17 Aralık 2010 Cuma

İLESAM’dan “TELİF HAKLARI KONFERANSI” yapıldı

İLESAM tarafından 17 Aralık 2010 Cuma Günü Saat 13.00’de Trabzon Kanuni Anadolu Lisesi Konferans Salonunda “TELİF HAKLARI” Konusunda Konferans düzenlendi.


İLESAM Trabzon İl Temsilciliği tarafından 17 Aralık 2010 Cuma Günü Saat 13.00’de Trabzon Kanuni Anadolu Lisesi Murat Mollaoğlu Kültür ve Sanat Merkezi’nde “TELİF HAKLARI” Konusunda Konferans düzenlendi.

Konferansa Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız, İLESAM Trabzon İl Temsilcisi Ahmet Musaoğlu, İLESAM İl Denetleme Komisyonu Üyesi H. Nurcan Yazıcı, Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Kansız, Trabzon Karikatürcüler ve Mizahçılar Derneği Başkan Yardımcısı Araştırmacı Yazar Mustafa Yazıcı, Türkiye Yazarlar Birliği Trabzon Şube Başkanı İbrahim Sağlam, Gazeteci Yazar Refik Karaağaçlı, Trabzon Şairler Derneği Başkanı Kadir Yeter, Yazar Salih Cengiz Aydemir, Yazar Haydar Çoruhlu, Şair Mustafa Hilmi Yıldırım, Şair Halit Macit, Belediye eski Personel Müdürü Hüseyin Akyüz, Sanatçı Şükran Üst, bazı sanatçılar, gazeteciler, halktan sanatseverler, Kanuni Anadolu Lisesinden öğrenciler ve öğretmenler katıldı.


TELİF HAKLARI” konferansı 17 Aralık 2010 Cuma günü 13.30’da Trabzon Kanuni Anadolu Lisesi Murat Mollaoğlu Kültür ve Sanat Merkezi Konferans Salonunda H. Nurcan Yazıcının açılış konuşmasıyla başladı.


Ardından Telif hakları konusuna kısaca değinen İLESAM Trabzon İl Temsilcisi Ahmet Musaoğlu:

“Türkiye, korsan yayıncılık bakımından Dünya sıralamasında ilk sıralarında yer alıyor. Bugünkü konferansımızda ‘Telif Hakları’ bilincinin eğitim kurumları ve ülke genelinde geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması konusunda Sayın Genel başkanımız Mehmet Nuri Parmaksız tarafından önemli bilgiler sunulacaktır” dedi.

Bundan sonar kürsüye gelen Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Kansız kısa bir konuşma yaptı.




Ardından söz İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız; bir sohbet havası içerisinde telif hakları konusunda bazı bilgiler verdikten sonra özellikle gençleri fikri ve sanat eserleri üretmeye ve üretilen fikir ve eserlerin tescil ettirilmesini, bu şekilde kendi eserlerine başkalarının sahip çıkmalarına engel olunmasını istedi. Zaman zaman esprilerde yapan Başkan Mehmet Nuri Parmaksız:

“Gençler, belki inanmayacaksınız ama zamanında kaşlarıma kadar saçlarım vardı, ama bugün saçları dökük bir haldeyim. Zamanın karşısında her şey değişir ancak zamanın karşısında sadece yazdığımız eserler duracak.”

“Fikri ya da eseri ilk açıklayanın önce bunun tescilini yaptırması lazım. Mesela Trabzon Boztepe’ye çıkan bir siyasetçi “Oh be! Şimdi burada ne çay içilir, diyor. Bunu duyan bir yatırımcı bunu değerlendiriyor. “OH BE ÇAY”ı çıkarıyor. Siyasi kişi onu dava ediyor ve sonuçta satışlardan hisse almaya hak kazanıyor.”

"Tescil yaptırmanın en kolay yolu internet aracılığı ile “tastix.com” da fikrini tasdik ettiriyor. İnternete yazılınca mahkemelere kaynak olarak sunulabiliyor. Bu fikir internette en az 100 yıl duracak. Günün her saatinde Cumartesi, Pazar dâhil tasdikleme yapılabilir. Burada sadece cüzi bir ücret alıyorlar. Böylece tescilleme yapılabiliyor. Tescillemenin başka yolları var ama en basit ve kolayı bu” dedi.

Başkan Mehmet Nuri Parmaksız: Şairlik hayatından ve bazı şairlerinden hayatından bazı dizeler ve örnekler verdi.

“Mecnun, Leyla’sına kavuşunca benim Leyla’m bu değil dedi. Buluşma anında Mecnunun aşkı kendisini de aştı. Şeyh Galip aşkı çok güzel anlatıyor.

‘Cennet gibi görünen Cehennemin adıdır, Aşk’ diyor. Sarhoşluk veren her şeyden uzak durmalı. Şu dizelerin dehşetine kapılmamak mümkün değil. ‘Seni görsem helak olurum, görmesem helak”. Seyircilere seslenerek, “Şiir, sesi kaldırmaz, gürültüyü hiç kaldırmaz” dedi.

Başkan Parmaksız, bazı şiirlerinden örnekler verdi. Bir ‘KASAP’ kelimesini aşk ile ilgili bir dizede kullanabilmek için 5 aya kadar düşünmüş ve taşınmış, sonunda bulduğu dize ile büyük memnuniyet duymuş.


Konuşmasının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. TV programında bir öğrenciyi şiir okumak üzrer kürsüye istedi. Bir öğrenci okuduğu şiir üzerine onunla TV Canlı yayını ile telefon konuşması yapmak üzere telefonunu aldı. Ardından bazı Kültür ve sanat adamlarıyla fotoğraflar çektirildi.

HABER-FOTO: TRABZON HABER AJANSI


KONFERANSTAN FOTOĞRAFLAR


























ŞENER: “TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ, YERLERDE SÜRÜNÜYOR”

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener Trabzon'da açıklama yaptı: “Ülkenin büyük bir kısmı telefonlarının dinlendiğini düşünüyorsa o ülkede hukuk kalmamış demektir” dedi.


Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, dün akşam Trabzon’a geldi. AK Parti’den ayrılarak, kendi partisini kuran Şener bugün Trabzon Gazeteciler Cemiyetinde basınla söyleşi yaptı. 11.00’de yapılması beklenen toplantı programın aksamasıyla 11.20’de başladı.


TELEFONLAR DİNLENİYORSA NEREDE HUKUK…?


Türkiye Partisi Lideri Abdüllatif Şener hükümeti, halkı ve özellikle medyayı topa tuttu. Şener “Siyaset hayatı boyunca Trabzon’a çok kez geldiğini belirterek, Türkiye Partisi Genel Başkanı olarak 2. Gelişim” dedi.


Şener, “Bugün Türkiye Partisi olarak Trabzon’dayız. Burada İl başkanımız ve il yönetim kurulumuz büyük bir çabayla mesajlarını insanlara duyurmak için büyük çaba sarf etmektedir. Ben hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.


Siyaset bir ülkede yaşayan tüm insanların bugünleri ve yarınlarını oluşturan kurumdur. Çıkarılan yasalarla insanların yaşam sınırlarını çizen, herkesi yürekten ve derinden etkileyen meseledir. Ayrıca herkesin cebindeki parayı harcayan müessesedir. Eve götüreceğiniz paranın bir kısmını elinizden yasal yolla alan bir kurumun doğru işletilmesi gerekir. Siyasi iktidarların ülkeyi doğru idare etmesi gerekir.


İçimizde var olan temel hak ve özgürlüklerimizi çocuklarımızın geleceği için iyi seçmeliyiz. Siyasi iktidarı denetlemek en temel görevimizdir. Bugünkü en büyük sorun yönetimin şeffaf olmamasıdır. Ülkenin büyük bir kısmı telefonlarının dinlendiğini düşünüyorsa o ülkede hukuk kalmamış demektir” dedi.


İKTİDAR BASKI HİSSETME AZGINLAŞACAK


Ülkede STÖ’lerin de eskisi kadar etkili olmadığını savunan Şener,


“Ülkemizdeki STÖ’ler bu işlerini siyasi baskılarla yerine getiremez hale gelmiştir. Bu Siyasilerin ülkeyi nasıl kullandığının bir göstergesidir. 2011 seçimlerine doğru Türkiye’nin manzarası budur.


Üzerinde medya ve halk baskısını hissetmediği için iktidar bu şekle gelmiştir. Medyanın ve halkın baskısını hissetmedikleri sürece azgınlaşacaklar” şeklinde konuştu.


BAŞBAKAN KENDİNİ AKLAMAK İÇİN YASA ÇIKARTTI


Geçtiğimiz günlerde meclisten bir kanun geçtiğini ve bunun üstü kapalı bir af olduğunu söyleyen Şener,


“Türkiye bu kanunun ne olduğunu bile anlayamadı. Bürokratların belediye başkanlarının alacakları cezanın miktarı düşürüldü. 3 yıllık suç 2 yıla indirildi. Üst kuruldan bir ceza alan bir bürokrat herhangi bir yaptırımla karşı karşıya kalmayacak. Bu üstü kapalı aftır.


Seçmen oy kullanıyor ki bizim sorunlarımızı çözsün diye. İş başına gelen iktidarsa meclis çoğunluğuna gelen oylarla kendini aklıyor. Türkiye üzerinde 700 dokunulmazlık dosya vardır. Birçok görevi kötü kullandı. Dosyaları vardır ama bu dosyalara meclis çoğunluğuna sahip olan iktidar tarafından üstü kapalı bir af haline getirilmiştir.


3 dosya Başbakana aittir. Görevi kötüye kullanma suçu vardır. Dünyada ilk defa bir başbakan kendini aklamak için af çıkarttı. STÖ’ler de buna karşı çıkamadı. Başka yerde olsa yer gök inlerdi. Maalesef Türkiye’de bu olayın üzeri örtülüyor” ifadelerini kullandı.


TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ YERLERDE SÜRÜNÜYOR


Meclisteki torba yasasını ele alan Abdüllatif Şener,


“Bir torba yasa var. Bu yasada da ilginç yasalar var. Bu yasa Alt komisyonda geçmiş, henüz üst komisyondan geçmedi. Özü mahkemenin verdiği kararları özelleştirecekler. Yine bir şeylerin üstü kapatılacaktır. Bu özelleştirme hukuka aykırıdır diye bu kararları kaldıracaklar.


Tasarının altında hükümetin imzası vardır. Bu da örtülü aftır. Halkın iş, aş derdi var. Fındığın, çayın sorunları var. Bunlar ortada dururken hükümet kendisi için kamuyu kullanmaya çalışıyor. Bu başka ülkede olsa üzerinde medya ve halkın baskısını hisseder.


Bir siyasi iktidarın protesto edilemediği bir ülke demokratik değerler açısından büyük eksiklikler taşıyor. Bir ülkeye bakın iktidarın mı muhalefetin mi sesi çok çıkıyor? İktidar çoksa o ülkede demokrasi yerlerde sürünüyor demektir. İktidar yanlışlarında azgınlaşmış demektir.


Türkiye Partisi, demokrasiyi en temel görevi olarak görüyor” şeklinde konuştu.


Şener, Trabzonspor- K.Karabükspor maçını izleyeceğini ifade ederek;


“Trabzonspor’a başarılar diliyorum. Bakanlığım döneminde Trabzonspor’a fahri üye oldum. O gün bugün Trabzonsporluyuz.


Trabzonspor-Sivas maçında beni canlı yayına aldılar. Sivassporlu olarak maçı ne olacak dediler. Ben hem sivassporluyum hem Trabzonsporluyum iyi olan kazansın dedim.


Trabzonspor’un Şampiyon olacağına inanıyorum. Trabzonspor şampiyonluğu Türk futboluna kalite kazandırmıştır. Türk futboluna rekabeti öğretmiştir. Tüm takıma başarılar diliyorum. Trabzonspor şampiyonluğu hak ediyor dedi.


Gazetecilerden gelen bir başka soru üzerine Abdüllatif Şener,


“Kayseri’deki yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak, bir kere konu gündeme girmiştir. Taraflar ellerindekini ortaya koymuştur.


Yargının da ilgili kurumlarına düşen önemli bir konu var. Ortaya koyulan belgelerin doğru olmama gibi olasılığı da var. Bu olayların ortaya çıkıyor olabilmesi önemli bir adımdır.


Wikileaks belgelerinde Başbakan’ın 8 hesabı olduğu söylendi. Basın buna göz yumdu. Başbakan yalanlayınca haber oldu.


Düşünün Türkiye’nin halini. Daha ihtiyatlı olmak gerekir" dedi.


Hande Alemdar/ www.haber61.net - 17 Aralık 2010

MÜNİR ÖZKUL YOĞUN BAKIMA ALINDI



Türk Sinemasının ve Türk Tiyatrosunun Sevilen Sanatçısı, Yeşilçam'ın "Mahmut Hocası" Münir Özkul, yoğun bakımda tedavi altına alındı.


Türk sinemasının gönüllere taht kuran isimlerinden, Türk sinemasının unutulmaz filmlerinden ''Hababam Sınıfı''nın ''Mahmut Hoca''sı Münir Özkul'un, solunum yetmezliği nedeniyle yoğun bakımda tedavi altına alındığı bildirildi.


Medical Park Bahçelievler Hastanesi'nden yapılan açıklama göre; 85 yaşındaki Özkul, dün sabah saat 09.30 civarında yoğun solunum yetmezliği nedeni ile ambulansla hastaneye getirildi.


Halen yoğun bakım servisinde solunum cihazına bağlı olarak tedavisi devam eden Münir Özkul'un durumuna istinaden açıklamada bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Selvi ve Yoğun Bakım Koordinatörü Dr. Kadir Doğruer, sanatçının durumunun stabil hale getirildiğini, ancak yoğun bakımdan çıkmak için henüz hazır olmadığını ifade etti.

(Haber: İSTANBUL DHA)

Trabzon, Her Zaman Büyükşehirdi

Trabzonlu vatandaşlar Trabzon`un büyükşehir olma yönündeki girişimi memnuniyetle karşılarken, büyükşehir olmanın getireceği avantajın yanında getireceği vergi oranları ile dezavantajlarına da dikkat çekildi.

Gümrükçüoğlu: “Büyükşehir statüsüne kavuşmak için ilk kez böyle bir somut adım atıldı”


Ahmet Sarı: “Büyükşehir olmayı hak ettik. Şimdiye kadar hep büyük şehir gibi yaşadık”


Hacısalihoğlu: "Trabzon zaten büyük şehirdi; şimdi teknik olarak da büyükşehir olacak”


Trabzon, Malatya, Şanlıurfa, Denizli ve Hatay’ın Büyükşehir belediyesi statüsüne yükseltilmesi için İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan mevzuat çalışmaları tamamlanırken, çalışma söz konusu illerde memnuniyetle ve heyecanla karşılandı. Trabzonlu vatandaşlar Trabzon’un büyükşehir olma yönündeki girişimi memnuniyetle karşılarken, büyükşehir olmanın getireceği avantajın yanında getireceği vergi oranları ile dezavantajlarına da dikkat çekildi.


Merkez Kentiz


Konuyla ilgili görüşlerini dile getiren Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fezvi Gümrükçüoğlu, Trabzon’un büyükşehir olma yönünde daha önce de çalışmaların yapıldığını ancak ilk kez bu şekilde somut adım atıldığını söyledi. Trabzon’un bütün özellikleriyle büyükşehir olmayı hak ettiğini kaydeden Dr. Gümrükçüoğlu,


"Trabzon tarihiyle, kültürüyle, ihracatıyla, ithalatıyla, eğitimiyle, sağlığıyla bölgenin merkezi konumunda bir kent. Kentimiz tarihinden beri böyle.


Bu özelliklerini 40 bini aşan üniversite öğrencisi bulundurmasıyla 1 milyar dolara dayanan ithalat ve ihracat hacmi ile, uluslararası bir çıkış kapısı olan limanıyla yine uluslararası giriş çıkış kapısı olan havaalanıyla, kültür seviyesiyle, sanattaki, spordaki geldiği nokta itibariyle, yetiştirdiği insanlarla ülkenin en önemli kentlerinden birisi.


Dolayısıyla Trabzon’un büyükşehir belediyesi statüsüne girmesi için daha önceki zamanlarda da bazı teşebbüsler bazı çalışmalar olmuştur. Ancak bugüne kadar bunun somut adımlara dökülebilmesi gerçekleştirilememiştir.


5 kent ile birlikte bizimde büyükşehir statüsüne kavuşmamız için asıl kararı, başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan verdi. Onun desteğiyle bugünkü noktalara kadar gelebildik. Şimdi alt komisyon çalışmalarında bu bir kanun tasarısı haline getirilip TBMM Genel Kurulu’na sunulacak. Sonra da T.B.M.Meclisimizin takdiriyle inşallah Trabzon diğer illerle birlikte büyükşehir statüsüne kavuşmuş olacak” dedi.


Büyükşehir Gibi Yaşadık


Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Trabzon Şube Başkanı Ahmet Sarı ise büyükşehir olma yolundaki çalışmaları takdir ile karşıladıklarını ifade ederek Trabzon`un bunu hak ettiğini söyledi.


Şimdiye kadar hep büyükşehir gibi yaşadıklarını kaydeden Sarı,


"Bir çok seyahatimizde Trabzon`da yaşamayan dostlarımızla konuştuğumuz zaman Trabzon’un önüne hep büyükşehir koyarlar ve büyükşehir olduğunu bilirler. Buda bizim böyle bir olguya böyle bir varsayıma hazır olduğumuzu ve hak ettiğimizi gösteriyor. Bu konuda yapılan çalışmalar çok olumlu” diye konuştu.


Büyükşehir Olacağız


Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı Suat Hacısalihoğlu ise büyükşehir olmanın avantajlarına işaret ederek büyükşehir statüsünü olumlu karşıladıklarını belirtti.


"Trabzon her ne kadar teknik yönden büyükşehir olmasa bile özelliği yönünden bölgenin merkezi olma yönünden baktığımız zaman yıllardır büyükşehir özelliği gösteren bir şehir” diyen Hacısalihoğlu


“Gerek ticaretin merkezi, gerek bütün yatırımcı kuruluşların bölge müdürlüklerinin Trabzon`da olması açısından zaten Trabzon her yönüyle büyük bir şehirdi. Ancak konulan standartlar açısından, teknik yönden bugüne kadar bundan yararlanamamıştı. Şimdi teknik olarak da Büyükşehir olacak” şeklinde konuştu.


Yatırımlar Artacak


Öte yandan vatandaşlar büyükşehir olma yolundaki çalışmayı olumlu karşılarken bunun bir an önce yasallaşmasını istedi. Trabzon`un büyükşehir olmasıyla birlikte bölgedeki yatırımların artacağını ifade eden vatandaşlar, bunun gerçekleşmesi durumunda mutlu olacaklarını ifade ettiler.


Bazı esnaflar ise büyükşehir olmanın avantajlarının yanında emlak vergilerinin artması ve basit usulde mükellefiyetin son erecek olması gibi dezavantajların olduğuna dikkat çekerek temkinli yaklaştılar.


(www.takagazete.com -17.12.2010)


**


Öte Yandan, Başkan Gümrükçüoğlu, demiryolu için ne dedi?


Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu Trabzon Erzincan Demiryolu’nun hayata geçirilmesi noktasında takipçi olmayı sürdürdüğünü söyledi.


Gümrükçüoğlu, "Trabzon’un Erzincan demiryolu bağlantısının mutlaka yapılması gerekiyor. Erzincan demiryolu çalışması Ulaştırma Bakanımızın gündeminde.


Şu anda fizibilite proje ihalesi yapıldı. Alternatif yollar tespit edildi. Bu projenin 4 yıllık dönemde gerçekleşmesini bekliyorum. Takipçisi olacağım.


Trabzon’daki 765 bin insan adına, Türkiye’de yaşayan 4 milyon Trabzonlu adına bu projenin talepkarı olacağımı ifade ediyorum" dedi.

(www.gunebakis.com.tr – 17.12.2010- Nabız)

Akçaabat'ta Tekstil Fabrikası Deneme Üretimine Geçti


Akçaabat eski Tekel binasında, tekstil için deneme üretimine başlandı.


Trabzon’un Akçaabat ilçesi merkezde bulunan Akçaabat istihdamına ve turizmine katkı sağlamak amacıyla Otel ve Tekstil Fabrikası yapılmak üzere kiraya verilen eski Tekel binasında, tekstil için deneme üretimine başlandı.


Firma yetkilileri, “İş-Kur bünyesinden şimdilik 150 kişi ile tekstil bölümünde deneme üretimine başladık. Yılbaşından sonra yine İş-Kur’dan gelecek personellerle sayımız artacak 300’lere belki 400’lere çıkacak, normal üretime geçtikten sonra gömlek, pantolon gibi bay bayan giyimine ağırlık vereceğiz” dedi.


Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen de “Çalışmalar düzgün ve planlandığı şekilde devam ediyor, tekstilde şimdilik 150 kişi ile deneme amaçlı üretime başlandı. İnsanlarımıza iş sahası olacak bu tesisin Akçaabat’a önemli katkı yapacağına inanıyorum” dedi.

www.takagazete.com -17.12.2010

Ali Kemal Saran’ın Ardından/ Ali ÖZTÜRK - Günebakış Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Baş Yazarı

Ali ÖZTÜRK-Günebakış Gazetesi Yazarı

Merhum Ali Kemal SARAN

Merhum Ali Kemal SARAN, Fetih'ten Cumhuriyet'e Tarih Sohbetinde

Merhum Ali Kemal SARAN, Araştırmacı Yazar Mustafa YAZICI ile

Ali Kemal Saran... Cenaze namazı için Çaykara’ya gittiğimizde Saran Hoca adına empati yaptık. Bu yollar, bu cami Saran’ın sessiz tanıklarıydı. Saran, medreseden yetişme bir neslin son versiyonlarından biriydi. Ama çoğu meslektaşı gibi köşesine çekilip torun torba sevmedi. Emekliliği Ali Kemal Saran Hoca’ya sanki özgürlüğünü de vermişti. Artık o bir aksiyon adamı gibiydi.


Şuur düzeyi merhumu hep sosyal hayatın içine itti. Dünyanın neresinde bir haksızlık olduğu bilgisine ulaşsa onu hazmedemezdi. Onu kalemine alıp toplumla paylaşmak isterdi. Öyle ki gazetelerde haftada bir yazacağı yazı bazen ikiye, üçe çıkardı. Gazeteler bazen yer bulup yayınlayamazdı.


Yaş mefhumu, Vali, avukat babası olması hayatını hiç değiştirmedi. Her platformda özgürlüğü savundu. Mazlum-Der Başkanlığı yaptı. Mazlum-Der Başkanı’yken Vali odasından kovuldu. Ayrıldı ama hep arkasında durdu. İlahiyat Derneği’ni çok önemsedi. İlahiyat Fakültesi’nin kampüsün içinde olmasını isterdi. Neye, nasıl inanırsa öyle seslendirirdi. Nerede mazlum ve mağdur varsa onların hakkını savunmaya hep destek verdi. İHD eski Başkanları’ndan Gültekin Yücesan ve arkadaşlarının Saran’ın cenaze töreni için Çaykara’ya gelmeleri ve namaza durmaları Saran’ın kimliğinin doğru okunması için önemli bir göstergeydi. Yalnızca kent merkezindeki sosyal hayatla ilgili değildi. Köyünde de benzer koşuşturma içindeydi. Cami için para toplamak ve bu uğurda kazaya kurban gitmek belli ki kaderiydi.


***

Ali Kemal Saran’ın cenaze töreni büyük oranda oğul M. Ulvi Saran ile merhumun dost ve akrabalarının katılımına sahne oldu. Vali Saran’ı gerek Malatya’daki gerek Ankara’daki dostları yalnız bırakmadı. Merhumun dostları ise büyük oranda meslektaşlarından ibaret kaldı. Trabzon-Rize-Giresun-Gümüşhane-Erzurum-Malatya müftüleri ile çok sayıda ilçe müftüsünün katılması bunu gösterdi.


Saran’ın cenaze töreninde siyasiler yoktu. Mazlum-Der çevreleri yoktu. O’nun mücadelesiyle bir yerlere gelenler de yoktu. Hâlbuki Saran’ın ömrü bugün iktidarda bulunan çevreleri iktidara taşımak ve temsil makamına oturtmakla geçti. Saran hep bu değerler uğruna ve kendi adına hiçbir şey beklemeden mücadele etti. Hayatta iken merhuma bir kez bile teşekkür etmeyenler bari cenaze namazına gitseydi.

Ya Mazlum-Der çevreleri... Eski bir Mazlum-Der Başkanı’nın cenazesine katılmak çok mu büyük külfetti? Yoksa propaganda malzemesi yapılacak ortama mı dikkat edildi? Belli ki Trabzon’da Mazlum-Der Başkanı olmak Güneydoğu kadar önemli değildi!


***

Merhum bunların hiçbirini göremedi. Hayatta iken aklından bile böyle bir beklenti geçirmedi. Lakin onun yol arkadaşları arkasından yürüdüğü cenaze sırasında bunları hep düşündü. Konuştu ve üzüntülerini ilettiler. Şehrin vicdanı olunca, zabıt kâtibi görevine soyununca yazmak da bize düştü. Bu yazının amacı birilerine veya bir yerlere sitem yazısı değildir. İlkeleri iğdiş edilmiş insanların nasıl da savrulduğu ve kalan bir avuç samimi insanın aslında yalnızlığını tesbit açısından önemlidir. Kalabalıklara bakıp seslenen üstad Necip Fazıl Kısakürek’in; ‘Bakmayın siz bu kuru kalabalığa, Biz aslında bir dolmuş dolusu bile yokuz’ sözünün anlamına vakıf olabilmektir.


“Son gün olmasın dostum, çelengim, top arabam;
  Alıp götürsün beni tam inanmış dört adam...”


diyen üstadın mısralarının sadece kendisini ifade etmediğini hatırlatabilmektir.


Not: Bu yazıdan merhumun cenaze törenine az kişi katıldığı anlamı çıkarılmamalı. Yalnızca Saran gibilerin omuzlarında, bir yerlere taşınanların duyarsızlığına eleştiri olarak algılanmalı.






BU HABERE YAPILAN BAZI YORUMLAR:


• Hüseyin ŞAHİN 15 Aralık 2010 16:12


Kayınbabam’ın hızına hiç bir zaman kavuşamadık. O yolda yürürken bile bizden daha hızlı yürür idi. O kendisini değil daima başkalarını uzak-yakın, akraba - hısım, Türk-Kürd-Arap demeden; kimin bir sıkıntısı varsa halletmeye çalışır, o herkesin ama herkesin sıkıntısını içinde hissederdi. Sadece önüne, arkasına, sağına ve soluna değil çok uzaklara, dünyanın dört bir yanına bakar, mutlu olanlarla mutlu, mutsuz olanlarla mutsuz olurdu. Uykuda olduğu zaman hariç hayatının hiç bir dakikasında bir şeyler yapmadığı veya kafa yormadığı an olmamıştır. Köşesine çekilip ömür sürmeyi asla tercih etmedi. Ah keşke elinden gelse de bütün insanların ve insanlığın sorunlarını halledebilseydi. Rabbimden en büyük dileğim bu gibi insanların yerlerinin boş kalmamasıdır. Allah rahmet eylesin.




• OSMAN KARAGÜZEL 15 Aralık 2010 13:23


O sadece medreseden yetişmiş neslin son kuşağı değil, ilerlemiş yaşına rağmen heyecanını, mücadele ve cihad azmini kaybetmemiş son nesillerdendi. 28 Şubat darbesinin hemen ardından, tüm sivil hareketlerin bastırılıp sindirildiği 90'lı yılların sonlarında giriştiğimiz ezilmişlerin yanında ve zülüm erlerinin karşısındaki mücadele de, yanımda olmuş, ihtiyar gençlerin gösteremediği cesaret, azim, heyecan ve hareketliliği göstermiş, çalışkanlık ve başarının yaşta değil, gönülde başlayıp bittiğini göstermiş hocamız, ağabeyimiz ve dava kardeşimizdi. Cenazesine gittiği, üniversiteden kardeşimiz ve devremiz, eski ÖNDER başkanı Y. Ziya Sula'nın muhterem babalarının kaderini paylaşmış ve geçici dünyadan ebedi âleme terhis olduğunu duyduğum da, sık sık telefon ile aradığım son Ağustos görüşmemizi hatırlayarak boğazımın sıkıştığını ve bir kez daha bu dünyanın hiç bir şeye değmeyecek kadar kısa ve aldatıcı olduğunu tekraren tefekkür ettim. Uzakta olmanın mağduriyeti ile cenazesine, son yolculuğuna iştirak edememenin derdi de eklenerek, beraber yürüdüğümüz kardeşlerle telefonlaşarak acıyı paylaşmaya çalıştık. Yazınızdan okuduğum katılımdaki eksiklikler üzüntümüzü derinleştirdi ve tazeledi. Duyarlılığınıza şükranlarımı arz eder, küresel emperyalizm ve küresel vahşetin zirve döneminde, İslami duyarlılığın her alanda erozyona uğradığı bu zamanda, tevhid ve adaletin sesi, vahyi ölçülerin şahitliğinde yürüdüğü ebedi âlemde, o yoldakilere yoldaş olması, bizimde ardından aynı yolda yürüyerek sonsuzluğa kavuşmak ümidiyle, İNNA LİLLAHİ VE İNNA İLEYHİ RACİUN diyor, ziyade rahmetler Mevla'dan niyaz ediyor, tekraren teşekkür ediyorum. Ne mutlu heyecanını kaybetmeyenlere, ne mutlu son nefesine kadar tevhid ve adalet çizgisinde olanlara…


Günebakış Gazetesi – 15.12.2010 - Çarşamba

Not: Merhum SARAN'a ait Fotoğraflar: Muhammet YAVRUOĞLU

16 Aralık 2010 Perşembe

Vali Kızılcık’a TS Onur Üyesi Belgesi


Trabzonspor kulüp başkanı Sadri Şener, Divan Kurulu Başkanı Ali Özbak, As Başkan hasan Yener, Yönetim Kurulu üyeleri Mehmet Tunç ile Coşkun Çebi Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık’ı makamında ziyaret edip Onur Üyelik Belgesini takdim ettiler.



Takdim töreninde bir konuşma yapan Divan Kurulu Başkanı Ali Özbak:


”Trabzonspor camiası olarak kulübümüze üstün hizmetleri olan devlet büyüklerimizi kulübümüzün onur üyesi olarak kaydetme geleneğimizin gereği sayın Vali’mize Onur Üyelik Belgesini haırladık ve takdim ediyoruz” dedi.



Onur Belgesi Kulüp Başkanı Sadri Şener tarafından takdim edildi.


Vali Kızılcık da; “Trabzonspor gibi geçmişi başarılarla dolu olan bir kulübün onur üyeliğine layık görülmem beni son derece memnun etmiştir. Bu belgeyi hayatım boyunca gururla saklayacağım” dedi.



Vali ayrıca Trabzonspor’un bu sezon sonundaki şampiyonluğunu da hep birlikte kutlama temennisinde bulundu. (V.B.)

Vali Dr. Recep Kızılcık’tan Tarih Öğretmenlerine Ziyaret

Milli Eğitim Bakanlığınca İlköğretim müfredat Programlarından sonra ortaöğretim müfredat programları da değişti.



Bu kapsamda ilimizde de bilgilendirme toplantıları yapılmaya başlandı. İlk program Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda devam etmekte olup,


Yenilenen ve geliştirilen ortaöğretim programlarının felsefesi, yapısı, kazanımları, eğitim içeriği, öğrenme ve öğretme stratejileri, öğrenme yöntem ve teknikleri, ölçme ve değerlendirme süreci konularında branş öğretmenlerinin bilgilendirme çalışmaları sürdürülmektedir.


İl genelinde merkez ilçe Akçaabat, Araklı, Sürmene ve Vakfıkebir olmak üzere 5 ayrı merkezde 59 çalışma grubu şeklinde planlanan çalışmalar, edebiyat tarih, coğrafya fizik kimya, biyoloji ve matematik branşlarında toplam 1543 öğretmenin eğitim alması hedeflenmektedir.


Söz konusu çalışmalara KTÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adnan Baki, Bölüm Başkanı Prof. Dr. Salih Çepni başta olmak üzere 6 Doçent, 3 Yardımcı Doçent, 5 Doktor unvanına sahip toplam 16 akademisyen, 14 Milli Eğitim Çalışanı Formatör Öğretmen Öğretim görevlisi olarak katılmaktadır.



Cumhuriyet İlköğretim Okulu’unda devam eden ve Tarih Öğretmenlerine yönelik uygulanan programa katılan Vali Dr. Recep Kızılcık, öğretmenlere başarı dileklerini iletip; tarihin sadece savaşlardan ibaret olmadığını kültürün, sanatın, ekonominin ve hatta siyasetin de bir geçmişi yani tarihi olduğunu belirterek, savaşların bile sadece toprak kazanma arzusu ile değil bu belirtilen konuların da savaşlara neden olabileceğini söyledi.





Vali, tarih kitaplarında yazılanları ezberleyip aktaran değil bu kitaplardan bilgileri alıp yorumlayan, sorgulayan ve geçmişle gelecek arasında köprü kurup doğruları yakalayan ve uluslararası düzeyde hangi konu olursa olsun yarışıp başarılı olabilecek bir nesil yetiştirmemiz gerektiğini sözlerine ekledi. Daha sonra okulun kapısında öğrencilerle sohbet edip onlara hediye vererek fotoğraf çektirdi. (V.B.)

İLESAM’dan “Telif Hakları” Konferansı Verilecek


İLESAM tarafından 17 Aralık 2010 Cuma Günü Saat 13.00’de Trabzon Kanuni Anadolu Lisesi Konferans Salonunda “TELİF HAKLARI” Konusunda Konferans düzenlenecektir.


İLESAM tarafından 17 Aralık 2010 Cuma Günü Saat 13.00’de Trabzon Kanuni Anadolu Lisesi Konferans Salonunda “TELİF HAKLARI” Konusunda Konferans düzenlenecektir.


Türkiye İlim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) Genel Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız ve İLESAM Trabzon İl Temsilcisi Ahmet Musaoğlu ve İl Denetleme Komisyonu Üyesi H. Nurcan Yazıcı’nın katılımı ile “TELİF HAKLARI” konusunda, verilecek olan Konferans, 17 Aralık 2010 Cuma günü 13.00-15.00 saatleri arasında Trabzon Kanuni Anadolu Lisesi Konferans Salonunda yapılacaktır.


Trabzon İl Temsilcisi Ahmet Musaoğlu:


“Dünya sıralamasında Türkiye, korsan yayın bakımından ilk sıralarda yer alıyor.

‘Telif Hakları’ hakkında gazeteci, yazar, şair, çizer ve sanatçıların bilmesi gerekli her şey anlatılacak.

Bu nedenle başta şairlerimiz, yazarlarımız, çizerlerimiz ve sanatçılarımız olmak üzere önemli açıklamaların yapılacağı, ‘Telif Hakları’ bilincinin eğitim kurumları ve ülke genelinde geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması konusundaki konferansımıza halkımızı davet ediyoruz” dedi.




HABER-FOTO: TRABZON HABER AJANSI