüğü’nün Türkiye’de örnek bir konuma gelme aşamasında olduğunu belirtti. Bu fasıldan Trabzon’a gelen 7 milyon ek bütçe ödeneğinin ilçelere ve afete maruz kalan bölgelere dağıtımında haksızlık yapıldığı kayırma olduğu yönündeki değerlendirmelere de cevap verdi. Kızılcık


“Bu dedikoduları üretenleri Trabzon halkının vicdanına havale ediyorum. Kılı kırk yardık. Trabzon’un bütün köyleri ilçeleri bizim için aynı değerde aynı özellikte ve aynı hassasiyettedir” dedi.


Kızılcık, “Küçük hesaplar ve bugünü kurtarma peşinde olmayalım. Aldığımız her kararda bölgemizin tamamına hitap edebilecek düşüncede olmalıyız belki kaynak ayırarak değil ama büyük oranda fikri bazda bölgemize örnek olma şansına şansına sahibiz” şeklinde konuştu.


İl Genel Meclisi Başkanı Haydar Revi, Kasım ayının bütçe ayı olduğunu ve bu nedenle oldukça yoğun bir ay geçirdiklerini belirterek,

“Stratejik plana uygun olarak bütçe görüşmelerini tamamladık. 38 milyonluk bir bütçe yaptık. Bu yoğun çalışmalardan dolayı arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Sayın Valimize de böyle yoğun geçen bir ayın ardından bizleri bir araya getirdiği ve verdiği bu yemekten ötürü teşekkür ediyorum” dedi.


HABER ve FOTO: Erdoğan TAFLAN

Balıkçılık ve Akuakültür Komisyonu Toplandı

Orta Asya ve Kafkaslar Balıkçılık ve Akuakültür Komisyonu toplantısı dün Trabzon’da başladı: Sürdürülebilir kalkınmanın önemine vurgu yapıldı.



30 Kasım- 2 Aralık tarihleri arasında yapılacak olan ‘Orta Asya ve Kafkaslar Balıkçılık ve Akuakültür Komisyonu’ 3. Hazırlık Toplantısı 10 ülkeden (Afganistan, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, İran, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Rusya Federasyonu, Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan ve Ukrayna) temsilcilerinin katılımı ile dün başladı.



Açılışı Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık tarafından yapılan toplantıya Tarım Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ramazan Kadak ve FAO Bölge Ofisi Koordinatörü Mustapha Sınaceur başta olmak üzere üst düzey temsilci ve delegeler ile FAO Ofisinden uzmanlar katıldı. Vali Dr. Recep Kızılcık yaptığı konuşmada Orta Asya ve Kafkas bölge ülkeleri için sürdürülebilir kalkınmanın önemini vurgulayarak işbirliği imkânlarının her alanda geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Kızılcık şöyle konuştu:


“Artık küresel ısınma dediğimiz bir olgu hepimizin hayatının bir gerçeği ve parçası haline gelmiş. Aralık ayına girdiğimiz Kasım’ın son günü olan bugün de gördüğünüz gibi mevsim normallerinin üzerinde bir sıcaklık ile karşı karşıyayız. Buna bağlantılı olarak bir sürü olayın da beraberinde olumsuz yönde geliştiğini hepimiz biliyoruz.

Bu iklim değişikliğinin sonucu olarak 2008 yılında dünyada gıda fiyatında anormal artışla karşı karşıla kalınmıştır. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere konunun uzmanı organizasyonlar ve uzmanlar her zaman tarımsal ürünlerin, insanın yaşamı toplumun huzuru için son derece önemli olduğunu ifade ederken, özellikle sanayileşme ve daha sonra bilgi toplumu hizmet enformasyon ve teknoloji çağı dediğimiz çağı da teknolojinin daha fazla öncüleşmesi ile beraber belki de en azından zihin dünyamızda gıdanın tarımsal ürünlerin ikinci planda bırakıldığını görmekteyiz. Ancak bir anda dünya da insanlığı tekrar gerçeği daha iyi görmeye ve bu alanda daha hassas davranmaya ve bu alana daha fazla yatırım yapma gerekliliğine inanmaya başladı.”


Orta Asya ve Kafkaslar bölgesinde olan bir olumsuzluğun veya olumlu bir gelişmenin doğrudan bütün bölgeyi ilgilendirdiğine dikkat çeken Vali Kızılcık, söz konusu global etkilerin olumsuz etkilerini minimize edebilmek, iklim değişikliğinin bir gerçek olduğu dönemde bununla nasıl yaşanabileceği ya da bu krizi en iyi ne şekilde yönetilebileceğinin arayışı içerisinde olunması gerektiğini belirtti. Kızılcık konuşmasına şöyle devam etti.


“El birliği, güç birliği ve blok birliğinin son derece önemli olduğundan hareketle bu alanda başta Birleşmiş Milletler olmak üzere ve kırsal kalkınma su ürünleri alanında üretimi arttırabilme ve böylece insanlığın daha sürdürülebilir yaşamını ve kalkınmasını gerçekleştirebilmesi için çok önemli kararlara imza attık. Neticede alt yapısını hazırlamak için bir araya geldiğimiz hükümetler arası komisyonun kurulmasına da zemin hazırlamak için bir araya geldiğimiz hükümetler arası komisyonun kurulmasına da zemin hazırlamış olacaksınız.”


Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen toplantının başkanlığına Azerbaycan ve İran delegelerinin teklifleri ile Enstitü Müdürü Dr. Atilla Özdemir seçildi.



Kuruluş dokümanlarının hazırlanması sonrasında hazırlanacak anlaşma metni, üye ülkelerin Hükümet temsilcileri ve ilgili bakanların katılımı ile imza altına alınacak. (V.B.)


TRABZON HABER AJANSI

1 Aralık 2010 Çarşamba

OP. DR. SEDAT DALBAYRAK AÇIKLADI: “BAŞHEKİM YARDIMCISI DR. BAKKALOĞLU’NUN DURUMU İYİ…”


Ani Olarak Beyin Kanaması Geçiren Ahi Evren Göğüs, Kalp-Damar Cerrahi Hastanesi başhekim Yardımcısı Dr. Metin BAKKALOĞLU

Trabzon Ahi Evren Göğüs Kalp Damar Cerrahi Hastanesi başhekim yardımcısı Dr. Metin Bakkaloğlu’nu ziyaret ederek, sağlık durumu hakkında bilgi aldığımız Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Servisi Klinik Şefi Sedat Dalbayrak, “Hastanın durumu iyiye gidiyor” dedi.


Ani Olarak Beyin Kanaması Geçiren Ahi Evren Göğüs, Kalp-Damar Cerrahi Hastanesi başhekim Yardımcısı Dr. Metin BAKKALOĞLU


Trabzon Ahi Evren Göğüs Kalp Damar Cerrahi Hastanesi başhekim yardımcısı Dr. Metin Bakkaloğlu, dün akşam saatlerinde beyin kanaması geçirmesi nedeniyle acilen Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Servisince, “Subakut Subdural Hematom” tanısıyla bu sabah Beyin Cerrahi Klinik Şefi Uzm. Op. Dr. Sedat DALBAYRAK ve Beyin Cerrahı Opr. Dr. Murat AYTEN ve ekibi tarafından bugün Saat 08.00’de ameliyata alındı.

Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Klinik Şefi Op. Uzm. Dr. Sedat DALBAYRAK; FOTO: Muhammet YAVRUOĞLU


Trabzon Ahi Evren Göğüs Kalp Damar Cerrahi Hastanesi başhekim yardımcısı Dr. Metin Bakkaloğlu’nu ziyaret ederek, sağlık durumu hakkında bilgi aldığımız Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Servisi Klinik Şefi Dalbayrak, “Hastanın durumu iyiye gidiyor” dedi.



Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Klinik Şefi Op. Uzm. Dr. Sedat DALBAYRAK;
FOTO: Muhammet YAVRUOĞLU

Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Servisi Kilinik Şefi Uzm. Opr. Dr. Sedat DALBAYRAK’dan aldığımız bilgiye göre:

“Sayın Dr. Bakkaloğlu’nun kafasında beyin zarı ile beyin arasında birleşen kanlı su; günler, haftalar içinde yavaş yavaş gelişen bir kanama türü olup, sebebi daha önce geçirilmiş ve hatta hatırlanmayan küçük travmalar, küçük darbeler sonucu veya kan sulandırıcı kullanan yüksek tansiyonlu hastalar, kanama bozukluğu olanlarda görülebilir. Kronik Subakut Subdural Hematom nedeniyle ameliyat edilen hastanın başarılı geçen ameliyatı sonucu durumu iyiye gitmektedir” dedi.

Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Servisi 121 Nolu odada ziyaret ettiğimiz Dr. Bakkaoğlu’nun durumunu iyi gördük. Yatar halde fotoğrafını çekmemize izin verdiler. Ancak, yayınlanmamasını özellikle rica ettiler.

Sayın Dr. Metin Bakkaloğlu’na geçmiş olsun dileklerimizi iletir, Allah’tan acil şifalar dileriz.


Ani Olarak Beyin Kanaması Geçiren Ahi Evren Göğüs, Kalp-Damar Cerrahi Hastanesi
başhekim Yardımcısı Dr. Metin BAKKALOĞLU, Sağlık Bakanımız Prof. Dr. Recep AKDAĞ ile birlikte görülüyor.


HABER: TRABZON HABER AJANSI

NOT: SUBDURAL HEMATOM: Bir tür beyin kanamasıdır.
Beyni kap¬layan üç zardan biri olan dura mater’in altında kanamanın olmasıdır.

DR. METİN BAKKALOĞLU, ACİLEN AMELİYATA ALINDI


Trabzon Ahi Evren Göğüs Kalp Damar Cerrahi Hastanesi başhekim yardımcısı Dr. Metin Bakkaloğlu, dün akşam (30 Kasım Salı) saatlerinde acilen Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Servisine kaldırılarak, “Subakut Subdural Hematom” tanısıyla ameliyata alındı.


Trabzon Ahi Evren Göğüs Kalp Damar Cerrahi Hastanesi(GKDCEAH) başhekim yardımcısı Dr.Metin Bakkaloğlu, dün akşam (30 Kasım Salı) saatlerinde aniden rahatsızlanması üzerine acilen Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Burada yapılan tetkiklerde “Subakut Subdural Hematom” teşhisi konularak, Beyin Cerrahisi Servisine yatırıldı.


Başhekim Yardımcısı Dr. Metin Bakkaloğlu, bugün (01 Aralık Çarşamba) Saat 08.00’de Beyin Cerrahı Op. Dr. Murat AYTEN tarafından ameliyata alındı.


Trabzon Ahi Evren GKDCEAH İdaresi tarafından yapılan açıklamada; “Sayın Dr. Metin Bakkaloğlu ve ailesine geçmiş olsun dileklerimizle Acil şifalar diliyoruz” denildi.

Kaynak: TRABZON HABER AJANSI
90/4 Tertip Asker Olarak, Bugün Birliğine Teslim Olmak Üzere Yolcu Ettiğimiz Genel Yayın Yönetmenimiz Mustafa Türkyılmaz, Bir VEDA MESAJI Yayınlayarak; “VATAN’A HİZMET İÇİN GİDİYORUM...” dedi.


Bugün(30.11.2010 Salı) Akçaabat Askerlik Şubesinden askere sevk evraklarını alan 90/4. tertip asker adayları Doğanköy Beldesinden aileler, akrabalar ve arkadaşların katılımı ile Saat 13.00’de Akçaabat Otogarında toplandılar. Otogarda büyük kalabalık birikti.


Askere gidecekler arasında Muzura.Net Genel Yayın Yönetmenimiz Mustafa Türkyılmaz da vardı. Mustafa Türkyılmaz, ailesi, akraba ve arkadaşlarıyla vedalaştıktan sonra sata 13.30’da bir seyahat firmasına ait otobüs ile Çanakkale’deki acemi birliğine hareket etti. Otobuse bininceye kadar soğukkanlılığını koruyan yönetmenimiz, otobüse bindikten sonra son kez kendisini uğurlayanlar arasına indirilince artık daha fazla ağlayanlara dayanamadı ve gözleri buğulandı. Çok duygulu anlar yaşandı. Ve otobüs asker Mustafa’yı da alarak, yola koyuldu. Uğurlar olsun kahraman askerim, genç fidanlarım. Uğurlar olsun Mustafa… Allah’ın izniyle hayırlısı ile gidin, hayırlısı ile gelin… Gönlümüz, aklımız hep sizinle… Vatan sizlere emanet Mustafa… Yolunuz açık, Yüce Allah yardımcınız olsun. Allah’a emanet olunuz can askerlerim.


Evet, Mustafa Türkyılmaz’dan Sevgili izleyicilerimize mesaj var. Şimdiden sizlere özlem duyuyor Mustafa…


“Muzura.Net” Sitemizin Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Türkyılmaz’ın Vatani Görevini yapmak Üzere Askere Gitmesi Nedeniyle yayınladığı VEDA MESAJI…




SEVGİLİ MUZURA.NET ZİYARETÇİLERİ....

Yaklaşık 2 yıldır Muzura.Net’te sizlerleyim. Eee.. Vakit geldi, şimdi vatan borcunu ödeme zamanı. Pek çok arkadaşım gibi ben de 15 aylık vatana hizmet için askere er olarak, gidiyorum. Acemi birliğim; Çanakkale 116. Jandarma Er Eğitim Alay Komutanlığı…


Sitemiz sayesinde çok insan tanıdım, çok kişi de bu arada beni tanımış oldu. Bazen iyi bazen de olumsuz anılar yaşadım. Ama olumlu yanları hep ağırlıktaydı. Ama gerçekten her şey çok güzeldi. Sizler hizmetin en iyisine layıksınız. Eğer sitemiz bugün kurulacak olsaydı, hiç düşünmez yine sizlere hizmet için yine kurardım.


Size hizmet yolunda bana en çok destek olan Arslan Yavruoğlu, Soner Tutkun, Muhammet Yavruoğlu, Özden Atmaca, Celal Atmaca, Belde Muhtarımız Bitti Yazıcı, Mehmet Birinci ve diğer yazar ve çizer büyüklerim ve fedakâr arkadaşlarıma ve siz saygıdeğer vatandaşlarımıza teşekkürü bir borç bilirim.


İnşallah, askerden sağ salim gelir, yine beldeme hizmet etmeye devam ederim. Sizlerle daha çok paylaşacak şeyler var. Fakat sizlerden ayrılığım daha fazla hüzünlü olmasın diye sözü uzatmak istemiyorum.


Ben askerde iken ‘Muzura.Net’ Sitemizi güvenli ellere teslim ediyorum. Haber-Yayın koordinatörümüz Muhammet Yavruoğlu ve Reklam ve Halkla İlişkiler Sorumlumuz Soner Tutkun, sitemizde yazı yazan değerli yazarlarımız ve her zaman olduğu gibi genel haberlerde gönüllü muhabirimiz; Mehmet Birinci ve beldemiz ile ilgili haberlerde ise Baki Sebetçi ve Hasan Sebetçi’nin hizmetlerinin devamını bekliyorum


Değerli büyüklerim, arkadaşlarım ve küçüklerim, beldemin güzel insanları, gurbet kahrını çeken, ta uzaklarda beldeme ve Karadeniz’ime hasret kalan değerli izleyicilerim, “Vatan’a Hizmet İçin Gidiyorum...” lütfen hakkınızı helal ediniz, benim de eğer hakkım varsa hepsi helal olsun. İnşallah askerliğimin bitiminde tekrar buluşuruz.


Sevgi ve Saygılarımla…


Mustafa Türkyılmaz
Muzura.Net Genel Yayın Yönetmeni














90/4. TERTİP ASKERLERİMİZ, BİRLİKLERİNE GİTMEYE BAŞLADI


Akçaabat Doğanköy Beldemizden 90/4. tertip askerlerimiz bugünden itibaren değişik otobüslerle acemi birliklerine hareket etmeye başladı.



Bilindiği üzere Türkiye’de gençler askere giderken her yeri büyük coşku sarar. Hele Karadeniz’de askere uğurlama törenleri daha bir başka olur. Hele de Trabzon’un ilçe ve belde ve köylerinde… Bu amaçla Askerlik Şubesinden sülüslerini alan gençler köy ya da kentlerine koşarlar.


Tabii eskiden Akçaabat Doğanköy beldesinde asker uğurlama törenleri daha bir başka olurdu. Günler öncesinden hazırlıklar başlar. Eş, dost akrabalar ziyaret edilir. Mahalli sanatçıları eşliğinde horon halkaları kurulurdu. Hatta geceleyin bazı evlerde toplanılır, çaylar, kahveleri ıhlamurlar içilirken kemençe eşliğinde oyun halkaları kurulurdu. Askere uğurlamada köy sakinleri seferber olur. Eğlenceler Akçaabat’ın sahil kesimini kaplardı. Her muhit kendi askerini uğurlarken diğer muhitin eğlencelerine takılır, seyre dalardı. Gözyaşlarının oluk oluk aktığı uğurlama törenlerinde dualar, kucaklaşmalar birbirini takip ederdi.



Günümüzde Doğanköy Beldesi Merkez İlköğretim Okulu Avlusunda asker uğurlama törenleri yapılmaktadır. Bu yıl ki, Asker Uğurlama Törenleri DOĞ-DER’in el atmasıyla daha bir başka oldu. Birçok sanatçı çağrıldı. Eş, dost, akrabalarla askerler bu alanda görüşüp kucaklaştı. Yavuklusu olanlar onlara son kez nazar etti. Bundan sonra ev ev gezilip vedalaşıldı. Uğurlamadan önceki gece asker evleri dolup taştı. Helallikler alındı.



Askere uğurlama günü herkes Akçaabat’a doldu. Akçaabat insanlarla doldu, taştı. Herkes askerinin etrafında toplanırken diğer askerleri de yolcu etmeyi unutmadı. Askerler aileleri akrabaları ve arkadaşlarıyla hatıra fotoğrafları çektirdiler. Ve hareket saati yaklaştıkça kalplerde daralma, heyecan ve özlem duyguları kabarmaya başladı. Anneler, yakın akraba hanımlar, yavuklular gizliden gizliye ağlamaya başladı. Asker arabaya binince, göz pınarları taşmaya, sükûnetlerin yerini ağlaşmalar almaya başladı. Bazı askerler ellerde havalara fırlatıldı. Bazılarına şaka olsun diye takılmalar, ağzına yalancı emzikler vermeler oldu. Bir festival havasında askerlerimiz uğurlanmaya başlandı.



Askerlerin aynı saatlerde aynı araçlarda hareket etmeleri daha yararlı olurdu ama her nedense ileri gelenler böyle bir şeyi akıl edemediler.



Bugün vatan hizmet için, askere uğurlanmak yiğit ve genç delikanlılar dimdik ayakta… Hepsi de sorumluluklarının bilincinde… Gururla, iftiharla vatana hizmet etmek için bu görevi yerine getirmeye amade olarak yeni bir hayatın başlangıcının eşiğinde...


Mehmed’im bu bir nöbettir. Sizin büyükleriniz bu görevi yerine getirdi. Şimdi sıra sizde.. Vatan için sınırda nöbet sırası sizde. Artık siz vatanın bağrından çıkan ve her birinizin ortak adı olan Mehmetçik isminin ağırlığını taşıyor ve yaşıyorsunuz. Mehmetçik demek Hz. Muhammed Rasulullah’ın Askeri demek…


Mehmetçiğin makamını şan ve şerefini ölçecek ne bir terazi, ne bir endaze ne bir kıstas, ne de bir mikyas vardır. Allah'ın Rasülü (S.A.V.)'in mukaddes ve mübarek ismine duyduğu hürmet, saygı ve muhabbet yüzünden küçük bir değişiklik ile Muhammed'i Mehmed yapan, böylece İslam ülkelerinden hiç birinin eremediği bir ruh asaletinden, duygu cevherinden gelmektedir.



Bugün askere uğurladığımız gençlerimiz, anne, baba ve emeği geçenleri, tebrik ediyor, Yüce Allah’tan hayırlısı ile gidip vatani görevlerini yapıp, hayırlısı ile teskerelerini alıp gelmelerini diliyoruz.



Şimdi bu kutsal göreve uğurlamak için toplandığımız bu yerde, askerlerimiz için dua edelim. (Kaynak: http://www.vehbiaksit.net/)



ASKER UĞURLAMA DUASI

Ey Kâinatı yoktan var eden, her şeyi emrimize yar eden Ulu Allah’ım!
Lütfün ile bize bahşettiğin bunca nimetlere karşı layıkıyla şükürden aciziz. Bu aczimizin ifadesi ile ellerimizi huzuruna açtık, boynumuzu büktük, yalnız sana ibadete ediyor ve yalnız Sen'den yardım diliyoruz. Dualarımızı kabul eyle Ya Rabbi!


Ey bütün dertlere şifa bahşeden Rabb’imiz! Hasta gönüllerimizi iyileştir, dertli kullarına deva, hasta kullarına şifalar ihsan eyle Ya Rabbi! Bütün işlerimizin akıbetini hayırlı eyle. Bize dünyada ve ahirette iyilik ve güzellikler ver. Bizleri cehennem azabından koru Ya Rabbi!


Ya ilah-el alemin! Korkmayan kalpten, işitilmeyen ve kabul olmayan duadan, doymayan nefisten ve fayda vermeyen ilimden sana sığınırız. Ölümün şiddetinden ve sıkıntısından, cehennem ve kabir azabından, gevşeklik ve ihtiyarlıktan, zenginliğin ve fakirliğin fitnesinden Sana sığınırız. Bütün hata ve günahlarımızı yıkayarak, arınmış bir kul olarak huzuruna çıkmayı bizlere nasip eyle Ya Rabbi! Aç gözlülükten, dünyaya meyletmekten, uzun ömür peşinde koşmaktan bizleri muhafaza buyur Ya Rabbi!


Ya Rabbi! Şu anda huzurunda büyük bir ümitle sana el açan, vatanına, milletine hizmet için, vatanına kurban olsun diye eline kına yakılan yiğitlerin, Mehmetçiklerin, annelerin, babaların, kardeşlerin, eşlerin, çocukların, akrabaların, komşuların yapmış oldukları duaları kabul eyle, kalplerindeki güzel ve halis istekleri Sen makbul eyle.


Hep birlikte, büyük bir coşkuyla askere uğurladığımız evlatlarımızı, vatanına, milletine bağlı olarak yetişmelerini ve sağ salim olarak yurtlarına dönmelerini nasip eyle...


Askerlerimizin istikballerini parlak, kıyamet gününde yüzlerini ak eyle Ya Rabbi! Halk içinde imanlarıyla itibarlı, millet ve memleketimize faydalı olmalarını müyesser eyle Ya Rabbi!


Ey Rabb’imiz! Dinimizi, Kur'an'ımızı, ırzımızı, namusumuzu, iffetimizi, şerefimizi, ordumuzu, yurdumuzu muhafaza eyle. Memleketimize göz diken düşmanlara ve memleketin kötülüğüne çalışanlara fırsat verme Ya Rabbi!


Dinimize yardım edenleri iki cihanda aziz eyle, her türlü hizmetlerinde muvaffak eyle Ya Rabbi! Senin yolundan, Kur'an yolundan, İslam'ın yolundan bizleri ayırma Ya Rabbi!


Bu aziz vatanı korumak, İslam'ın sancağını dalgalandırmak için cepheden cepheye koşan ve bu uğurda canını feda eden bütün şehitlerimizin ruhunu şad, mekanlarını cennet eyle Ya Rabbi!...


Bugün burada, canı, gözü gibi büyüttüğü fidan gibi delikanlıları, genç yiğitleri yetiştiren ve onurla, iftiharla, dualarla başı dik, alnı açık, gururla, göğsünü gere gere askere uğurlayan annelerin, babaların, emeği geçenlerin kalplerinden geçen duaları da kabul eyle.


Allah’ım! Askerlerimizin askerliğini mübarek, yollarını açık eyle. Askerlerimize güle güle gitmeyi, güle güle gelmeyi nasip kıl Ya Rabb’im. Onları senin varlığına, birliğine emanet ediyoruz. Dualarımızı kabul buyur, Ey Kimsesizlerin Kimsesi, Ey Çaresizlerin Çaresi Allah’ım. AMİN…




TRABZON HABER AJANSI-30.11.2010


























FOTOĞRAFLAR: Muhammet YAVRUOĞLU