14 Mayıs 2011 Cumartesi

KUR'AN-I KERİM SEMPOZYUMUNA BÜYÜK İLGİ


İslam dünyasının ilim adamları, yarın ikincisi düzenlenecek olan Uluslararası Kur'an ve Bilimsel Hakikatler Sempozyumu için İstanbul'da bir araya gelecek.

HABER: TİMETÜRK 


Suudi Arabistan, Mısır, Yemen, Fas, Malezya ve Afrika'dan kalkıp Türkiye'ye gelen âlimler, Kur'an-ı Kerim'in ortaya koyduğu hakikatlerin modern bilimle örtüştüğünü çarpıcı örneklerle gözler önüne serecek.


Sızıntı, Yeni Ümit ve Hira dergileri tarafından düzenlenecek olan sempozyumla ilgili bilgi veren Yeni Ümit Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Dr. Ergün Çapan, bu yıl hem içerik hem de katılımcı olarak sempozyumun daha zengin olacağını söyledi.


Sempozyumda din adına son noktayı koyan Kur'an-ı Kerim'in hakikatlerine ilişkin toplam 14 tebliğ sunulacağını kaydeden Çapan, bu tebliği sunanlardan sadece bir tanesinin ilahiyatçı olduğunu belirtti.


Diğer profesörlerin fizik, tıp, jeoloji ve moleküler biyoloji gibi değişik branşlarda uzman kişiler olduğuna dikkat çekti.


Sempozyumda insanın yaratılışından Kâinatın genişlemesine kadar birçok konu masaya yatırılacak. İki gün sürecek olan sempozyum, Çemberlitaş Fırat Kültür Merkezi'nde yapılacak. Türkçe, Arapça ve İngilizce olmak üzere 3 ayrı dilde simultane çevirisi yapılacak olan sempozyum, Mehtap TV, Küre TV ve birçok yerel kanaldan canlı yayınlanacak.


"1 numara olmak için değil, Allah rızası için okuyorum"



Abdurrahman Sadien, bir Kur'an âşığı. Dünyanın en güzel beldelerinden, iki okyanusu birleştiren Cape Town şehrinde yaşıyor. Evine ve çocuklarına çok zaman ayıramadığını, eşi Sümeyye Hanım'ın kendisinin boşluğunu doldurduğunu söylüyor. Sağlığına çok dikkat ediyor, ve "Allah'ın verdiği sesi Allah'ın kelamı yolunda kullanmak için sağlıklı olmak gerek" diyor.
Abdurrahman Sadien (51) Dünya Kur'an Okuma birincisi. Türkiye'ye defalarca gelen Sadien, Avustralya'dan Avusturya'ya Türklerin bulunduğu her yeri gezmiş. Türk dünyasından kendisine takdim edilen hediyeleri evinin en güzel köşesinde sergiliyor. Sadien ile Güney Afrika'nın Cape Town'da görüştük.


Sizi tanıyabilir miyiz?


Sari Estate isimli küçük bir şehirde doğdum. Şehrin yüzde 95'i Müslüman'dı. 1980'de üniversiteye girdim ve makine mühendisi oldum. Mısır El Ezher Üniversitesi'nin Şeriat Fakültesi'nde okudum. Ayşe, Naime ve Nur kızlarım ve Muhammed, Hüseyin oğullarım. Nur ve Naime hafızlık için çalışıyorlar. Naime çok güzel Kur'an okuyor. O da benim gibi Türkiye'den davet alıyor. 4 Haziran'da kadınların organize ettiği bir program için gidecek.


Ne zamandır Kur'an okuyorsunuz?


9 yaşında topluluk önünde Kur'an okumaya başladım. 1966'da Johannesburg, Durban ve Cape Town'da Kur'an ziyafeti veren Şeyh Abdulbasit Samed'den çok etkilendim. Onun okuyuşu beni cezbetti ve bunca yıl devam edecek ruhu bir manada ondan aldım. Kendisi, bana bütün hayatımda örnek oldu.


Özellikle Avrupa'daki Müslümanların size çok ilgi gösterdiğini duyduk.


Beni Avrupa'ya ilk davet eden Muhammed Durhan'a çok büyük saygı duyarım. İtalya, Danimarka, Fransa, İngiltere, Bosna, Makedonya hatırladığım yerler. Allah'ın nasip etmesiyle Amerika'dan başka her yerde bulundum. Oraya da vize probleminden dolayı gitmedim. Avrupa'da bu kadar kalabalık Müslüman Türk toplumunu görmek beni çok şaşırttı. Çok organizeler, şuurlular. Güney Afrika'ya gelince Türklerin Avrupa'da son 30 yılda kat ettikleri mesafeleri her fırsatta anlattım. Türkler Avrupa'da yaşadıkları muhitleri adeta birer İslam beldesi haline getirmişler. Türkler için tek yapabileceğim şey, tekrar Müslüman dünyada liderlik konumuna yükselmeleri için dua etmektir.


Türkiye'de nereleri gördünüz?


Yaklaşık 700 Kur'an programında bulundum. Gaziantep'te, söylediklerine göre, 40 bin insana Kur'an okuma şansı elde ettim. Şu ana kadar en zevk aldığım programdı. Tabii Süleymaniye'yi unutamam. Kayseri'de stadyumda gerçekleşen programa 80 bin insan katıldı. Daha sonra Kilis, Kahramanmaraş ve Urfa'ya geçtik. Urfa, Hz. İbrahim peygamberin mekânı. Türkiye çok büyük zatları misafir ediyor. Çok şanslısınız. Ebu Eyyüb el Ensari'yi misafir ediyor. Eyüp Sultan Türbesi'nde de Kur'an okuma şansım oldu. Antal-ya'dan Çanak-kale'ye bütün şehirleri gördüm. Konya'da Mevlânâ var. Beni Türkiye kadar heyecanlandıran başka bir ülke olmadı. Her şehri ayrı bir tarih, maneviyat. Türkiye'yi çok çok seviyorum (Türkçe söylüyor).


Bir de Avustralya geziniz var.


2 ay önce Avustralya'daki Türkler tarafından yapılan Auburn Camii'ni ziyaret ettim. Bana Avrupa ve Türkiye'deki Türklerin gösterdiği sıcaklığın aynısını oradaki Türkler de gösterdi. Muhteşem bir cami yapmışlar. 40 yıldır orada yaşayanlar var. Birbirlerine destek olmuşlar. Her zaman yanlarında olmaya hazırım.


Güney Afrika'nın islami toplumsal hayatı nasıl?


Cape Town şehri Güney Afrika'nın annesidir. En çok Müslüman burada yaşar. 19 yüzyılın başında Müslümanlar ilke defa Cape Town'dan diğer şehirlere gitmeye başladılar. Port Elizabeth, Durban, Johannesburg'a yayıldılar. Cape Town Müslümanlarının büyük çoğunluğu Malay ırkından. Hint, Arap ve az da olsa Osmanlı'nın gönderdiği Ebu Bekir Efendi'nin soyundan gelen Türkler var. Burada yaşayan farklı milletlerden insanlar birbirleriyle evlenmişler. Mesela benim dedem Suriyeli Arap, büyükannem Alman soyundan.


"Dünyanın en iyi Kur'an okuyan insanı" olmak nasıl bir sorumluluk yüklüyor size?


Ben hiçbir zaman kendimi en iyi Kur'an okuyan olarak görmedim. Bir numara olmak için değil, Allah rızası için kutsal kitabı okuyorum. Ne Türkiye'de, ne ülkemde ne de başka bir yerde böyle bir iddiam olmadı. Allah'ın ve Resulü'nün dostu olmak için Kur'an okuyorum. Kur'an talebelerine tavsiyem, anne ve babalarına çok itaatkâr olsunlar. Çünkü onların duasını alırlarsa çok büyük mükafatlara mazhar olurlar. Bunun yanında spor yapsınlar. Peygamberimiz buyuruyor ki, "Çocuklarınıza ata binmeyi, ok atmayı, yüzmeyi öğretin." Eğer bir talebe spor yaparsa düzgün ve sağlıklı bir vücuda sahip olur. Daha iyi Kur'an okur. Kur'an öğrencisi dondurma gibi soğuk gıdaları çok tüketirse, gazlı içecekleri fazla içerse sesini bozar ve iyi okuyamaz.


Güney Afrika Müslümanlarının Kur'an'la ilişkileri nasıl?


Gördüğüm, hissettiğim kadarıyla Kur'an, Cape Town gençleri arasında elden ele dolaşıyor. Hemen her Müslüman'ın evinde en az bir kişi hafız olmak için gayret sarf ediyor. Benim damadım da hafız. Ortanca kızım hafızlığa çalışıyor, nişanlısı Kur'an'ı hıfzediyor, yani anlayacağınız bunlar sadece benim ailemden verdiğim örnekler. Cape Town'da daha önce hiç bu kadar Kur'an için gayret edildiğini görmemiştim. Çevremden de çok fazla örnek verebilirim. Bu manzaralar beni çok mutlu ediyor.


**
Abdurrahman Sadien, 15 Mayıs Pazar günü Manisa Akhisar'da Hilaliye Kur'an Kursları'nda, 45 hafızın mezuniyet törenine katılacak. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in de katılacağı program Cihan Haber Ajansı vasıtasıyla Dost TV ve Hilal TV'den canlı yayınlanacak.


Zaman


www.timeturk.com - 13 Mayıs 2011 Cuma - 13:39

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder