24 Aralık 2010 Cuma

AKÇAABAT DOĞANKÖY’ÜN ÇINARI FEHMİ BİRİNCİ’YE SON GÖREV



Akçaabat Doğanköy Beldesi Başmahalle halkından, Osmanlı-Rus Savaşı Gazilerinden merhum Ali Birinci’nin oğlu Fehmi Birinci(87), Bugün Öğle Üzeri Baş Mahalle Camii'nde Eda Edilen Cuma Namazından Sonra Cami Avlusunda Kılınan Cenaze Namazının Ardından Dualarla Ebediyete Uğurlandı.



Akçaabat Doğanköy Beldemiz Başmahalle(REGA) halkından, Osmanlı-Rus Savaşı Gazilerinden merhum Ali Birinci’nin oğlu, Şükür Birinci’nin babası, Mehmet Birinci’nin amcası FEHMİ BİRİNCİ(87)'nin cenazesi, hanesinden alınarak, Başmahalle Cami avlusuna getirildi.



24.12.2010 Cuma günü öğle vakti Doğanköy Başmahalle Camii'nde eda edilen Cuma Namazından sonra kılınan cenaze namazının ardından aynı yerdeki Aile Mezarlığında, dualar ve gözyaşları arasında toprağa verildi.



Cenazede tezkiye ve duayı Dörtyol Belediye Başkanı Cevat Birinci hoca Yaptırdı. Cenaze namazını ise Beldenin Merkez Camii İmamı Mustafa Şengül hoca kıldırdı.

Cenazeye belde halkımızın yanı sıra Adalet ve Kalkındırma Partisi Düzköy İlçe Başkanı Yılmaz Ankara, Dörtyol Belediye Başkanı Cevat Birinci, Doğanköy Belediye Başkanı Kazım Atmaca, Karikatürist Yazar Harun Yavruoğlu, Araştırmacı Yazar Muhammet Yavruoğlu, Işıklar eski Belediye başkanı Süleyman Birinci, DOĞDER Başkanı Abdurrahman Şahinbaş katıldı.



Merhum Fehmi Birinci’ye Allah’tan Rahmet, Sevenlerine Sabırlar Dileriz.


Haber: Soner TUTKUN
FOTOĞRAFLAR: Trabzon Haber Ajansı

“BEN TÜRK’ÜM”- Araştırmacı Yazar Hüseyin ALBAYRAK


Dünya tarihine baktığımızda Türk ırkı, taşıdığı insani hasletleri ile tanınır ve bilinir. Ben bir Türk olarak, bu hasletlerin sahibi olmaktan gururluyum ve şeref duyuyorum. Benim bu duygu ve düşüncemi her milletin ferdi kendisi içinde aynen diyebilir ve hakkıdır da. Benim bir gurur duyacağım fazilet daha var ki, o da Türklüğüm yanı sıra, İslâm dini ile şereflenmiş olmamdır. BU İKİ HASLETİ BÜNYESİNDE TOPLAYAN MÜSLÜMAN TÜRK’ÜN, DİĞER IRKLARA BİR BASKI VE ÜSTÜNLÜK İDDİASI DA YOKTUR.


Allah’ın yarattığı her insanı, rengi, meşrebi ne olursa olsun yaratandan ötürü değerli görür. ALLAH(C.C.) katında üstünlüğün ancak Yaratana iyi bir kul olmakla mümkün olacağının şuuru içindedir.


Allah(C.C.) katında insanlar eşittir. Beyazın siyaha, siyahın da beyaza karşı bir üstünlüğü yoktur. Böyle olunca da ben bir Türk ve Müslüman olarak sahibi olduğum değerlerle gurur duymam ve bu değerlerimi söylemem ve ifade etmem en tabii hakkımdır. İnsan kendisine olan saygısından ötürü milli ve dini kimliğini ifade ederken alnı ak, başı diktir ve her zaman da öyle olmalıdır.



Tarihin derinliklerine baktığımızda Türk ırkının seyrettiği coğrafyada altın harflerle yazılan tarihimiz, bu alanda onurlu bir geçmişin mirasçıları olduğumuzu ortaya koymaktadır. Hiçbir millete nasip olmaya bu şerefli geçmişimizle bir Türk olarak elbette ki gururluyuz ve Türk olduğumuzu da her zaman ve her yerde gururla söylemek hakkına sahibiz.


Coğrafi konumumuz itibariyle vatan toprakları üzerinde Türk’ten ayrı başka ırklara mensup topluluklar da asırlardır bir arada Türk bayrağı altında ve bu bayrağın örttüğü Türkiye üzerinde yaşayıp gelmişlerdir.


Türk’ün varlığından rahatsız olan dış güçler, son yıllarda giriştikleri el altı faaliyetlerle Türk’ün hâkimiyetini kırabilmek için tahriklere, kışkırtmalara yönlendirecek girişimlere başlamışlardır. Yüzümüze gülerken, arkamızdan kuyu kazmağa başladılar ve devam da ediyorlar.

Büyük paralar akıtarak satın aldıkları satılık beyinlerle, bazı radyo, televizyon ve gazeteleri elde etmesini de becerebildiler. Bizim gafletimizden ve saflığımızdan, Türk’üm dediği halde Türk gibi düşünemeyen ve hareket edemeyen insanımızın şuursuzluğundan dolayı da büyük ölçüde yol aldılar.


Öyle ki, bazı ağızlar, TÜRK’ÜM diyemeyip “TÜRKİYE’LİYİM” deme, diyebilme zilletine düştüler. Bu zilletin bir örneğini de, 18. MİLLİ EĞİTİM ŞURASI’NDA, ilkokullarda her sabah söylenen andımızın kaldırılması(!) teklifinin ortaya konulabilmesinde görmek mümkündür. Bir atasözümüz vardır; “SU UYUR, DÜŞMAN UYUMAZ” Demek ki, DÜŞMAN HİÇ UYUMAMIŞ ve bazı beyinleri şu veya bu şekilde satın almış, pohpohlamış, yüreklendirmiş ve böylesine anlamsız bir teklifi yapabilme cesaretini ortaya koydurmuş.


Dinimiz ırkçılığı, kavmiyetçiliği reddeder ve ben de bu ayırımcılığı asla uygun görmem. AMMA bu görüşüm gerektiğinde “TÜRK'ÜM” dememe de engel değildir. TÜRKİYE’MİZİ BÖLME PROVALARININ YAPILDIĞI GÜNÜMÜZDE; Türk’üm diyen herkesin, Türk gibi düşünmesi, hareket etmesi ve Türk gibi konuşması gerekir.


Bir insanın milliyetinin ve dininin değerlerini koruması, yaşaması ve yaşatması büyük fedakârlık ister. Buna fedakârlığa göğüs gerebilmek için de o insanın birtakım değerlerle donanmış olması gerekir. SEN YILLAR YILIDIR GENÇ NESLİ BU DEĞERLERDEN UZAK YETİŞTİRİR VE ONA BU ÜSTÜN RUHU AŞILAYAMAZSAN İŞTE SONUCU BU OLUR. Boş şişeyi suya batırırsan su dolar, süte batırırsan süt dolar, fosseptik çukuruna batırırsan lâğım suyu dolar.


Hazreti Peygamberimizin bir hadisini belirtmek isterim: “HER ÇOCUK İSLÂM YARATILIŞINDA DOĞAR. SONRADAN EBEVEYNLERİ ONLARI YAHUDİ, NASRANÎ VEYA DİNSİZ YAPAR”. Bu gün çoğu ailelerimiz ve bazı eğitim-öğretim kurumlarımız, radyo ve televizyonlarımız tertemiz bir levha olan çoluk çocuğumuzu müspet yönde eğitip öğretmekten öteye, zararlı fikirlerle beyinlerini zehirlemektedirler.


Böyle olunca da DİN’i ile dili ile IRK’ı ile uyum içinde olamayan ve bunalımlar içinde ne olduğunu bilemeyen bir neslin ortaya çıkmasına sebep olunmaktadır. Etkili ve yetkili yöneticilerimiz, eğitimcilerimiz, karar merciinde olan kişilerimiz bu gerçeği görsünler ve gereken önlemleri de alsınlar.


Bu konuda daha çok şeyler demek gerekir, amma ben bütün benliğimle ve bütün varlığımla sağır kulaklara “BEN TÜRKÜM” diye haykırmak istiyorum: EVET, BEN TÜRKÜM, BEN TÜRKÜM, BEN TÜRKÜM…


Hüseyin ALBAYRAK – 23.12.2010

Kaynak: www.ilkhabergazete.com

23 Aralık 2010 Perşembe

Özel Yıldızlı Güven Hastanesi Açıldı


Yıldızlı Güven Hastanesi Hasta Kabulüne Başladı.



Hastanenin hizmete girmesi nedeniyle Özel Yıldızlı Güven Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Güven beraberinde Genel Müdür ve Tıbbı Direktör Opr. Dr. Yusuf Aşık ile birlikte açıklamalarda bulundu.


Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Güven, hastane olarak toplam kalite yönetimi yaklaşımına dayalı hizmet vermeyi amaçladıklarını ifade ederek, deneyimli personel ve ileri teknik tıbbı cihazlarla donatılan tam teşekküllü bir sağlık merkezi olarak sağlık alanına atıldıklarını belirtti.


Güven, 'herkes için sağlık' felsefesi ile yola çıktıklarını ifade ederek;


“Sağlıklı yaşamak, sağlık hizmetlerinden eşit derecede faydalanmak herkesin en temel hakkıdır, ilkesiyle de bu yolda ilerleyeceğiz. Özel Yıldızlı Güven Hastanesi olarak hizmet verdiğimiz tüm sağlık birimlerinde tıbbın ulaştığı en üst düzeyde, tıbbı etik ilkelerden ödün vermeden güvenilir, hasta odaklı ve kaliteli hizmet veren, hasta çalışan güvenliğini ön planda tutan, çevreye duyarlı, hasta haklarına saygılı nitelikli sağlık çalışanı yetiştiren, yenilikçi ve sürekli kendini geliştiren öncü bir kuruluş olmak varlığımızın en önemli sebebidir.


Hizmet sunduğumuz her alanda ülkemizin standartlarının üzerinde bilimsel altyapısı ve kalitesi ile ilklerin içinde yer almayı, tıbbın ulaştığı en üst düzeydeki uygulamaları takip ederek ülkemizde ve uluslararası alanda sağlık hizmetlerinin gelişimine katkı bulunmayı hedefleyen bir sağlık kuruluşuyuz. Özel Yıldızlı Güven Hastanesi, uzman doktor kadroları, deneyimli sağlık personelleri ve ileri teknolojik tıbbı cihazlarla donatılan tam teşekküllü sağlık merkezi olarak hizmet verecektir.


Hastane olarak yönetim anlayışımız toplam kalite yönetimi yaklaşımına dayalıdır. Sunacağımız hizmeti sürekli iyileştirerek tıbbın gelişimine katkıda bulunacağız. Hastalarımıza en iyi teşhis ve tedavi hizmetini sunarak, hayat kalitesini yükseltir, hasta güvenliğini ve memnuniyetini her şeyin üzerinde tutacağız. Gelecekte de ulusal bir marka haline gelmeyi hedefleyen Özel Yıldızlıgüven Hastanesi’ni, global çapta tanınan, saygın bir sağlık kuruluşu markasına dönüştürmeyi planlıyoruz” dedi.


"Hastalarımızın ve yakınlarının yüzündeki gülümsemeyi sürekli kılmak için çalışmalarımıza son hızla devam edeceğiz. Planlanan çalışmalar ve hastanemizin açılışına kadarki sürede desteği ve güveniyle her zaman yanımızda olan, çalışma şevkimizi arttıracak olan Trabzon ve bölge halkına şimdiden teşekkür ediyoruz" dedi.


Hastanenin Genel Müdürü Opr. Dr. Yusuf Aşık ise sağlık sektörüne iddialı girdiklerini kaydederek tüm tıp dallarında hizmet vermeyi hedeflediklerini söyledi.


Dr. Aşık: "Hastanemiz, gelişmiş tıp teknolojisinin son imkanları ve deneyimli uzman kadrosuyla hemen hemen tüm tıp dallarında hizmet sunmaya hazırlanan bölgemizin ve ülkemizin özel sağlık kuruluşlarından birisidir. Özel Yıldızlı Güven Hastanesi üstün donanımlı 6 ameliyathane, 2 doğumhane, 9 dâhili yoğun bakım, 8 cerrahi yoğun bakım, 10 yeni doğan yoğun bakım, 2 kroner yoğun bakımı ile 17 tane tek kişilik yatak 50 çift kişilik yatak, 3 süit oda olmak üzere toplam 99 yatak kapasitesi ile hizmet verecek bir hastanedir.


Uluslararası düzeyde üniversitelerde eğitimlerini tamamlamış, en seçkin hastanelerde görev almış doktorlar, özel eğitim görmüş hemşire ve çalışanlar sağlık hizmetlerini artık Yıldızlıgüven Hastanesi'nde veriyor. Hastanemiz son derece yüksek donanıma sahip olan Görüntüleme Merkezinde özellikle kardiyak çekim yapabilen 128 kesit Tomografi, 4 boyutlu ultrasyonogafi, 1,5 Tesla gücünde MR Digital Röntgen sistemleri ile birlikte hem hastane içinde hem uzaktan erişimle hizmetin sunulacağı bir alt yapı oluşturulmuştur” diye konuştu.


HASTALAR YANLARINDA FİLM EVRAKI TAŞIMAK ZORUNDA KALMAYACAK


Yapılan tahlil ve çekilen filmlerle ilgili tüm sonuçlarının kağıt dolaşımı olmadan dijital ortamda sonuçlandığını kaydeden Aşık:


“Zaman kayıplarını ortadan kaldıran Hastane İşletme Sistemine (HİS) sahip olan Özel Yıldız Güven Hastanesi dünyanın en ileri radyoloji merkezinde bulunan PACS iş istasyonu ile hastalarına ait başvuru, tanı, tedavi ve kontrol süreçlerinin uzun yıllar dijital arşiv bölümünde saklanmasını sağlıyor. Böylece hastalar yanlarına film taşımak zorunda kalmıyor, filmlerin evde saklanması sorunu yok, dolayısıyla kaybedilme riski de yok. Hekimler yıllar sonra bile hastanın önceki görüntüleri ile yeni kaydedilen görüntüleri hiç bir deformasyon olmadan kaliteli bir şekilde inceleyebiliyor.


Özel Yıldızlı Güven Hastanesi, yataklı tedavi katlarında her hasta odasında hemşire çağrı sistemi bulunuyor. Hastanın hemşireye ulaşmasını sağlayan hemşire çağrı sistemi ile hastalar hemşirelerine yatak başlarından banyo ve lavabodan kolaylıkla ulaşabiliyor. Sistem hemşire bankosunu da çağrıyı ışıklı ve sesli olarak gösteriyor. Aynı sistem ile hemşiremizin hasta odasına ne kadar sürede gittiği ve kaldığı da öğrenilebiliyor.


Özel Yıldızlı Güven Hastanesi sağlık hizmetlerine verdiği önemin yanı sıra, hasta ve hasta yakını memnuniyetini esas alan hasta ilişkileri ile hastaların tüm isteklerine cevap vermeyi görev olarak benimsiyor. Bu doğrultuda, idari ve medikal alanında tüm çalışanlarına sunduğu eğitimlerin kalitesinin en üst düzeyde devamlılığı amaçlanıyor.


Özel Yıldızlı Güven Hastanesi, modern çağın sistemleriyle donatılmış, mimari ve teknoloji olarak akıllı bina sistemine sahip Yıldızlı Güven Hastanesi'nde ısıtma, soğutma, kontrol, yangın, güvenlik sistemleri ve medikal gaz sistemlerinin tüm işleyişi merkezi otomosyon odasından kumanda ediliyor. Odalarda her birimin veya hastanın kendine özgü ısı ihtiyaçları düşünülerek bireysel kontrole imkân da sağlanmıştır. Tüm sistemler, jeneratör ve UPS (kesintisiz güç kaynağı) sistemleriyle destekli olup, kesintisiz çalışmalarına imkân da sağlanıyor. Özel Yıldızlı Güven Hastanesi'nde yapılanma ve yönetimin her evresinde tüm süreçler profesyonel eller tarafından yönetilmektedir” şeklinde konuştu.


Daha sonra hasta odaları tek tek gezdirilerek, yeni cihazlar basın mensuplarına gösterildi.


www.akcaabathaber.com – 23.12.2010

YÖK’ten Dekan Atamaları: KTÜ'ye de 2 Dekan

YÖK Karadeniz Teknik Üniversitesine 2 dekan atadı.


YÖK Genel Kurulu sonrasında yapılan yazılı açıklamada, Eğitim, Kadro, Mevzuat ve Vakıf Üniversiteleri Koordinasyon Komisyonları raporlarının görüşüldüğü belirtildi.


Pamukkale Üniversitesi'nin rektör adaylarını belirleyeceği seçim takvimini 21-22-23 Ocak 2011 olarak belirleyen Genel Kurul, devlet ve vakıf üniversitelerine ait 30 fakülteye de dekan ataması yaptı.

Açıklamada, bir sonraki genel kurul toplantısının 13 Ocak 2011 tarihinde yapılacağı bildirildi.


Dekan ataması yapılan fakülte ve isimler şöyle:


Ardahan Üniversitesi İnsani Bil. ve Edebiyat Fakültesi: Prof. Dr. Orhan Söylemez.


Boğaziçi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi: Prof. Dr. Behiye Gülen Grenwood.


Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi: Prof. Dr. Hasan Yüksel.


Cumhuriyet Üniversitesi Fen Fakültesi: Prof. Dr. Sezai Elagöz.


Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi: Prof. Dr. Metin Bozkuş.


Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi: Prof. Dr. Suphi Müderris.


Dumlupınar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi: Prof. Dr. Ramazan Köse.


Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi: Prof. Dr. Mehmet Şişman.


Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi: Prof. Dr. Nemci Ata.


Gebze Yüksek Teknoloji Üniversitesi İşletme Fakültesi: Prof. Dr. Halit Keskin.


İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi: Prof. Dr. Gülfettin Çelik.


İstanbul Teknik Üniversitesi Makine: Prof. Dr. Ata Mungan.


İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi Mimarlık Fakültesi: Prof. Dr. Hüsnü Murat Günaydın.


Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi: Prof. Dr. Zeki Tekin.


Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi: Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez.


Karadeniz Teknik Üniversitesi Güzel Sanatlar: Prof. Dr. Gülay Usta.


Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi: Prof. Dr. Ahmet Bilgin.


Kocaeli Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi: Prof. Dr. Mustafa Çanakçı.


Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi: Prof. Dr. Mahir Günday.


Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi: Prof. Dr. Nurseren Tor.


Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi: Prof. Dr. İlyas Öztürk.


Sakarya Üniversitesi Güzel Sanatlar: Prof. Dr. Nilgün Bilge.


Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi: Prof. Dr. Salih Şimşek.


Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi: Prof. Dr. Faruk Ayhan Başçiftçi.


Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri: Prof. Dr. Abdullah Çavuşoğlu.


Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi: Prof. Dr. Selami Akkuş.


İstanbul Arel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi: Prof. Dr. Cuma Bayat.


İstanbul Arel Üniversitesi İktisadi ve İdari B: Prof. Dr. Cemal Yükselen.


Yeditepe Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Prof. Dr. İbrahim Fahir Borak.


www.haber61.net - 23 Aralık 2010

Başkan Şefik Türkmen, aboneleri uyardı


Trabzon’a bağlı Akçaabat İlçe Belediyesi ikametini başka yerde gösterip, Akçaabat’ta oturanlara karşı yaptırımlarda bulunacak.


Akçaabat Belediye Meclisi bu konuda, ilçede yaşadığı halde ikametini farklı illerde veya ilçelerde gösteren abonelerin su ücretlerini yüzde 100 zamlı tahsil etme kararı aldı.


Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen, bu kişilerin vebal altında olduğunu belirterek,


“Belediyemize İller Bankası’ndan nüfus başına ödenek geliyor. Burada yaşayıpta ikametini farklı yerlerde gösterenlere yeni yılda su parası ödemelerinde yüzde 100 zamlı uygulama getireceğiz. Burada yaşayıp, farklı yerlerde ikameti olanları tespit edip, yılbaşından sonra bunların su parasına yüzde yüz zam yapmayı planlıyoruz” dedi.


Böyle bir uygulamanın çevre illerde de uygulandığını ifade eden Türkmen, “Mağdur olmamaları için, mağduriyete maruz kalmamaları için en kısa sürede yılbaşından evvel ikametlerini Akçaabat'a almalarını istiyoruz” dedi.


www.haber61.net - 23 Aralık 2010

Trabzon'da Çay Temalı Film Keyfi


Trabzon'da çay temalı Karadeniz Belgesel Film Günleri- Türkiye AB Belgesel Film Buluşması, 24 Aralık 2010 Cuma Günü Saat 18.00’de Trabzon Sanat Evi(Eski Valilik Konutu)’nde Başlıyor.



Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası AB Bilgi Merkezi tarafından düzenlenen “Karadeniz Belgesel Film Günleri- Türkiye AB Belgesel Film Buluşması’’ başlıklı belgesel film şenliği 24 Aralık 2010 Cuma günü saat 18.00’de eski Vali konağı Tanjant yolu üzerinde Trabzon Sanat Evin’de gerçekleştirilecek. Belgesel Film Şenliği 3 gün boyunca devam edecek.


Etkinlikte, Karadeniz vurgusunu güçlendirmek amacıyla ‘’çay’’ teması ele alındı.


TTSO-AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Yakup Karbuz:

Bilgi merkezi olarak kültürel-sanatsal çalışmaları önemsiyoruz. Karadenizlilerin de bu tür etkinlikleri yakından takip ettiklerini biliyoruz."

24 Aralık Cuma günü başlayacak olan AB- Türkiye Belgesel Buluşmasında hem Avrupa’dan hem de Türkiye’den hem de Karadeniz Bölgesinden filmlerin gösterileceğini anlatarak;


“Etkinlik süresince Kültürel bir kucaklaşma yaşanacak’’ dedi.

Konuşmasına devam eden Karbuz,

"AB –Türkiye Kültürel buluşmasını gerçekleştirerek toplumlar arası bir yakınlaşmayı hedefliyoruz. Etkinlik kapsamında Belgesel Film Atölyesi oluşturarak geleceğin film yönetmenlerinin de yetişmesine katkıda bulunmayı amaçladık.


Trabzon İletişim Meslek Lisesi’nde kurulan ‘Belgesel Atölyesi’nin’ etkinlik için çektiği ‘Muhacirlik’ konulu filmin gösterimiyle devam edecek. AB-Türkiye Belgesel Film buluşması yalnızca film gösteriyle sınırlı kalmadı kurulduğu Belgesel Atölyesi’yle genç belgeselcilere de yol açmaya çalıştı. Bundan sonraki süreçte bu arkadaşlarımızla ve yeni yetişecek olan Belgesel’ci arkadaşlarla çalışmaya devam edeceğiz’’ dedi.


Etkinlikte Belgesel Film gösteriminin yanı sıra alanlarında uzmanlaşmış isimlerin söyleşilerinin de gerçekleştirileceğini belirten Karbuz, bu isimlerden bazılarının Coşkun Aral, Alman film Yönetmeni Dirk Schaefer ve Oğuz Çiçek olduğunu söyledi.


Karbuz; Trabzon Sanat Evi’nde düzenlenecek olan etkinliklerin ücretsiz olduğunun da altını çizerek, “Tüm Karadenizlileri hem çayımızı içmeye hem de filmlerimizi keyifle izlemeye davet ediyoruz’’ dedi.


Karadeniz Belgesel Film Günleri-Türkiye AB Belgesel Film Buluşması;


24 Aralık 2010; saat 18:00’da etkinlik kokteyl-Açılış konuşmalarıyla başlayacak.


Saat 18:20’de Klasik Müzik Dinletsi, Saat 19:00 ‘da İletişim Meslek Lisesi öğrencilerinin çektiği filmin gösterimi yapılacak.


25 Aralık 2010; saat
13:00–14:00‘da Söyleşi : “Bir sinema filminin perde arkası” Oğuz Çiçek
(Diğer Yol Filminin Yönetmeni).


14:15- 15:00: Belgesel Film gösterimi: "Uşakların dansı" Yönetmen/Director: Zühre Saral Gökağaç Yapım: TRT.


16:00-17:30 Söyleşi: "Türkiye’de ve Avrupa’da Belgesel Film Algısı" Yönetmen/ Director: Dirk Schaefer.


17:30-18:25: Belgesel Film gösterimi: "Uzay Korsanları" Yönetmen/Director: Alessandro Bernard, Enrio Cerasuolo, Paolo Ceretto Yapım: İtalya-Fransa.


18:45-20:00: Belgesel Film gösterimi: "Diktatör Avcısı" Yönetmen/ Director: Klaartje Quirijins, Yapım: Hollanda.

26 Aralık 2010 saat : 15:30-16:30 Söyleşi : “Türkiye Medyasında Belgeselin Yeri ve İz Tv” Yönetmen/ Director : Çoşkun Ara.
l
17:00-17:45: Belgesel Film gösterimi: "Lilit’in Kızkardeşleri" Yönetmen/Director: Emel Çeleb.
i
18:00-19:00: Söyleşi: Belgesel Film gösterimi: “Trabzon’da Belgesel Film” Yönetmen/Director: Erdal Eksert Belgesel Film: Bedri Rahmi Eyüboğlu.


19:00-20:00 : Belgesel Film gösterimi: “Türk Gibi Başla Alman Gibi Bitir” Yönetmen/ Director: Murat Şeker. Yapım: (Almanya–Türkiye ortak yapımı).


www.haber61.net - 23 Aralık 2010

Trabzon Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Vakıf Eski Eserlerin Röleve, Proje ve Restorasyonunda Rekor Kırdı


Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Bağlı İllerde Vakıf Eserlerinin Röleve, Proje, Onarım ve Restorasyonu ile İlgili Yoğun bir Çalışma İçinde Bulunuyor.


Vakıflar Bölge Müdürü Mazhar Yıldırımhan, “Bölge sorumluluk alanlarında kalan Trabzon, Giresun, Gümüşhane, Rize ve Artvin illerinde onarım-raetorasyon ihtiyacı olan eserleri tespit edip, proje ihtiyacı olanların restorasyon ve röleve projelerini yaptık” dedi.


Yıldırımhan, “Bu projeleri Tabiat ve Kültür Varlıkları Koruma kurulu onayından sonra ihale ederek, uygulamaya geçiyoruz.


Şu ana kadar yaklaşık 75 vakıf-kültür eserini onarımdan geçirdik.


Bu rakam bölgemiz açısından bir rekordur” diye konuştu.


http://www.ilkhabergazete.com/ – 23.12.2010

ÇANAKKALE ‘SAVAŞ MALZEMELERİ’ ÖZEL MÜZESİ TRABZON’DA AÇILDI



Çanakkale-1915 Seddülbahir Özel Müzesi tarafından “Çanakkale Savaş Malzemeleri” Özel Müzesi Sergisi Trabzon Varlıbaş Atapark Alışveriş Merkezi(AVM)’inde Açıldı.




Çanakkale-1915 Seddülbahir Özel Müzesi tarafından “Çanakkale Savaş Malzemeleri” Özel Müzesi Sergisi, Trabzon Varlıbaş Atapark Alışveriş Merkezi(AVM) 3. Kat, Kuzey Doğu tarafında 20 Aralık 2010 tarihinde halkın görüşüne açıldı.


Çok güzel ve özenle dizayn edilen “Çanakkale Savaş Malzemeleri” Özel Müzesi Sergisi’ni Alışveriş Merkezine gelen halkın çoğunluğu izlemekte ve çok duygu anlar yaşanmaktadır. Büyük ve küçük herkes sergiyi büyük bir ilgi ile tek tek izlemektedir.Sergide 4 bin adet savaş malzemesinin sergilediği ifade edilmektedir. Bu serginin asıl açılış amacı Çanakkale’ye gidemeyenlerin, özellikle öğrencilerin görmesinin sağlanmasıdır.





Sergide Çanakkale Savaşlarında kullanılan tüfekler, kamalar, kılıçlar, mermiler, askerlerimizin giysileri, yemek kapları, kullandıkları çeşitli eşyalar, subaylara maaş olarak ödenen paralar, düşmanlardan elde edilen savaş malzemeleri, çeşitli fotoğraflar ve anıların yer aldığı tablolar sergilenmektedir.


20-30 Aralık 2010 tarihleri arasında Varlıbaş AtaparK AVM’de açık kalacak olan “Çanakkale Savaş Malzemeleri” Özel Müzesi Sergisi, Trabzon halkından büyük beğeni topladı. Sergi her gün Saat 10.00 ile 22.00 saatleri arasında gezilebilmektedir.


FOTOĞRAFLAR: MUHAMMET YAVRUOĞLU


TRABZON HABER AJANSI

SERGİDEN FOTOĞRAFLAR






















































































 









FOTOĞRAFLAR: MUHAMMET YAVRUOĞLU