12 Mart 2011 Cumartesi

‘İSLAM VE BİLİM SEMPOZYUMU' DEVAM EDİYOR


'Uluslararası Kur'an Sünnet ve Modern Bilimler Sempozyumu' İstanbul'da dün başladı. Büyük ilgi gören sempozyum, günde 5 kişiye umre imkanı sunuyor. Devlet Bakanı Faruk Çelik, İslam dini ve Kur'an-ı Kerim'in ilime çok büyük değer verdiğini söyledi.


Haber Merkezi / TİMETURK


Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi ve Muslim World Leagua tarafından bu yıl 10'uncusu düzenlenen 'Uluslararası Kur'an Sünnet ve Modern Bilimler Sempozyumu' İstanbul'da dün başladı. Grand Cevahir Otel'de gerçekleştirilen sempozyuma; Devlet Bakanı Faruk Çelik ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ile birçok ülkeden çok sayıda bilim adamı katılıyor.


Sempozyumun açılışında konuşan Devlet Bakanı Faruk Çelik konuşmasına Japonya'da meydana gelen depremde hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyerek başladı. İslam dininin ilme ve bilime verdiği önemi anlatan Bakan Çelik,


"İslam ve bu dinin kitabı Kur'an-ı Kerim ilme ve ilim adamlarına büyük değer vermektedir. İlk ayeti 'oku' olan Kur'an-ı Kerim, bilenlerle bilinmeyenlerin hiçbir şekilde eşit tutulamayacağını Allah'tan ancak hakkıyla âlimlerin korkacağını bildirmiştir. Akıl ve gönül sahibi varlıklara hitap olan Kur'an-ı Kerim yaratıcının varlığı ve birliğini eşsiz kudretini akılları ve gönülleri tatmin edici delillerle sunmaktadır. Bu dinin tebliğcisi olan Hz. Peygamber de cehaletten Allah'a sığınmakta, ilmin Çin de bile olsa alınmasını tavsiye etmekte, ilmin kadın erkek her Müslüman'a farz olduğunu bildirmektedir" diye konuştu.


Müslümanların bu emir doğrultusunda hareket ederek insanlığa eşsiz bir medeniyet armağan ettiğini belirten Çelik,


"Aynı şekilde tabii ilimler de dahil olmak üzere ilmin her alanındaki başarılara da çığır açmışlardır. Müslümanlar Allah'ın sözlü hitabı olan Kur'an-ı Kerim'i anlamaya çalıştıkları gibi yaratıcının kevni ayetlerinden oluşan kainat kitabını okuyup anlamaya çalışmanın bu doğrultuda çaba sarf etmenin görevleri olduğunu kabul ederler. Bu bağlamda Müslümanların zihninde başka medeniyetlerde olduğu gibi bilim ve dinin birbiriyle çatışan ve uzlaşmaları mümkün olmayan iki ayrı faaliyeti olduğu yönündeki bir kabule rastlanmaz. Aksine kainattaki yaratılışın ihtişamını yansıtan ayetleri araştırmanın kutsal Kur'an ayetlerini incelemek kadar takdire şayan olduğu teslim edilir. Kur'an-ı Kerim son mesajdır. Kur'an-ı Kerim kendisinin ilahi kaynağını kabul etmek istemeyenlere adeta meydan okumaktadır" şeklinde konuştu.


Mısır, Pakistan, Senegal, Moritanya, Rusya, Endonezya, Lübnan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt'in ardından 10'uncusu İstanbul'da başlayan sempozyumda, katılımcılar; tıp ve biyoloji bilimleri, yer ve deniz bilimleri, astronomi ve uzay bilimleri, insan bilimleri ve dini hikmetler ana başlıkları altında araştırmalarını paylaşacak. Çeşitli İslam ülkelerinden gelen bilim adamları, 3 gün sürecek sempozyumda; gerek Kur'an-ı Kerim, gerekse Hz. Muhammed'in (sav) sünnetinden bilim alanlarına yansıyan izler masaya yatırılacak. Bu alanlarda yapılan yeni bulgular ve klasik ve yeni yorumlar bilim adamlarının dikkatine sunulacak.


7 RUS MÜSLÜMAN OLDU


Daha önce 9 ülkede de gerçekleştirilen sempozyumun 10'ncusu Türkiye'de gerçekleşecek. 9'ncusu Rusya'da yapılan sempozyumda 7 Rus bilim adamının sempozyumdan etkilenerek Müslüman olduğu belirtildi.


KATILIMCILARA UMRE HEDİYESİ


"Uluslararası Kuran Sünnet ve Modern Bilimler Sempozyumu"na dinleyici olarak katılanlar arasında her gün yapılacak çekilişle günlük 5 kişi Umre'ye gönderilecek. Şanslı dinleyicinin evli bayan olması durumunda eşinin de Umre'ye gönderileceği bildirildi.


İŞTE SEMPOZYUMUN TEBLİĞ BAŞLIKLARI


Birinci Oturum


Açılış Oturumu ve Protokol Konuşmaları 11 Mart 2011 Cuma 09.00 - 10.30


İkinci Oturum


11 Mart 2011 Cuma (16.00 - 18.00)


Oturum Başkanı: Dr. Abdullah Ömer Nasif Raportör: Dr. Muhammed Muhammed Davud


16.00 Kur'an-ı Kerîm'e Göre Neslin Üremesi Dr. Mücâhid Ebu'l-Mecd
16.20 Faiz Yasağı ve Sebepleri Dr. Kevser Abdülfettâh el-İbcî
16.40 Kur'anî - Bilimsel - Teoloji, Bilimsel - Kur'anî - Teoloji Doç. Dr. Caner Taslaman
17.00 Evrenin Kandilleri Dr. Yâsîn Muhammed el-Müleykî
17.20 Beyin Haritası: Dini ve Bilimsel Bir Yaklaşım Dr. Muhammed İbrahim Dûdah


Üçüncü Oturum

11 Mart 2011 Cuma (18.30 - 20.45)
Oturum Başkanı: Dr. Abdulcevad es-Sâvî Raportör: Dr. Halid Said Asîrî
18.30 Kan Şekeri Üzerinde Çörek Otunun Etkisi Dr. Abdullah Ömer Bâmûsâ
18.50 Boşanma İddetinin Hikmeti Dr. Fevzi Ramazân
19.10 Gökyüzü Örgüsü Dr. Hüsnü Hamdân Dusûki
19.30 Hayvan Sütünün Yapısı Prof. Dr. Hamid Atiyye Muhammed
19.50 Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerde İnsanın Yaratılışı Prof. Dr. Alparslan Özyazıcı
20.10 Kur'an ve Sünnet Işığında DNA Dr. Mahmud Ebu'l-Necâ


Dördüncü Oturum


12 Mart 2011 Cumartesi (09.00 - 11.00) A Salonu
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Âdil Abdullah el-Fellâh Raportör: Dr. D. Abdulaziz el-Cefrî
09.00 Sıtma Hastalığının Tedavisinde Çörek Otu Dr. Halid Said Asirî
09.20 Çörek Otu Hakkında Bir Araştırma Dr. Muhammed Remzi
09.40 Kalp Sağlığına Faydaları Açısından Egzersiz ve Çörek Otu: Karşılaştırmalı Bir Analiz Lubnâ İbrahim el-Assûm
10.00 Bakterilerin Tedavisinde Çörek Otunun Rolü Prof. Dr. Muhammed Mahmud Şüheyb, Dr. İmân Muhammed Hulvâni
10.20 Göğüs Kanserinin Önlenmesinde Destekleyici Bir Tedavi Unsuru Olarak Çörek Otu Dr. Recâ Hüsnü Muhammed, Dr. Muhammed Cemil Abdülmunim


Beşinci Oturum


12 Mart 2011 Cumartesi (09.00 - 11.00) B Salonu
Oturum Başkanı: Dr. Fatma Ömer Nasîf Raportör: Prof. Dr. Senâ Ahmed Halife
09.00 Balkabağı Bitkisi (Cucurbita Moschata) Özütünün Antimikrobiyal Özelliği Dr. Amine Ali Sıddık
09.20 Mikrobiyolojide "Ayrışma" Dr. Ahlâm Ahmed el-Avadî
09.40 İletişimde Haber Kaynağının Güvenirliği Dr. Rahîme et-Tayyib Îsânî
10.00 Tarım İçin Çisentinin Bitkiler Açısından Önemi Dr. Mulûk Muhammed el-Hazzân
10.20 Köpek Salyasının Bakteriyel Etkileşimi Nuhâ Talâl İbrahim Zeylaî, Prof. Dr. Naciye ez-Zenbakî


Altıncı Oturum


12 Mart 2011 Cumartesi (11.30 - 13.30) A Salonu
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Salih b. Hüseyin el-Âyid Raportör: Dr. Adil Muhammed Ebululâ
11.30 Miras Paylaşımının Hikmetleri Dr. Necib Bûhuneyk, Prof. Dr. Sellâf Al-Kîkıt
11.50 Deprem ve Volkanik Hareketlilik Enîsurrahman en-Nedvî
12.10 Yerbiliminin Esasları Üzerine Bir İnceleme Dr. Şerif Ali Sadık
12.30 Kur'an'da Sağ - Sol Kavramı Prof. Dr. Şenol Dane
12.50 İslam ve İnsan Hakları Dr. Salih Asker


Yedinci Oturum


12 Mart 2011 Cumartesi (11.30 - 13.30) B Salonu
Oturum Başkanı: Dr. İbrahim Kafi Dönmez Raportör: Prof. Dr. Bekir Zeki Avad
11.30 Kur'an'ın Bilimsel Tefsiri Konusunda Cumhuriyet Öncesi ve Sonrası Türkiye'de Yapılan Çalışmalara Eleştirel Bir Yaklaşım Prof. Dr. Ömer Çelik
11.50 Asit ve Renk Gelişimi: Etlerin Sağlıklı Depolanması Dr. Muhammed Bûrabâb, Dr. Muhammed Idömer
12.10 Kur'an ve Gaybdan Haber Verme Prof. Dr. Muhammed Emahzun
12.30 Tam Tahıllı Ürünlerin Faydaları Dr. Üsame Sıddık Hammûde
12.50 Kur'an ve Hz. Peygamber Öğretisinde Yer ve Göklerin Ele Alınışı Prof. Dr. Celal Yeniçeri


Sekizinci Oturum


12 Mart 2011 Cumartesi (16.00 - 18.00)
Oturum Başkanı: Dr. Hamza b. Hüseyin el-Fa'r Raportör: Dr. Abdullah Kurban Türkistanî
16.00 Mekke-i Mükerreme'nin Coğrafi Konumunun Özelliği Dr. Yahya Veziri
16.20 Ortak İktisadi Haklar Açısından Kadın ve Erkek Dr. Şirin Fethi Mustafa
16.40 Hz. Peygamber'in Tavsiyeleri Işığında Öfke Kontrolü Dr. Muhammed el-Acrûdi
17.00 İncillerde Hz. Peygamber Esma Abdülmecid Aziz
17.20 Kur'an ve Modern Bilim (İlişkisi - Sahası - Sorunları) Prof. Dr. Celal Kırca


Dokuzuncu Oturum


12 Mart 2011 Cumartesi (18.30 - 20.10)
Oturum Başkanı: Dr. Abdurrahman ez-Zeyd Raportör: Dr. Muhammed el-Cundî
18.30 Kur'an'da Fıtrat İman İlişkisi Prof. Dr. Sad b. Ali eş-Şehrânî
18.50 Bulutlar Gibi Gelip Geçen Dağlar: Kur'an'da Dağların Ele Alınışı Ümit Şimşek
19.10 Kur'an-ı Kerim'de İnsan Hakları Prof. Dr. Abdüssened Yemâme
19.30 Kur'an-ı Kerim'in Beyan İncelikleri Prof. Dr. Muhammed Muhammed İmam Davud
Müzakere 19.50-20.10


Onuncu Oturum


13 Mart 2011 Pazar (09.00 - 11.00) A Salonu
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Ahmed Abdullah bin Humeyd Raportör: Prof. Dr. Adnan Ahmed el-Bâr
09.00 Karaciğer Kanser Hücresi Üzerine Bal ve Çörek Otunun Etkisi Prof. Dr. Mahmud İsmail Hasan
09.20 Balın Antimikrobiyal Özelliği Prof. Dr. Ahmed Hicâzi
09.40 Balın Rengi ve Böbrek Taşlarıyla İlişkisi Dr. Ahmed b. Sattâl
10.00 Propolis ve Diyabet Tedavisi Dr. Muhammed Taha el-Hariri
10.20 Balın Tedavi Edici Özellikleri Esma Sib


Onbirinci Oturum


13 Mart 2011 Pazar (09.00 - 11.00) B Salonu
Oturum Başkanı: Dr. Hatice Ömer Bâdahdah Raportör: Prof. Dr. Ahlâm el-Avadî
09.00 Bazı Akciğer Mantar Hastalıkları Üzerinde Kust Bitkisi ve Amfoterisin B İlacının Tedavi Edici Etkisine Dair Bir Araştırma
Prof. Dr. Sena Ahmad Halife, Prof. Dr. Rahmet Ali el-AIyânî, Dr. Dalya Mustafa Dimyâtî
09.20 Yetimlere Yönelik Şefkat (Yetim Başını Okşamak) Dr. Mehâ Yusuf el-Cârullah
09.40 Korkunun Karaciğer Yapısına Etkisi Dr. Latife İshak Hayyât
10.00 Kust Bitkisinin (Costus Speciosus) Solunum Sistemi Mantar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi Dr. Menâl Osman el-Kattân
10.20 Hicaz'dan Busra'daki Develerin Boyunlarını Aydınlatan Bir Ateşin Çıkması Dr. Muhâ Abdurrahman Netu


Onikinci Oturum


13 Mart 2011 Pazar (11.30 - 13.20) A Salonu
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın Raportör: Dr. Ertuğrul Boynukalın
11.30 Kur'an ve Dinamik Yer Hareketleri Dr. Zekeriyya Hemîmî, Prof. Dr. Muhammed Hidayetullah Kârî, Dr. Muhammed İbrahim Mutsah
11.50 Boşanmayla İlgili Hükümlerin Dini Hikmetleri Prof. Dr. Muhammed Nebil Ganâim
12.10 Kur'an ve Yeni Bilimlerin Ortaya Koyduğu Metafizik Gerçeklikler Prof. Dr. Osman Çakmak
12.30 Domuz Etinin Haram Kılınışının Hikmetleri Prof. Dr. Hanefî Mahmud Medbûlî


Onüçüncü Oturum


13 Mart 2011 Pazar (11.30 - 13.30) B Salonu
Oturum Başkanı: Dr. Abdunnasır Batuk Raportör: Şirin Fethi Mustafa
11.30 Kur'an ve Modern Bilim Açısından Serap Olgusu Hasan Yusuf Şihâbuddin
11.50 Acve Hurmasının Akciğer Dokusuna Faydaları Dr. Leyla Ahmed Hamdi, Dr. Dina Mevsıli
12.10 Güneş Nereye Gidiyor? Fiz. Müh. Taşkın Tuna
12.30 Hurmanın Antimikrobiyal ve Tedavi Edici Özelliği Dr. Ervâ Abdurrahman Ahmed
12.50 Üzümün Besleyici ve Tedavi Edici Özelliği Prof. Dr. Meysâ Muhammed er-Râvi


Ondördüncü Oturum


13 Mart 2011 Pazar (16.00 - 18.00)
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Muhammed Salih Hariri
Raportör: Prof. Dr. Muhammed Hidayatullah Kari
16.00 Gece Karanlığı ve Gündüz Işığının Bitkilere Etkisi Prof. Dr. Kutb Âmir Fergalî
16.20 Çevre Kirliliği Dr. Ahmed Melîcî
16.40 Din ve Bilim Açısından Şimşek Olayı M. Abduddâim el-Kuheyl
17.00 Deniz Rüzgârları ve Çeşitleri Dr. Salih Abdulkavî es-Sinbânî
17.20 Kur'an'da Sivrisineğin Misal Olarak Ele Alınışı Prof. Dr. Mustafa İbrahim Hasan


Onbeşinci Oturum


13 Mart 2011 Pazar (18.30 - 19.30)
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Abdullah el-Muslih
18.30 İçkiyle İlgili Hadislere Bilimsel Bir Yaklaşım Dr. Muhammed Ali el-Bâr
18.50 Zeytinyağı Mucizesi Dr. Hassân Şemsi Bâşâ
Müzakere 19.10-19.30

Kapanış Oturumu 13 Mart 2011 Pazar (20.00 - 21:00)



HABER: www.timeturk.com - 12 Mart 2011 Cumartesi - 13:40

KADINLARA ‘ÖFKE VE ÖFKE KONTROLÜ’ SEMİNERİ VERİLDİ


Trabzon Erdoğdu Toplum Merkezi’nde kadınlara yönelik 2. ‘Öfke ve Öfke Kontrolü’ semineri düzenlendi.



Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık’ın eşi Sema Kızılcık’ın önderliğinde kadınların bilinçlendirilmesi ve farkındalıklarının arttırılması amacıyla organize edilen eğitim kampanyası kapsamında Erdoğdu Toplum Merkezi’nde; kadınlara yönelik ‘Öfke ve Öfke Kontrolü’ semineri düzenlendi.


Seminere Psikolog Sezgin Natir, Şükran Turhan Kabak, Sosyolog Esengül Kibar ve yaklaşık 50 kadın dinleyici katıldı.


Sema Kızılcık’ın evlere gerçekleştirdiği ziyaretler kapsamında Toplum Merkezi'ndeki kadınların ihtiyaçlarına göre belirlenen seminerlerden ilki Trabzon Toplum Merkezi’nde Kadınların Hukuksal Sorunları hakkında olmuştu.



‘Öfke ve Öfke Kontrolü’ adı altında gerçekleşen seminerlerin ikincisini Psikolog Sezgin Natir verdi.


Psikolog Sezgin Natir, seminerde kadınlara, öfkelerini ortaya çıkarmada yaşadıkları problemler ve nelere öfke vermeleri konularında detaylı bilgiler verdi.


Sosyolog Esengül Kibar ise, kadınların her yönden bilinçlendirilmesi, ihtiyaç duydukları alanlarda eğitilerek insan ve insan ilişkileri konularında güçlendirilmeleri yönünde aile yapılarına katkı sağlayacak olan bu eğitimlerin Bayan Kızılcık’ın himayesinde devam edeceğini ifade etti.


Sosyolog Esengül Kibar, Kadınların aile içi iletişimlerinin artmasına, psikolojik ve sosyal iletişimlerinin iyileşmesine yaptıkları ve yapacakları katkıdan dolayı, bu eğitime olanak sağlayan ve öncülük eden Sema Kızılcık’a teşekkürlerini ifade etti. (VB – 11.03.2011)

JANDARMA, KAÇAKÇILARA GÖZ AÇTIRMIYOR

Trabzon İl Jandarma tarafından yapılan operasyonda 5320 paket kaçak sigara ele geçirilerek, el konuldu.


Trabzon İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince; Trabzon-Giresun Karayolu üzerinden sigara kaçakçılığı yapıldığı yönünde istihbari bilgiler alınması üzerine, adli makamlardan arama kararı alınarak ekipler harekete geçti.


08 Mart 2011 günü Çarşıbaşı İlçesi Fener Köyünde icra edilen yol aramasında; E.K. isimli şahsın kullandığı araçta yapılan aramada çeşitli markalarda (5320) paket kaçak sigara ele geçirilmiştir.


Ele geçirilen kaçak sigaralara Gümrük Muhafaza Müdürlüğüne teslim edilmek üzere el konulmuştur. Şüpheli ifadesinin alınmasına müteakip tutuksuz yargılamak üzere serbest bırakılmıştır. (V.B. – 11.03.2011)

‘2. TRABZON İPEKYOLU İŞADAMLARI ZİRVESİ’NE HAZIRLIK TOPLANTISI YAPILDI


24 ülkenin katılacağı 2. Trabzon İpekyolu İşadamları Zirvesi; 27-30 Nisan 2011 tarihleri arasında Trabzon’da yapılacağından zirveye hazırlık çalışmalarında koordinasyonun sağlanması için toplantı yapıldı.


Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, “24 ülkenin katılacağı 2. Trabzon İpekyolu İşadamları Zirvesi’ne Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık yapmasını bölge olarak arzu ediyoruz” dedi.


Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, 24 ülkenin katılacağı, Trabzon’da düzenlenecek olan 2. Trabzon İpekyolu İşadamları Zirvesi’ne Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın davet edileceğini söyledi. Zirve nedeniyle 24 ülkeden iş adamları alım heyetlerinin geleceği Trabzon’a, Doğu Karadeniz Bölgesinin en iyi şekilde tanıtımının yapılarak, iş adamları arasında ticaretin daha üst düzeye çıkartılmasının sağlanacağını vurguladı.


2. Trabzon İpekyolu İşadamları Zirvesi hazırlık toplantısı Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık başkanlığında Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Orhan Aydın, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, Doğu Karadeniz İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Hamdi Gündoğan, Trabzon Ticaret Borsası Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, TURSAB Doğu Karadeniz Yürütme Kurulu Başkanı Suat Gürkök, Doğu Karadeniz İhracatçıları Birliği Genel sekreteri İdris Çevik, TTSO Genel Sekreteri Hakan Gürhan’ın katılımıyla Valilik Toplantı Salonunda yapıldı.


Kurumlar arası görev bölümünün yapıldığı ve hazırlanan 2. Trabzon İpekyolu İşadamları Zirvesi programını değerlendirildiği toplantıda konuşan Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık 2011 yılının Trabzon’un ve bölgenin tanıtım yılı olacağını söyledi. 23-27 Temmuz 2011 tarihleri arasında EYOF 2011 Avrupa Olimpik Gençlik Oyunları’nın yapılacağını anımsatan Vali Dr. Kızılcık, bu organizasyonun öncesinde 27-30 Nisan 2011 tarihleri arasında 2. Trabzon İpekyolu İşadamları Zirvesi yapılacağını aktardı.


Kızılcık şöyle konuştu:


“ Uluslararası düzeydeki bu organizasyonların bölgenin tanıtımına büyük katkı verecektir. Trabzon’un sadece bir spor kenti olmadığını, bunun yanında bir ticaret ve turizm kenti olduğunu bu yıl ikincisi yapılacak olan Trabzon İpekyolu İşadamları Zirvesi ile tanıtım yapmış olacağız. 24 ülkeden devlet erkânı, iş adamı ve medya üyelerinin katılacağı zirveye Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ında katılması planlanmaktadır” dedi.


Vali Dr. Recep Kızılcık, Trabzon 2. Trabzon İpekyolu İşadamları zirvesi için hummalı bir çalışma dönemine girildiğini belirterek amaçlarının Doğu Karadeniz Bölgesinin en iyi şekilde uluslararası tanıtımının sağlanarak bölge ekonomisinin daha da gelişmesi ve ihracatın artmasını sağlamak olduğunu bildirdi.


Vali Dr. Recep Kızılcık;


“27-30 Nisan 2010 tarihleri arasında düzenlenecek Zirve’yle eş zamanlı olarak, “Karadeniz Tarım, Hayvancılık ve Balıkçılık Fuarı” düzenlenecektir. Dış Ticaret Müsteşarlığımız aracılığı ile 24 ülkeden Trabzon’a işadamı alım heyetleri gelecektir. Bu konuk işadamları ile Doğu Karadeniz Bölgesindeki iş adamlarımızın ikili iş görüşmelerinde bulunma programı uygulanacaktır. 24 ülke arasında işadamlarının işbirliğinin geliştirilmesine katkı verilecektir.


Zirvenin açılış konuşmalarının ardından düzenlenecek olan oturumlarda da “Günümüzde İpekyolu ve Ticarete Etkisi”, “Tarım ve Gıda Sektöründeki Gelişmeler” ve “Doğu Karadeniz’de Turizm ve Yatırım İmkânları” temalı üç ayrı oturumda ülkeler sunumlarda bulunacaklar.


Program kapsamında İşadamları zirvesine katılacak yabancı işadamlarına Trabzon limanı ve Organize Sanayi Bölgelerindeki fabrikaların tanıtım gezileri düzenlenirken, resmi heyetlere de turistik gezi programı uygulanacak.


27-30 Nisan 2011 tarihleri arasında gerçekleşecek olan 2. Trabzon İpekyolu İşadamları Zirvesi etkinliklerde bölgemizin kültür ve sanatını yansıtan atölye çalışmaları ile ticarileşmiş olan geleneksel el sanatlarının üretimini gösteren sergilemeler yapılacak” dedi. (VB – 07.03.2011)

İSTİKLAL MARŞI’NIN KABUL ve MEHMED AKİF’İ ANMA GÜNÜ KUTLANDI


Trabzon Valiliği tarafından düzenlenen İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü töreni çeşitli etkinliklerle kutlandı.



Törene Trabzon Vali Vekili Aziz Mercan, Belediye Başkan Vekili Ergin Aydın, Trabzon İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Dursun Ertuğrul ve çok sayıda vatandaş katıldı.



Trabzon Valiliği önünde ki Atatürk anıtına çelenk konulmasıyla başlayan etkinlikler, Trabzon Devlet Tiyatrosu Haluk Ongan Sahnesi’nde yapılan program ile devam etti.



Mehmet Akif`in, İstiklal Marşı’nda Türk Milleti’nin ne için savaştığını, neye inandığını açık ve seçik bir şekilde ortaya koyduğuna işaret eden Vali Vekili Mercan;


“Kısaca İstiklal, milli karakterimizi, tarihimizi, imanımızı, milli mücadele günlerinin heyecanını içinde taşıyan, o günleri yaşayanların duygularını nesilden nesile aktaracak olan emsalsiz bir abidedir” dedi.



Günün anlam ve önemine ilişkin yapılan kompozisyon ve şiir yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödüllerini Vali Vekili Mercan verdi.



Mehmet Akif Ersoy’un hayatı ve İstiklal Marşı’nı içeren çeşitli gösterilerin ardından program sona erdi. (V.B – 12.03.2011)

GÖSTERİ ve YÜRÜYÜŞ ALANLARI BELİRLENDİ


Trabzon Valiliği’nce belirlenen toplantı, gösteri ve yürüyüş alanları bir basın bildirisiyle kamuoyuna duyuruldu.


BASIN AÇILAMASI AYNEN AŞAĞIYA ALINMIŞTIR:


“İlimiz Polis sorumluluk bölgesi dahilinde 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüş Kanununa uygun olarak yapılacak olan toplantı ve gösteri yürüyüşleri için belirlenen yer, gösteri yürüyüşü yapılacak güzergah, yürüyüşe geçmek için toplanılacak yer ve afiş pankart asılacak yerler aşağıya çıkarılmıştır.


29.01.2009 tarihinde onaylanan Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Önleme ve Müdahale Planında toplanma yeri Cumhuriyet Caddesi TEDAŞ binası önü ile Demir Grand oteli arasında kalan alan, yürüyüş güzergâhı Özel İdare Kavşağı, Maraş caddesini takiben meydan belediye binası önü, miting alanı olarak Meydan Belediye Önü, Otobüs Durakları ile Atatürk Alanı olarak kullanılmaktaydı. Fakat Trabzon Belediyesi tarafından miting alanı olarak kullanılmakta olan Meydan Belediye Önü, Otobüs Durakları ile Atatürk Alanında yapmış olduğu çalışmalar neticesinde miting alanı olarak kullanılamayacak olması üzerine,


2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 6. maddesi ve bu kanunun uygulamasına dair yönetmeliğin 3. maddesine göre, İlimizde yapılacak olan 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa göre yapılacak olan açık hava toplantısı ve gösteri yürüyüşleri için tespit edilen yeni yerler aşağıda belirtilmiştir. Buna göre;


1- ANFİ TİYATRO MİTİNG ALANI 1. YÜRÜYÜŞ GÜZERGÂHI


Toplanma Yeri; Kemerkaya Mahallesi Kanuni Anadolu Lisesi karşısında yer alan Kanuni Heykeli yanı,


Yürüyüş Güzergahı; Kanuni Heykelinin Güney istikametinden başlayarak yeni yapılan araç üst geçitinden geçilerek Belediye otobüs duraklarından Ahmet Şener Parkına giriş yapılmak suretiyle parkın içerisinden Miting alanına intikal;


Miting Alanı; Anfi Tiyatro Alanı miting alanı olarak tespit edilmiştir. Tespit edilen miting alanına,


Alternatif olarak ise;


2- ESKİ İPEK YOLU FUAR ALANI MİTİNG ALANI 2. YÜRÜYÜŞ GÜZERGÂHI


Toplanma Yeri; Yalı Mahallesi Toptancı Balık Hali Yanı,


Yürüyüş Güzergahı; Devlet Sahil Yolu Caddesini (Trabzon-Akçaabat) batı istikametine doğru takiben Yeni Mahalle eski İpek Yolu Fuar Alanı girişi,


Miting Alanı; Yeni Mahalle Eski İpek Yolu Fuar Alanı olarak belirlenmiştir.


Bilgilerinize sunulur” denilmektedir. (VB – 08.03.2011)

8 Mart 2011 Salı

ÖĞRENCİLER; DOLMUŞ ZAMMINA İSYAN EDİYOR… AMA… DİNLEYEN YOK GİBİ(!)

“DOLMUŞ ZAMMINA İSYAN” www.karadenizgazete.com.tr: 22.02.2011 TARİHLİ HABERİ

Trabzon'da bir grup üniversite öğrencisi, dolmuş ücretlerine zam yapılması talebine basın açıklamasıyla tepki gösterdi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Öğrenci Kolektifi üyesi bir grup öğrenci, Tabakhane mevkisinde bulunan Trabzon Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği'nin (TESOB) bulunduğu iş hanının önünde toplandı.

Grup adına açıklama yapan Zübeyde Makar,

“Üniversite öğrencilerini, öğrenci tarifesinden taşımayı reddeden Trabzon Şoförler ve Otomobilciler Odası sivillere 1.25 lira olan tarifeyi, 1.50 lira yapmak istemektedir'' dedi.

Makar, zam talebini değerlendirmekte olan TESOB'u talebi reddetmeye davet ederek, şunları söyledi:

''Tüm sorumluları uyarıyoruz, zaten birçok şehre göre fahiş denilebilecek fiyatlarda olan dolmuş ücretlerine zam yapmayı aklınızdan bile geçirmeyin. Dolmuşları, 'bacasız fabrika' diye niteleyen Trabzon Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Turan Altuntaş, şunu iyi bilmelidir ki bizler o fabrikaların bedava hammaddesi değiliz. Zamlar onaylandığı takdirde bu zammı yutmayacağımız.''

Trabzon halkı ve üniversitelilerle zammı durdurmak için ellerinden geleni yapacaklarını vurgulayan Makar,

''Bu çarka çomak sokacağımızı herkes bilmelidir. Zamların TESOB tarafından onaylanmaması yönünde gerekli adımları atmaları için daha önce şehirde öğrenci tarifesinin takipçisi olacağını söyleyen Trabzon Belediyeye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu'nu ve bu zamma itiraz yetkisi bulunan Trabzon Valisi Recep Kızılcık'ı göreve davet ediyoruz'' diye konuştu.

Çeşitli dövizler taşıyan ve sloganlar atan grup, açıklamanın ardından dağıldı.

Kaynak: www.karadenizgazete.com.tr - 22 Şubat 2011 Salı 

ÖĞRENCİLER; DOLMUŞ ZAMMINA İSYAN EDİYOR… AMA… DİNLEYEN YOK GİBİ (!)

“DOLMUŞ ZAMMINA İSYAN” www.karadenizgazete.com.tr: 22.02.2011 TARİHLİ HABERİ

Trabzon'da bir grup üniversite öğrencisi, dolmuş ücretlerine zam yapılması talebine basın açıklamasıyla tepki gösterdi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Öğrenci Kolektifi üyesi bir grup öğrenci, Tabakhane mevkisinde bulunan Trabzon Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği'nin (TESOB) bulunduğu iş hanının önünde toplandı.

Grup adına açıklama yapan Zübeyde Makar,

“Üniversite öğrencilerini, öğrenci tarifesinden taşımayı reddeden Trabzon Şoförler ve Otomobilciler Odası sivillere 1.25 lira olan tarifeyi, 1.50 lira yapmak istemektedir'' dedi.

Makar, zam talebini değerlendirmekte olan TESOB'u talebi reddetmeye davet ederek, şunları söyledi:

''Tüm sorumluları uyarıyoruz, zaten birçok şehre göre fahiş denilebilecek fiyatlarda olan dolmuş ücretlerine zam yapmayı aklınızdan bile geçirmeyin. Dolmuşları, 'bacasız fabrika' diye niteleyen Trabzon Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Turan Altuntaş, şunu iyi bilmelidir ki bizler o fabrikaların bedava hammaddesi değiliz. Zamlar onaylandığı takdirde bu zammı yutmayacağımız.''

Trabzon halkı ve üniversitelilerle zammı durdurmak için ellerinden geleni yapacaklarını vurgulayan Makar,

''Bu çarka çomak sokacağımızı herkes bilmelidir. Zamların TESOB tarafından onaylanmaması yönünde gerekli adımları atmaları için daha önce şehirde öğrenci tarifesinin takipçisi olacağını söyleyen Trabzon Belediyeye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu'nu ve bu zamma itiraz yetkisi bulunan Trabzon Valisi Recep Kızılcık'ı göreve davet ediyoruz'' diye konuştu.

Çeşitli dövizler taşıyan ve sloganlar atan grup, açıklamanın ardından dağıldı.

Kaynak: www.karadenizgazete.com.tr - 22 Şubat 2011 Salı 

TRABZON'DA DOLMUŞ NE KADAR?



Trabzon'da dolmuşcuların zam talebi kabul edildi ama...



Trabzon Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Turan Altuntaş beraberindeki şoför esnafı ile birlikte Trabzon Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (TESOB) binasına baskın gibi ziyarette bulundu.


Dolmuş zamlarının görüşüldüğü gergin ziyarette TESOB Başkanı Metin Kara ile Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Turan Altuntaş arasında sert tartışmalar yaşandı.


TESOB Başkanı Metin Kara'nın Trabzon Valiliği'ne yaptığı "DOLMUŞ ZAMMI" ziyareti sırasında Trabzon Şoförler ve Otomobilciler Odası önünde toplanan çok sayıda dolmuş şoförü Oda Başkanı Turan Altuntaş ile birlikte Tabakhane Mevkiindeki Yavuz Selim İş Merkezi'nde bulunan TESOB il binasına yürüdü.


Polis ekipleri TESOB binasında ve çevresinde güvenlik önlemi alırken, Altuntaş ve beraberindeki dolmuş şoförleri ve durak başkanları Metin Kara'nın valilik ziyaretinden dönmesini beklediler.


TOPLANTIDA İTİŞİP KAKIŞTILAR


Kalabalık bir Şoför esnafını karşısında gören Kara, kısa şaşkınlık yaşayarak kendisine ait odayı gitti. Odasında yönetim kurulu üyeleri ile kısa bir görüşme yapan Kara, daha sonra toplantı salonuna gelerek şoför esnafının zam talebi ile ilgili olarak görüşlerini dinledi. Yapılan görüşme sırasında tartışmalar yaşanırken zaman zamanda itişmeler oldu.


Trabzon Şoförler ve Otomobilciler Odası'nın 3 yıldır zam alamadığını belirten Kara,


"Dolmuş ücretlerinde değişiklik talebi esnafımızın hakkıdır. Ancak üniversite de bizimdir. Ben de 2 tane üniversite öğrencisi okuttum, aramızda da üniversitede okuyan evladı olanlar var" derken, Şoförler Odası Başkanı Turan Altuntaş, şoför esnafının hakkının korunmadığını ifade ederek "Sen benim şoför esnafımın hakkını savunmuyorsun. Buradan söz almadan gitmeyiz. Zam talebimizin sözünü alıp gideceğiz. Zam almadan gitmeyiz, gerekirse burada yatacağız" diye konuştu.


Kara, bu şartlarda ve bu tablo karşısında talepleri kabul edemeyeceğini ifade ederken, gerginlikler, itiş-kakışlar yaşandı.


ZAM TALEBİ KABUL EDİLDİ AMA...


Uzun tartışmalar ve gerginliklerin ardından TESOB Başkan Vekili Temel Korkmaz, şoför esnafına bir açıklama yaparak zam taleplerinin kabul edildiğini ancak pazartesi son bir nezaket görüşmesi yapacaklarını ifade ederek;


"Sivil 1.5 TL, öğrenci 1.2 TL zam talebiniz var. Pazartesi sizlerin temsilcileri ile son bir nezaket görüşmesi yapacağız. Buradan bu şekilde ayrılabilirsiniz" şeklinde konuştu.


Kaynak: www.haber61.net - 07 Mart 2011

TESOB’TAN VALİ KIZILCIK’A ZİYARET

Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, Trabzon Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı (TESOB) Metin Kara ve yönetim kurulunu makamında kabul etti.


Vali Kızılcık, TESOB Başkanı Kara’nın üniversite öğrencileri için dolmuşlarda ayrı bir tarife olması yönündeki talebini inceleyeceğini ifade etti.


Öğrenci tarifelerinin diğer illerde de uygulandığını ifade eden Vali Kızılcık,


“İlimizde diğer vilayetlerden farklı olarak yoğunlukla minibüsler ile taşımacılık yapılmakta. Diğer illerde öğrenci ve normal vatandaş ücretleri arasında bir farkın olduğunu görmekteyiz. Belediyemizin de taşıdığı yolcularda öğrenci ve normal vatandaş ücretlerinde ayrım yaptığını biliyoruz. Taşımacılığın büyük bir kısmının minibüs ile yapıldığı Trabzon’umuzda 46 bin öğrencinin ilimize çok ciddi katkısı vardır” dedi.


Karadeniz Teknik Üniversitesinin ve üniversite öğrencilerinin Trabzon’a katkısının tartışılmaz olduğunu belirten Vali Kızılcık, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:


“KTÜ’nün şehrimize katkıları şüphesiz tartışılmaz. Biz şehir olarak üniversitemizden bu şekilde istifade ederken, öğrencilerimizin de bizden beklentileri tabiî ki olacak. Bu taleplerde son derece doğal olarak karşılanmalı.


Öğrencilerimizin diğer illerde olan uygulamalara paralel talepleri bulunuyor. Bu konuda öğrencilerimizin bizden memnun olmaları gerekiyor. Öğrencilerimizin önümüzdeki yıllarda da daha fazla burayı tercih etmesi, ilimizin tanıtım elçileri olması için onları burada rahat ettirmemiz lazım” dedi.


TESOB Başkanı Kara ise, Trabzon’un PAHALI ŞEHİR olma imajından kurtulması için esnafa görev düştüğünü belirterek,


“Ziyaretimizin asıl amacı Şoförler Odası’nın dolmuş ücretlerindeki değişiklik talebidir. Şoförler Odamızın zam talebi hakkıdır. 3 yıldır zam almamışlardır. Ancak üniversite talebeleri de bizim çocuklarımızdır.


Trabzon Türkiye’nin PAHALI şehirleri arasında yer alıyor. Gerçekten bu imajı da silmek lazım.


Tabii ki, bunun sadece şoför esnafı ile değil, bütün esnafımız ile gerçekleştirmemiz gerekiyor” dedi.


Dolmuş ücretlerinin yükseltilmesine karşı olmadıklarını ancak öğrenci tarifesinin uygulanması gerektiğini ifade eden Başkan Kara,


“Mülki amirimiz sizsiniz. Bu konuya bir çözüm bulmamız gerekiyor. Sıkıntımız üniversite öğrencileri ile ilgilidir. Üniversite talebelerinin sadece kalkınma ve forumda kalmamalarını istiyoruz. Şehrin, esnafın yanında olsun istiyoruz” diye konuştu. (VB – 07.03.2011)

SÜT ÜRETİCİLERİNİN DERTLERİNİ DİNLEDİ


Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, Düzköye bağlı Çayırbağı Beldesi Süt Üreticileri Başkanı Osman Köroğlu ve beraberindekileri makamında kabul etti.


Çayırbağı Beldesindeki süt üreticilerinin sıkıntılarını dinleyen Vali Kızılcık, süt firmalarının tekel oluşturduğu iddiaları için de inceleme başlatacağını ifade etti.


Hayvancılığın gelişmesine büyük önem verdiklerini belirten Vali Kızılcık,


“Hayvancılığın gelişmesi Trabzon’umuz için son derece önemli. Sütçülük özel bir ticari faaliyet. Kendi aralarında nasıl bir tekel oluşturulduğunu inceleteceğim. Konuyla ilgili gereken neyse yaptırırız.


Kaymakamımızın da konuyla ilgili girişimlerde bulunduğunu, henüz bir gelişme olmadığını kendisinden öğrendim. Onunda raporlarını alıp hayvancılığında geliştirilmesi için gerekeni yapacağız.


Turizmin canlanması için süt ve süt ürünleri mamulleri bölgemiz için önem arz ediyor. Sizin daha iyi koşullarda hayvancılık yapmanızı sağlamamız lazım. Bunun için gereken neyse yapacağız” dedi. (VB – 07.03.2011)

7 Mart 2011 Pazartesi

VALİ KIZILCIK, AK PARTİ MERKEZ İLÇE YÖNETİMİNİ KABUL ETTİ


Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, AK Parti Trabzon Merkez İlçe Başkanlığı görevine atanan Zeki Kavanoz ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti.



Siyasi partilerin demokratik hayatın vazgeçilmez unsurları olduğunu ifade eden Vali Kızılcık, yeni yönetime başarılar diledi.


Vali Kızılcık, açıklamalarını şu şekle sürdürdü:


“Yeni yönetiminizin Trabzon’umuza, ülkemize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum. Bürokratik yönetimlerde siyasi partiler vazgeçilmez müesseselerdir. Dolayısıyla halkın düşüncelerinin icraya yansıtılması siyasi partiler kanalıyla olmaktadır. Kısacası sizlerin, insanımızın mutluluğunun sağlanması için canla başla çalışacağınızı temenni ediyorum. Bu anlayış ve duygular çerçevesinde sizlere başarılar diliyorum” dedi.



Merkez İlçe Başkanı Zeki Kavanoz ise Vali Kızılcık’ın Trabzon için bir şans olduğunu kaydederek,


“Bugüne kadar Trabzon’umuza hizmet eden Valilerimize teşekkür ediyorum. Sizin yapmış olduğunuz çalışmaları da gururla izliyoruz. Dağ, taş, yayla, köy demeden halkımızın içinde yaptığınız çalışmalar hem AK Parti Merkez ilçe teşkilatı olarak, hem de normal bir vatandaş olarak bizleri memnun ediyor. Sizin Valilik döneminizi Trabzon’umuz için bir şans olarak görüyorum. Bundan sonraki bütün çalışmalarınızda da başarılarınızın devamını diliyorum” şeklinde konuştu. (VB – 07.03.2011)

KADIN İSTİHDAMINI ATTIRMA PROJESİ KAPSAMINDA ÜRETEN HANIMLAR İÇİN YER TAHSİS EDİLDİ


Trabzon İl Genel Meclisi; Olgunlaşma Enstitüsü’nün AB fonlarından destekli projesine katkı amacıyla üretimde bulunan hanımlara Tarihi Bedesten Çarşısı’ndaki bir iş yerini ücretsiz tahsis etti.



Dünya Kadınlar Günü nedeniyle İl Genel Meclisince üreten kadın istihdamını attırma projesine katkı amacıyla Bedesten Çarşısında yer tahsisi için alınan karar üzerine meclisin bayan üyelerince işyerinin temsili anahtarı proje sorumlusu Olgunlaşma Enstitüsü Müdiresi Nurgül karagöz'e teslim edildi.


Mart ayı toplantılarında bu karara varan İl Genel Meclisi’nde dün sade bir tören vardı. Trabzon İl Genel Meclisi Başkanı Haydar Revi, üreten kadınlar gününe rastlayan bu kararın kendileri için de sevindirici olduğunu belirtti.


Revi, kadının toplum içindeki yerinin üreterek güçleneceğini, üreten kadına her türlü desteğin verilmesi gerektiğini ifade etti. Proje kapsamında bu tür bir talebin gelmesi üzerine Meclisin oy birliği ile böyle bir tahsis yaptığına dikkat çeken Revi;


“İl Genel Meclisi’nin bu tür sosyal projelerde yer alması varlık sebebidir“ dedi.


Olgunlaşma Enstitüsü Müdiresi Nurgül de projenin ev kadınlarının üretimin içine sokulması ve gelir elde etmesi biçiminde düşünüldüğünü ve el emekleri göz nurlarının kendilerine tahsis edilecek yerde sergilenip artı değere dönüşebileceğini belitti.


Projenin bir ortağının da İl Özel İdaresi olduğunu belirten Karagöz, bu tür bir yer tahsisi için İl Genel Meclisi’nin aldığı kararın kadınlar gününe rastlamasını da çok anlamlı bulduğunu vurguladı.


Meclisin iki kadın üyesi Arzu Yalçınalp ve Yüksel Coşkun projeye tahsis edilen mülkün temsili anahtarını olgunlaşma enstitüsü müdiresine İl Genel Meclisi’nde düzenlenen sade bir törenle teslim ettiler.


HABER-FOTOĞRAF: Erdoğan TAFLAN

VALİ KIZILCIK, 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLADI

Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, '8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ' dolayısıyla MESAJ yayınladı.

“Türk Kadını, tarihimizin en eski dönemlerinden bugüne kadar toplumsal hayatımızın, millet ve devlet yapımızın odağında yer almış, her dönem fedakârlıkların en güzelini göstermiştir.


Cumhuriyetimizin kuruluşu ile de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kadınlarımız, çağdaş dünya kadınlarının sahip olduğu imkanlara kavuşmak ve bu doğrultuda modern Türkiye’nin kurulması için önemli misyon üstlenmişlerdir.


İnsanın dünyaya gelişinden ve ilk eğitiminden itibaren kazanımlarında kadının emeği göz ardı edilemeyecek bir gerçektir. Bununla birlikte hayat boyu karşı karşıya kalınan olumsuzluklardan herkesten daha çok kadınlarımızın etkilendiği de ortadadır.


Kadınlar için bir bilinçlenme ve dayanışma günü olarak da bilinen “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”, kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu bir yaşam özlemleri ile isteklerini dile getirdikleri, kadın emeğinin ve dayanışmanın öneminin vurgulandığı bir gün olarak, tüm dünya ülkeleriyle birlikte ülkemizde de kutlanmaktadır.


Dünyayı daha yaşanılabilir kılmak için kadınların yürüttüğü çalışmaların daha çok desteklenmesi gerektiğinin bilinci içindeyiz. Gerek aile içinde, gerek sosyal hayatta birlikte hareket ederek hem kendimizi, hem toplumumuzu iyiye, güzele götürmenin haklı onurunu yaşayıp, paylaşmalıyız.


Genel olarak baktığımızda kadınlarımızın daha üretken olduğunu görüyoruz ve bu gerçekten hareketle Trabzon’umuzda kadınlarımızın üretim, sosyal ve kültürel alanda daha aktif olarak yer alması gerektiği inancıyla bu yönde önemli projeleri hayata geçiriyoruz.


Bizi biz yapma yolunda yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren fedakâr kadınlarımızın Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.”

Dr. Recep KIZILCIK
Trabzon Valisi

TAHİR BÜYÜKKÖRÜKÇÜ HOCA EFENDİ HAKK’A UĞURLANDI



Türkiye’nin manevi önderlerinden Büyük İslam Âlimi Tahir Büyükkörükçü(86) Hocaefendi’yi ebedi yolculuğuna yüzbinlerce kişi uğurladı.



Önceki gün sabaha karşı Konya Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesinde vefat eden Konya'nın ve Türkiye’nin manevi önderlerinden olan Büyük İslam Alimi Tahir Büyükkörükçü Hoca Efendi’nin cenazesi, yüzbinlerce kişinin omuzlarında Üçler Mezarlığına defnedildi.



Merhum Tahir Hoca Efendinin cenazesi, sürekli vaizliğini yaptığı Konya tarihi Kapu Camiine getirildi.


Cenaze namazının kılınacağı Kapu Camii'nin bulunduğu Tevfikiye Caddesi ve çevredeki caddeler trafiğe kapatılırken, binden fazla polis görev yaptı. Caddeler ve camiye bağlanan sokaklar polis barikatıyla kapatıldı. Cami dışında kurulan dev ekrandan cami ve çevreden yayın yapıldı. Kapu Camii'nde Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi'nin oğlu Abdurrahman Büyükkörükçü Hoca'nın babasıyla ilgili sohbetinin ardından Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de Büyükkörükçü ile ilgili bir konuşma yaptı.



Öğle namazının ardından Merhumun cenaze namazı oğlu Abdurrahman Büyükkörükçü tarafından kıldırıldı.



Cenaze namazının ardından ömrü boyunca irşad görevini yerine getiren Merhum Büyükkörükçü’nün cenazesi omuzlar üzerinde Üçler Mezarlığı’na getirilerek dualar ve gözyaşları arasında toprağa verildi. Yüzbinlerce seveninin katıldığı cenaze namazında zaman zaman izdiham yaşandı.



Büyükkörükçü Hocaefendi'nin cenazesine Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, eski İçişleri Bakanı ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulkadir Aksu, Saadet Partisi GİK Üyesi Recai Kutan, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, Karaman Valisi Süleyman Kahraman, HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve yüzbinlerce seveni katıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de cenazeye taziye mesajı gönderdi.


Bu son ebediyet yolculuğuna bu mümtaz kişiyi uğurlamak için Türkiye’nin dört bir yanından gelen yüz binler Tahir Hoca Efendi’nin Türk halkının gönlünde ne kadar derin izler bıraktığının da açık göstergesi olmuştur. Böyle bir cenaze namazı her insana nasip olmaz.


Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun. Ailesinin, Büyük Türk Milletinin ve Dünya İslam Âleminin başı sağ olsun.

Tahir Büyükkörükçü Kimdir?


Ömrünü İslama adayan Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi, 1925 yılında Konya da doğdu.


İlkokulu mahalle okulunda okudu. Konya'da Karma Ortaokulu olarak bilinen meşhur okula devam etti.


Üçüncü sınıfta okuduğu sıralar, bir gün Kapu Camiine gitti. Cami kürsüsünde vaaz eden hoca efendiden çok etkilendi. Öyle ki, içinden “ben de böyle ilim sahibi ve güzel konuşan bir vaiz olsam” diye içinden geçirdi. Daha sonra bu okulu bırakarak bu vaizden dersler almaya başladı.


O, 1940 yıllarındaki siyasi baskılara ve yasakçı tutumlara rağmen kitaplarını gömleğinin içinde saklayarak hocasından icazet alıncaya kadar tek başına kararlı bir şekilde eğitimine devam ederek tamamladı. Konya'nın Meşhur hoca efendilerinden Hacı Veyiszâde Mustafa Kurucu Hocadan Hadis ilmini öğrendi.


Ebû Said Muhammed Hâdimi Hazretlerinin Berika adlı eserini de, Kurucu Hoca'dan okudu. Bu arada, o günün hafızlık merkezi olan Bulgur Tekkesi’nde hafızlık çalışmalarına devam etti. Fırsat buldukça da Hacı Hâki Efendiden Farsça dersleri aldı.


1965 yılında Konya Müftülüğüne başladı. 1977 yılında Milli Selamet Partisi’nden Konya Milletvekili seçildi. 12 Eylül darbe döneminde tutuklanan Hoca, 'İslâmî esaslara dönülmesini ve İslâmî devlet kurulmasını istediği' iddiasıyla Askeri Mahkemece yargılandığından 11 ay cezaevinde kaldı. Beş yıl devam eden mahkemelerden sonra 1985'te beraat etti.


Ömrünün sonuna kadar İslami layıkıyla yaşamaya çalışan Hoca efendinin, Hakiki Veçhesiyle Mevlana ve Mesnevi, Mevlana ve Mesnevi Gözüyle Peygamber Efendimiz, Müslüman Peygamberini Tanımalısın, İslam'da Edeb, Mübarek Ramazan ve Oruç, Onu Yazdım Çünkü adlı eserleri vardır.


Merhum Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi, bütün Türkiye’nin milli ve manevi uyanış ve şuurlanmasında büyük emeği geçen, hayatını İslam yolunda adamış gerçek anlamda bir Allah dostu İslam âlimi idi. İslam Davası uğruna çok büyük çileler çekmiş olmasına rağmen hiçbir zaman yılmamıştır.


FOTOĞRAFLAR: http://www.merhabahaber.com/

TRABZON HABER AJANSI- 06.02.2011 Pazar

ÇİÇEK: “GELECEĞİ ŞAİBELİ BİR KURUM OLAN AB OLSA DA OLUR OLMASA DA!”

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, AB gibi geleceği şüpheli bir kurum için KKTC’nin hak ve menfaatlerinden fedakârlık yapmayacaklarını belirtti.


www.turktime.com


Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği İle KKTC Dış Basın Birliği’nin ortaklaşa düzenlediği “2011’de KKTC / Fırsatlar ve Tehditler” başlıklı çalıştay TÜRKSOY Genel Sekreterliğinde yapıldı.


Çiçek, Kıbrıs konusunun Türkiye’deki tüm iktidarlar için milli ve partiler üstü bir mesele olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:


“Terazinin bir kefesine AB üyeliğini, bir kefesine de KKTC’yi koysalar, biz bin defa KKTC’yi tercih ederiz. AB olsa da olur, olmasa da olur. Geleceği şüpheli bir kurum için KKTC’nin menfaatlerinden fedakârlık yapmayız. AB sürecinde fiili bir tıkanma var. Ama biz bunun bedelini ödemeye hazırız” dedi. (AA)


www.turktime.com - 6 Mart 2011 - 08:08

'444' ile BAŞLAYAN ÖZEL SERVİS NUMARALARININ ÜCRETLİ HALE GELDİĞİ BİLDİRİLDİ

www.61haber.com - 06.03.2011


Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK) 5 Şubatta aldığı kararla birlikte '444' ile başlayan özel servis numaralarının ücretli hale geldiğini bildirdi.

Kaya, yaptığı açıklamada, GSM operatörü abonesi olan tüketicilerin bir süredir, 444'lü özel numaraları başına alan kodu ekleyerek arama yaptığını belirtti.


Tüketici paket abonesi ise bu aramaya ilave ücret ödemediğini dile getiren Kaya, şöyle devam etti:


''Ancak BTK'nın 5 Şubatta aldığı kararla birlikte '444' ile başlayan özel servis numaraları ücretli hale geldi. 444'lü numaraları aramanın dakikası en fazla 40 kuruştan ücretlendiriliyor. BTK, aldığı kararla ilgili olarak tüketiciyi bilgilendirmediği için birçok tüketici, halen bu yöne aramalar yapmakta olup, sürpriz faturalarla karşılaşacağını bilmiyor. Tüketici hak ve menfaatlerini korumakla görevli olan BTK'nın böyle bir karar almasını anlamak mümkün değil. Tüketici, ikinci şoku gelecek faturalarla yaşayacaktır.''


Kaya, bankacılık, iletişim, ulaşım, sağlık, kamu hizmetleri gibi birçok alanda 444'lü numaraları sıkça kullanan tüketicinin adeta cezalandırıldığını ileri sürerek, şunları kaydetti:


''BTK, aldığı kararı toplumla paylaşmadığı, internet sitesinde duyurusunu yapmadığı gibi, kararı isteyen tüketiciler için ise ciddi engeller çıkarılmakta, karar saklanmaktadır. BTK bünyesinde yer alan tüketici temsilcisinin, tüketiciyi ne kadar önemsediği de ortaya çıkmıştır. BTK, karardan geri adım atmalıdır. Aksi takdirde gerekli yargısal girişimi başlatacağımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz.''


www.61haber.com - 06.03.2011

ÖMRÜMÜZÜN KIŞI



FİKRET UÇAR
fikrethoca61@hotmail.com


Dünyevi meşgaleler hepimizi neredeyse içinden çıkılmaz bir şekilde kuşatmış. Maalesef inandığımızı söylememize rağmen, yaşam tarzımız sanki ölüm yokmuş gibi, dünya hayatıyla ilgili hedefleri ön plana çıkarmış bir vaziyette seyrediyor.


Ahiret inancımız, hayatımızı şekillendirmediği müddetçe Müslümanlığın bize sağlayacağı güzelliklere erişmek neredeyse imkânsızdır desek yeridir.


Özetle şunu söyleyebiliriz. İslam adına çok şey söylüyoruz fakat İslami prensipleri hayatımıza tatbik etmek konusunda hala sıkıntılarımız mevcut. Bir bakıma sadece konuşuyoruz ve konuştuğumuzla kalıyoruz. Esasen bu bilinçle hayatımızı idame ettirmek için ölüm ve kıyamet gerçeğinin tam manasıyla şuurunda olmamız gerekir. Hepimizin bildiği gibi bütün canlı varlıklar için ölüm kaçınılmaz bir gerçektir. Bu hususta Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de;


"HER CAN ÖLÜMÜ TADICIDIR." (Âl-i İmrân, 185).


"YERYÜZÜNDE BULUNAN HER CANLI FANİDİR" (Rahmân, 26)


ikazı yapılmaktadır.


Ramazan ayında kazandığımız dini şuuru, hayatımızın sonuna kadar yaşatmaya devam ederek, bütün günlerimizi hesabını verebilecek şekilde yaşamalıyız. Kuran’da, hayat ve ölümün yaratılma sebebi şöyle açıklanır.


"O, hanginizin daha güzel amel yapacağınızı denemek için, ölümü de hayatı da takdir edip yaratandır." (Mülk, 2).


Mümin için önemli olan HER AN ÖLÜME HAZIR OLMAK, tabir caizse ölmeden önce ölebilmektir. Kendimizi muhasebeye çekerek, Ruhun bedenden ayrılması ile başlayacak kabir ve ebedi hayata hazırlanabilmektir.


Dünyanın sonu, genel bir yok oluştan sonra yeniden dirilişle başlayacak Haşr, Hesap, Mizan, Cennet ve Cehennem gibi olaylar, Kıyamet günündeki meydana gelecekleri ifade eder. Bu nedenle Ahiret inancı, kişinin hayatını düzene sokması açısından çok önemlidir. Dünyadaki yaptığı her fiilin hesabının sorulacağına inanan kimse hiç kötülük yapıp günah işleyebilir mi? Allah’ı (cc) bir an olsun unutabilir mi? Bu yüzden Kur'an-ı Kerîm, ölüm ve kıyamet ahvalini sık sık hatırlatır, zaman zaman da orada yaşanacakları aktarmak suretiyle insanları korkutur ve uyarır.


Şuurlu Müslüman, hayatın her an ve dakikasını, hesabını verebilecek bir şekilde yaşamaya gayret eder. Rabbi ile randevusu olan namaz kılmaya da azami dikkat gösterir. Namazın her türlü kötülükten uzaklaştırıcı vasfını (Ankebut, 45) günlük hayatındaki davranışlarıyla ortaya koyar.


Maun Suresi’nde zikredilen kendisine yazıklar olsun denilen namaz kılıcılardan olmamak için gayret eder. Namazını kılamayanlar da, manevi gıdadan mahrum bir şekilde kendilerine maalesef yazık ederler. Bu durumdakiler “NASIL YAŞARSANIZ ÖYLE ÖLÜRSÜNÜZ” Hadis-i Şerifi'ni göz önünde bulundurmak suretiyle Allah’a (C.C.) olan imanlarını gözden geçirerek, hayatlarını yeniden tanzim etmeli ve salih amelsiz imanın yeterli olmayacağını anlamalıdırlar.


Cenabı Hak Kur’an-ı Kerim’de:


“Kime uzun ömür verirsek biz onun gelişmesini tersine çeviririz. Hiç düşünmüyorlar mı?” (Yasin, 68) buyurmaktadır.


O halde şöyle bir bakalım. İnsan doğduğu andan, belli bir yaşa gelinceye kadar hemen hemen bütün ihtiyaçları anne ve babası tarafından karşılanır. İnsanlar nedense gençlik çağlarındaki enerjileri sebebiyle kendilerine hiçbir zaman zeval gelmeyecek zanneder. Ama yaşlanma belirtileri kendini iyiden iyiye hissettirmeye başlayınca gücünü de aynı oranda kaybeder. Artık kulakları iyi duymaz, gözü net görmez, her istediğini yiyip içemez, eli ve ayağı eskisi gibi tutmaz. Öyle ki ibadetlerinin birçoğunu da eksik yapmak zorunda kalır. Bu hal sebebiyle gençlik hatıralarından dem vurarak teselli bulmaya çalışır.


İnsan dünyaya bir amaç için gönderilmiş, başıboş bırakılmamıştır. Ahlaken çöküşlerin yaşandığı ve gençlerin değerlerini yitirdiği günümüzde bizi ayakta tutacak tek şey Allah(C.C.)’ın insanoğluna büyük lütfü Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin sünnetleridir.


Bundan dolayı, Rabbimize (C.C.) kulluğumuzu hakkıyla yerine getirmeli ve hesaba çekilmeden önce kendi nefsimizi hesaba çekmeliyiz. Hayat ve ölüm bilinciyle, ferdin sonu ölüme ve dünyanın sonu kıyamete daima hazırlıklı olmak her Müslüman’ın şiarı olmalıdır. İbret vesilesi ÖLÜM ile ilgili olarak Hz. Peygamber (S.A.V.) şöyle buyurmuştur.


“Lezzetleri yok eden ölümü çok anın." (Tirmizî, Zühd, 4)


“Ahiret hayatını isteyen, dünya hayatının süsünü terk eder." (Tirmizî, Kıyâme, 24)


Hayatın akışını, sorumluluk bilinciyle yaşayıp kârlı sonlandırabilecekler için ölüm, aşığın maşukuna kavuşması, Mevlana’da olduğu gibi “ŞEB-İ ARÛS” yani “DÜĞÜN GECESİ” gibidir.


ÖLÜM, kör bir gecede, bazen uykuda yakalar insanı, bazen oynarken çocuklarıyla, kimi zaman bir ameliyat masasında kalır insan, belki bir arabanın altında tüm günahları ve sevaplarıyla gelir ölüm ince ince sızlatarak her yerini.


NE OLURSAN OL, İSTER ZENGİN, İSTER FAKİR, İSTER ÜNLÜ, İSTER GARİP BU GERÇEK DEĞİŞMEYECEK, keşke şöyle şöyle yapsaydım diyeceksin.


Şimdi, BU GECE ÖLECEKMİŞ GİBİ bir düşün, YARINI GÖRMEYECEKMİŞ GİBİ düşün. Neler yapman gerekiyorsa kendince onları yapmak için VAKİT KAYBETME.


İşte sana eksiklerini tamamlamak için büyük bir fırsat. Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi Allah’a emanet ediyorum.


FİKRET UÇAR
fikrethoca61@hotmail.com