7 Ağustos 2010 Cumartesi

EMO Trabzon Şube Başkanı KARAL: “Terör Kimi Besliyor?”

TMMOB E.M.O. Trabzon Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hasan KARAL: “Son zamanlarda ülkemizi derinden üzen terör olaylarının biran önce sonlandırılması ve daha fazla can kaybının engellenmesi için gerekli önlemlerin acilen alınmasını istiyoruz” dedi.



TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi Yönetim Kurulu Adına Şube Başkanı Yrd. Doç. Hasan KARAL’ın 6 Ağusutos 2010 Tarihli, BASIN ve KAMUOYUNA: “İNSANLARIMIZI AĞLATAN TERÖR KİMİ BESLİYOR?” adlı bildiri yayınladı. Bildiri aynen şöyle:

“İNSANLARIMIZI AĞLATAN TERÖR KİMİ BESLİYOR”

“Yaklaşık 30 seneyi aşkın bir süredir ülkemiz, üzerinde emperyalist emeller taşıyan dış odaklar ve bunların yerli uzantıları tarafından bir türlü bitmek bilmeyen, bitirilmek istenmeyen kanlı ve kirli bir mücadele ile iç içe yaşatılmaktadır. Daha önce onlarcasını yaşamış olan ülkemizde bir kez daha uluslar arası arenada köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığı kritik bir süreçte, karanlık odaklar tarafından hazırlanan kanlı planların uygulamaya konulması ile yaşanan kanlı oyunlar sahneye sürülmektedir.

Kanlı terör örgütünün haince saldırıları sonucu binlerce insanımız şehit olmakta ve bayrağa sarılı şehitler gözyaşları içerisinde toprağa verilmektedir. Hayatının baharında birincil ve en temel hakkı olan “yaşama hakkı” elinden alınan kirli, kanlı ve haince bir saldırılar karşısında kahpece kurulmuş pusularda veya bu saldırılar karşısında kahramanca bir mücadele neticesinde gözünü hayata kapayan şehit sayısının gün geçtikçe artması, bu saldırıları önleyici çalışmaları aktif şekilde hayata geçirilmemesi kamuoyu vicdanını derinden yaralamaktadır.

Her şehit cenazesi, ardında gözü yaşlı ve kederli anne ve babaları, hayatının diğer yanını kaybetmiş eşleri, henüz hayatın farkında olmadan en büyük acılardan biri ile tanışan, kendisine en muhtaç olduğu dönemde anne-babasını yitiren çocukları beraberinde getirmektedir.

Yaşanan acılar artık dayanılmaz seviyeye gelmiştir. Kirli odaklardan beslenen bölücü terörle mücadele sonucu şehit olup son yolculuğuna uğurlanan Türk Milletinin geride bıraktığı canlar ve kamuoyu, teskin edici teselli ifadeleri ile artık yetinmemektedir ve bu şekilde gelişen olaylar neticesinde can kayıplarının yaşandığı konusunda yetkililerden doğru ve anlaşılabilir açıklamalar beklenmektedir. Referanduma evet-hayır kaygısı ile şehir şehir dolaşan siyasi mekanizma ile iç ve dış güvenlikten sorumlu yürütmenin, ülkemizin en önemli sorunu olarak yıllarca masada duran terör konusunun çözümü için ortak akıl geliştirememesinin ve terör belası karşısında uzlaşı ile tek vücut olarak, kararlılıkla dik bir duruş sergileyememesinin nedenleri kamuoyu tarafından merak edilmektedir.

İhtiraslar uğruna gerçekleşen çatışmalar, erkler arasında yaşanan eşgüdümsüzlük ve basit siyasi çekişmeler sonucu terörle mücadelede bir türlü başarıyı yakalayamayan yetkililer bir an önce, halen daha onlarca insanımızın yaşamını yitirmesinin nedenlerini söylemelidir. Yaşanan can kayıpları, kan donduran iddialar ve ihmaller konusunda hukuk mekanizması harekete geçmeli, varsa ihmale sebebiyet verenler adalet önünde hesap vermeli ve her türlü hukuk dışı yapılanmaların önüne geçilmelidir.

Siyasi iktidar ve terörle mücadeleden sorumlu kurumlar mevcut yapılarını acilen gözden geçirmeli ve ilgili kurumların yasaların kendisine yüklediği görev ve sorumlulukları en iyi şekilde yerine getirmeleri sağlanmalıdır. Gittikçe artan siyasi ve toplumsal gerilim, yüz yıllar boyunca bir arada yaşayan insanlarımızın kardeşliğinin zedelenmesine ve tehlikeli kutuplaşmanın oluşmasına fırsat verilmeden, bir an önce düşürülmelidir.

Yaşanan terör olaylarını planlayan, bu faaliyetlerle ülkemiz üzerindeki çirkin emellerini hayata geçirmek için kullanmaya çalışan iç ve dış odakların amacına ulaşmasına engel olunmalıdır. Bölücü terör kökünden tamamıyla yok edilmeli, terörü besleyen kaynaklar bir daha diriltilmemek üzere kurutulmalı ve acıların yaşanmasına son verilmelidir.

Terörün temizlenmesinin akabinde memleketimizin her noktasında huzur, sevgi, barış ve kardeşlik ortamı eskiden olduğu gibi yeniden tesis edilmeli ve bu vatanda yaşayan tüm yürekler sevinçte, kederde, zorluklarda aynı değerler için birlikte atmalıdır.

Vatan için can veren şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anmak, toplum olarak onların emanetlerine sahip çıkmak, bir daha bu acıların yaşanmamasını için azami şekilde gayret göstermek bu topraklarda yaşayan her bireyin görevi olmalıdır.

Çok küçük yaşlarda babalarını kaybeden ve beraberinde babasız bir gelecek kendisine hediye edilen çocukların, bin bir emekle yetiştirdikleri evlatlarını yitiren acılı anne ve babaların, yüreği yanan ve sevdiğini kaybetmenin sancısını en derinden yaşayan eşlerin gözyaşları kutsaldır ve her türlü konunun üstünde tutulmalıdır. “

Yrd. Doç. Hasan KARAL

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası
Trabzon Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı

HABER: Muhammet YAVRUOĞLU

KARİKATÜRİST HARUN YAVRUOĞLU'NUN DAYISI: ALİ YAZICI VEFAT ETTİ


Trabzon Akçaabat’a bağlı Doğanköy Beldesi Muhtarı Bitti YAZICI’nın babası ve Yazarımız Karikatürist Harun YAVRUOĞLU’nun dayısı Ali YAZICI(Kasap Ali)(82), bugün Hakk’ın Rahmetine Kavuştu.

Akçaabat Doğanköy Beldesi Muhtarı Bitti YAZICI’nın babası ve Yazarımız Karikatürist Harun YAVRUOĞLU’nun dayısı Ali YAZICI(Kasap Ali) bugün(07 Ağustos 2010 Cumartesi Günü) Saat 14.30’da evinde Hakk’ın Rahmetine Kavuştu. Merhum Ali YAZICI(Kasap Ali)’nın cenazesi yarın(08 Ağustos 2010 Pazar Günü Mollaosmanoğlu Mahallesindeki hanesinden alınarak, öğle namazını müteakip Doğanköy Beldesi Devlet Karayolunda Cenaze Taşı Mevkiinde; kılınacak cenaze namazından sonra aynı yerdeki kabristanlıkta toprağa verilecektir.

Merhum Ali YAZICI(Kasap Ali)(82), rahatsızlığı nedeniyle uzun süreden beri tedavi görmekteydi. Ali YAZICI, sözünü ve gözünü budaktan esirgemeyen, yeri geldiğinde fedakârlıktan kaçınmayan, inat ama kararlı, insanların arkasından konuşmayan, söyleyeceklerini muhatabının yüzüne karşı söyleyebilen, peşin sözlü bir insandı.

Merhum Ali YAZICI büyüğümüze Allah'tan Rahmet, Ailesine, Eş, Dost, Akraba, komşu ve Sevenlerine Sabırlar Dileriz.


HABER : Mustafa TÜRKYILMAZ

TRABZON’A BÜYÜK İLGİ !!!

Son zamanlarda Doğu Karadeniz’de ve özellikle de Trabzon’da büyük hareketlilik yaşanıyor. Gelenleri, gidenleri gören vatandaşlar soruyor: “Acaba bu durum hayra alamet mi? Acaba Diyarbakır’da oynayan oyun Trabzon’da da sahneye mi konacak?” diye kendince soruyor.

Son zamanlarda yöremizde eski kiliseler, manastırlar, kaleler ve benzeri yerler özellikle onarılmaya çalışılıyor. Devlet erkânı, dış ülkelerin büyükelçilik ve konsolosluk çalışanları, AB ve NATO yetkilileri Trabzon’a sessizce geliyor, sessizce gidiyorlar.

Bu esnada maalesef bazı yetkililerimiz de mübadele şartlarını unutarak ve hatta Türkiye’de kendi vatandaşlarına yasaklanmış ibadet mekânlarını görmeyerek, yabancı gayrimüslimlere ve ekümenlik iddiasındaki Patrikhaneye müze kapsamında olan yerleri yılda bir kez ibadetlerine açarak, Lozan Antlaşmasındaki hükümleri bypass edilerek, Türkiye Cumhuriyetinin ve gelecek nesillerimizin geleceğini riske atıyorlar.

Bölgemizin Yunanistan ile hiç ama hiç bağlantısı olmadığı halde Türki ve Farisi Pontus gerçeğini saptırarak, Pontus sahteciliği yapanlar sinsi sinsi ortamdaki havanın nereye varacağını, ellerini oğuştura oğuştura bekliyorlar. Pkk hainleri de dış güçlerin yardımlarıyla bir taraftan Karadeniz ve özellikle de Trabzon’a inmenin yollarını arıyorlar.

Bu arada Anayasa değişikliği ile ilgili 12 Eylül’de yapılacak oylama da ülke gündemine oturmaya başladı. İktidar ve muhalefet halkın karşısına çıkmaya ve durumu anlatmaya başladılar. Hava gittikçe ısınıyor.

TURİZM ODAKLI DOĞU KARADENİZ MASTER PLANI TOPLANTISI YAPILACAK

Bu arada bölgemizde harıl harıl önemli bir toplantıya hazırlık yapılıyor. Trabzon’da ve Doğu Karadeniz’deki hareketlilik kapsamında çalışmalar sürüyor. Turizm Odaklı Doğu Karadeniz Mastır Planı toplantısı, 07.08.2010 Cumartesi günü (bugün) Rize’nin İkizdere ilçesinde bulunan RİDOS Termal Otel’de yapılacak.

Toplantıya Devlet Bakanı Hayati YAZICI, Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul GÜNAY, Devlet Bakanı Faruk Nafiz ÖZAK ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa DEMİR katılacaklar.

Toplantıya ayrıca Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Bayburt ve Gümüşhane illerinin valileri, milletvekilleri, belediye başkanları, il genel meclis başkanları ile çok sayıda kurum ve daire amiri de iştirak edecekler.



Yakında da Başbakanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN Trabzon’da olacaklar.

Vatandaş da elini kulağına yaslamış, önümüzdeki günlerdeki gelişmeleri sezinlemeye çalışıyor, kendince yorumlar ve dersler çıkarıyor. Eee büyüklerimiz demiyor mu: “Yeter! Söz ve Karar Milletindir” diye… İşte zaman o zaman…


HABER: Muhammet YAVRUOĞLU

ESKİ ‘SABAH GAZETESİ TESİSLERİ’Nİ TEK ART HOLDİNG SATIN ALDI

www.karadenizgazete.com.tr - 05 Ağustos 2010 -Perşembe

Trabzon Arsin OSB’deki Sabah Gazetesinin eski tesisleri açık arttırma usulü ile yapılan ihalede “KARADENİZ GAZETESİ, ZİGANA TV ve RADYO”nun oldu.

Tek Art holding TMSF’nin elinde bulunan Dinç Bilgin döneminden kalma olan Sabah Gazetesi’nin Arsin Organize Sanayi Bölgesi’ndeki eski baskı tesisleri, bina ve arazisini açık artırma ihale usulü ile satın aldı.

6 BİN 115 METRE KARE

Dinç Bilgin in sahibi dönemde TMSF tarafından el koyulan Arsin Organize Sanayi Sitesindeki 6 bin 115 metre karelik alanda bulunan Sabah Gazetesi baskı tesisi, idari binası arazisi ile birlikte Yönetim Kurulu Başkanlığını Trabzonspor Onursal Başkanı ve Eski Devlet Bakanı Mehmet Ali YILMAZ’ın yaptığı TEK ART HOLDİNG bünyesindeki Medya grubunun KARADENİZ GAZETESİ, ZİGANA TV ve RADYO’nun oldu.

2 MİLYON 110 BİN TL

Dün TMSF de yapılan ihaleye Sabah Gazetesi’nin bugünkü yönetimi de girdi. TMSF’ deki açık arttırmalı ihale 1 milyon 300 bin muhammen bedelle başladı. Tek Art- holding yetkilileri açık artırmaya belli rakamlarla yüklendi. Son yükselme rakamında Tek Art Holding 2 milyon 110 bin liraya kadar çıktı. Sabah Gazetesi yetkilileri açık arttırmadan çekilince Asrin Organze Sanayi Bölgesindeki Tesisler Tek Art holding’in oldu.

TEKNOLOJİK KİRLİLİĞE KARŞI HUZURLU BİR KÖY: ŞENYUVA

www.karadenizgazete.com.tr - 05 Ağustos 2010 Perşembe
Köylüler, daha önce de kablolarının yaylada doğal güzelliği etkileyeceği gerekçesiyle imza toplamış, ancak elektrik hatlarının yeraltına alınmasıyla ikna olmuştu.

Hava ve gürültü kirliliğine neden olacağına inandıkları araçların girişini önlemek için yol yapımını yaylaya 500 metre mesafede durduran köylüler, evlerine de ancak patikadan ulaşabiliyor. Şenyuva köylüleri, yılın 8 ayı kullandıkları 2000 rakımlı Sal Yaylasına elektrik bağlanmasıyla gelecek olan televizyon ve diğer elektronik aletlerin komşuluk ilişkilerini bozacağı, elektrik kablolarının yaylanın doğal güzelliğini etkileyeceği gerekçesiyle imza toplayıp köye elektrik bağlanmaması için Çoruh Elektrik’e başvurmuştu. Gaz lambası ve lüks lambalarıyla sürdürdükleri yaşama bu şekilde devam etmek istediklerini belirten köylüler, hatlarının yeraltına alınması şartıyla elektrik getirilmesine ikna olmuştu.

Elektrik kullanmaya başlayan köylüler, şimdi de komşuluk ilişkilerinin bozulacağı gerekçesiyle yaylaya televizyon sokmama kararı aldı. 150 haneli yaylaya bu yaz çıkan yaklaşık 500 kişi, aldıkları karar gereği yaylalarındaki evlerine televizyon sokmadı.
Radyo yayınlarından günlük haberleri takip eden köylüler, akşamları yayla meydanında oturup sohbet ediyor, atma türkü söyleyip tulum eşliğinde horon tepiyor.

Yaylada tamamı tek katlı ve ahşap evleri bulunan köylüler, beton yapı ve çift katlı yapılara da izin vermiyor. Doğal güzelliğin bozulmaması için aydınlatma direklerinin konulmasına izin vermeyen köylüler, girecek araçların hava ve gürültü kirliliği oluşturmasını önlemek için de yaylaya gelen yolu 500 metre mesafede durdurdu.

Patikadan geçerek ulaşılabilen yayladaki kütüphanede çocuklar boş zamanlarında kitap okuyor. Yaylada televizyon sadece bir pansiyonda yer alıyor.

HERKES MUTLU

Şenyuva Köyü Muhtarı Atilla Güneri, yaylaya hiçbir yasaklama ve zorlama olmadan insanların kendi isteği ile televizyon sokmadığını belirterek, “Köylülerimiz önce elektriğe karşı çıktı, imza topladı. Biz de destek verdik. Ama sonra elektrik hatlarının yeraltına alınacağını söyleyip ikna ettik.

Şimdi eski köy yaşantısını sürdürmek amacıyla yaylaya televizyon sokmadık. Yaylada herkes çok mutlu… Şehirde olduğu gibi insanlarımız televizyon başında vakit geçirmiyor. Eski yaşantıyı sürdürebiliyorlar. Bunu yasaklama ile yapmadık. Herkes gönüllü oldu. Olması gereken de buydu. İnsanlarımız bir araya geliyor, maziyi anıyor, bilgi birikimi olanlar bunu birbirleriyle paylaşıyor”
dedi.

Gelen insanların yaylada elektrik yokmuş gibi bir hava sezinlediğini ifade eden Güneri, “Yaylamızı çok iyi koruyoruz. Görüntü kirliliği olmasın diye aydınlatma lambası bile koymadık.

Örnek bir yaşantı sürüyoruz. Hava açıksa yaylada ortak alana çıkılıp horon oynanıyor, sohbet ediliyor, gün batımı izleniyor. Hava kapalıysa, bir gün birinin diğer gün bir başka kişinin evinde toplanılıyor. Bu şekilde yaşamımızı sürdürüyoruz”
diye konuştu.

Yayla sakinlerinden 71 yaşındaki Süleyman Ataman, “Yaylada televizyonumuz yok, kullanmıyoruz. Bir araya gelip sohbet etmek ve evlere kapanmamak amacıyla televizyonu yaylaya sokmadık. Elektriğimizi yer altına aldık, araç yolu yapmadık. Yaylamızda hem doğal güzelliği hem de komşuluk ilişkilerini koruyoruz” dedi.

Ümmügül Atamer ise, “Çok rahat bir yaşantımız var. Çıkıp doğayı seyrediyoruz, gezip dolaşıyoruz. Şehirde televizyonların içinden geldik, burada ne yapacağız ki televizyonu” diye konuştu.

Diğer yayla sakinleri de, televizyonun olduğu yerde insanların eve kapandığını, gezip dolaşmadığını ve birbirleriyle konuşmadığını belirterek, alınan kararın yerinde olduğunu söylediler.

6 Ağustos 2010 Cuma

Trabzon AYASOFYA: Yetkililerden Vefa Bekliyor

1958-62 onarımı sırasında yerinden alınan Ayasofya Kule Minaresinin âleminin yerine takılması için yetkililerden vefa bekleniyor: Ayasofya Kule Minare’sinin Âlemi mutlaka yerine takılmalı…



Mülkiyeti Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı’na ait olan Ayasofya Müzesinin(Camiinin) 1958-1962 yılları arasındaki onarımı sırasında yerinden alınan Ayasofya Kule Minaresinin âleminin yerine takılması için yetkililerden vefa bekleniyor: Ayasofya Kule Minare’sinin Âlemi yerine mutlaka takılmalı.



Günümüzde müze olarak kullanılmakta olan Trabzon Ayasofya Müzesi, Trabzon Kommenos Krallarından 1.Manuel Komnenos zamanında (1238-1263) yılları arasında inşa edilmiştir. 1427 yılında ise Ayasofya’nın batı tarafına çan kulesi yapılmıştır.

Trabzon’un 1461 yılında fethinden sonra Osmanlı Türk İmparatorluğu Döneminde Ayasofya Kilisesi, Camiye dönüştürülmüş ve Ayasofya Çan Kulesine bir bölüm daha eklenerek, Can Kulesi, Ayasofya Camiinin Minaresi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Kulenin üzerine bir bölüm daha eklenince kule minarenin tepesine ay yıldızlı âlem(hilal) takılmıştır.

Ayasofya Camii; I. ve II. Dünya Savaşı yıllarında bir süre olağanüstü hal nedeniyle hastane, depo ve benzinlik olarak kullanılmıştır. Olağanüstü durum geçince yeniden cami olarak kullanılmak üzere İslami cemaate teslim edilmiştir.

Ancak, 1958-1962 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İngiltere Edinburg Üniversitesi’nin işbirliği ile restore edilen Ayasofya Camii; Müze ve Eski Eserler Genel Müdürlüğünce işgal edilerek, 1964 yılından sonra müze olarak ziyarete açılmıştır. Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı’na ait olan Ayasofya Camii, her nedense siyasi ve idari müdahaleler sonucu Vakıflar Genel Müdürlüğünce işgali engelleme girişimleri yetersiz kalmıştır.

Ayasofya Camiine müdahaleden sonra camideki bütün İslami unsurlar kaldırılmış ve sadece ve sadece bir ayet pano bırakılmış ve İslami özellikler taşıyan Selçuklu Dönemine ait anıtsal unsurlara dokunulmamış, geri kalan tüm camii özellikleri yok edilmiştir.

Aynı şekilde önce eski Çan Kulesi, fetihten sonra Kule Minare olarak kullanılan kulenin tepesindeki ay-yıldızlı tarihi âlem de onarım sırasında kaldırılmıştır. Bu tarihi âlemin yeni yapılan Yeni Fatih Camiinin minaresinin âlemi olarak kullanıldığı bazı kişilerce ifade edilmektedir.

Ancak, bu kule minarenin âleminin yerinden kaldırılması sürekli Trabzonluları rahatsız etmiş ve bir gün mutlaka yerine takılacağı gün ı beklenmiştir.

Şimdi Kültür Bakanlığınca Kule Minare (Ayasofya Camiinin minaresi) olarak kullanılan kule onarıma alınmıştır. Trabzon halkı, devlet yetkililerinin yabancı Hıristiyanlara gösterdikleri hoşgörüyü acaba yerli Müslümanlara gösterebilecek ve alemi yerine takabilecekler mi diye merak ediyor ve alemin yerine bir an önce takılarak, yıllar önce yapılan hatanın telafisi için gereğinin yapılmasını bekliyor.

Sayın Belediye Başkanımızın, Sayın Valimizin, Vakıflar Genel Müdürlüğünün Sayın Yetkililerinin, Sayın Vekillerimizin, Sayın Kültür Bakanımızın, Devlet Bakanımız Sayın Faruk Nafiz Özak’ın, Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın vefa duygusu ile konuya duyarlık göstereceklerine inanıyoruz/inanmak istiyoruz.

AYASOFYA İLE İLGİLİ BAZI RESİMLER:









HABER ve FOTOĞRAFLAR: Muhammet YAVRUOĞLU

ESKİ FOTOĞRAFLAR: Arşivlerden alınmıştır.

Vali Kızılcık ve Başkan Gümrükçüoğlu, Galyan Vadisinde İncelemelerde Bulundu

Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, beraberinde Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İbrahim Kul ile birlikte Atasu (Galyan) Grup Yolu’nda incelemelerde bulundu.


Vali Kızılcık’ı beldeye gidişinde Esiroğlu Belediye Başkanı Kenan Yusufoğlu, Atasu Belediye Başkanı Mustafa Köse, Galyan Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Alaaddin Öztürk, Galyan Muhtarlar Derneği Başkanı İsmail Yılmaz, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş karşıladı.

İlk olarak Atasu Belediyesi’ni ziyaret eden Vali Kızılcık, Belediye Başkanı Mustafa Köse’den beldenin sorunları hakkında bilgi aldı. Başkan Köse, tek isteklerinin yol olduğunu söyleyince Vali Kızılcık, KÖYDES kapsamında grup yollarına ağırlık verdiklerini, susuz ve yolsuz köy kalmayana kadar çalışmalara devam edeceklerini söyledi.

Vatandaşların, Çakırgöl yolunun beldelerinden geçmesini istediklerini fakat ciddiye alınmadıkları sözleri üzerine Vali Kızılcık, her şeyin proje dâhilinde gerçekleştiğini ve vatandaşların sabır göstermesi gerektiğini söyledi. Vali Kızılcık,
“Ciddiye alınmıyoruz diye bir şey yok. Devlet olarak bakın biz buradayız, sorunlarınızı dinlemek için geldik. Devlet her vatandaşını ciddiye alır. Fakat öncelikli olarak en etkin, en hızlı projeler hayata geçirilir. Biraz sabırlı olun, bunlar zamanla olacak şeyler. İleride bu isteğiniz olmayacak diye bir şey yok. Oda zamanı gelince olacaktır” dedi.

Vatandaşların Kuştul ve Vazelon Manastırı’na giden yolun yapılması ve manastırların turizme kazandırılması isteklerine ise Vali Kızılcık,
“Öncelikli hedefimiz turizmdir. Cumartesi günü Rize’de Doğu Karadeniz Master Planı’nı görüşeceğiz.

Bizim temel hedefimiz yaylalarımıza en kolay ulaşımı sağlamaktır. Bölgemize gelen turistin buradaki bütün güzellikleri görüp, yöremizde daha çok kalabilmelerini istiyoruz. Bunun içinde önemli projeleri hayata geçirmek için çalışıyoruz.

Kuştul ve Vazelon Manastırları’nda restorasyon çalışmaları devam ediyor. Buraları da turizme kazandıracağız. Bizim için önemli olan yöremize gelen turistlere misafirperverliğimizi, konukseverliğimizi göstermektir”
şeklinde konuştu.

Daha sonra bir vatandaşın organik tarım yapmak için organik gübre konusunda destek istemesi üzerine Vali Kızılcık,
“Bizim ilk önceliğimiz turizmse, ikinci önceliğimiz organik tarımdır. Zaten amacımız bölgemize gelen turistin bu doğa cennetinde; doğal, organik besinlerle beslenebilmesidir. Bunun gelişmesine katkı sağlamayı bizde istiyoruz. Fakat bunlar proje dahilinde olur.

Projenizi yapın, gelin. Ben, size hem Özel İdare kaynaklarından hem de kalkınma ajansımız var, oralardan destek vereceğim. Fakat proje şart”
ifadelerini kullandı.

Vatandaşların Özel İdare çalışmalarında verimsizlik olduğu iddiası üzerine Vali Kızılcık,
Bu şikâyetlerinizi biliyoruz. Bizde onun için bir proje hazırlıyoruz. Bunu da ilk defa burada açıklıyorum.

Tüm iş makinelerinin sabah 8’den akşam 5’e kadar en az 8 saat tam çalışmaları için proje hazırlıyoruz. Bu proje bitince herkes rahat edecek”
şeklinde konuştu.

Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ise, Türkiye’deki 81 il içerisinde KÖYDES’ten en çok ödeneği Trabzon’un aldığını belirterek, bütün yolları iyileştirmek için çalıştıklarını söyledi.

Daha sonra Çayırlar Köyü’ne giden ve vatandaşlarla öğle yemeği yiyen Vali Kızılcık, vatandaşların sıkıntılarını dinledi. Son olarak Ergin Köyü’ne geçen Vali Kızılcık, köy yollarını inceledi ve vatandaşlarla çay içti. Vali Kızılcık’ın köylerine gelmesinden dolayı son derce mutlu olan vatandaşlar, Vali Kızılcık ile bol bol sohbet ettiler. Vali Kızılcık, incelemelerin ardından köyden ayrıldı.

Sadece yolun yapılmasıyla işlerin bitmediğini de hatırlatan Vali Kızılcık, yapılan yolları bir sonraki sezona taşıyabilmek için yol bakımlarının iyi yapılması gerektiğini ve bu yönde belediyelere ve İl Özel İdarelere büyük sorumluluk düştüğünü kaydetti. (V.B.)

GALYAN VADİSİNDEKİ İNCELEMELERDEN GÖRÜNTÜLER:






YAVUZ KÖYÜNDE DUALARLA UĞURLANDILAR

03 Ağustos 2010 Salı Günü Trabzon'a bağlı Akçaabat İlçesi Yaylacık Mahallesinde meydana gelen trafik kazasında hayatlarını kaybeden akraba ve kafadar olan 3 arıcı, bugün Çarşıbaşı Yavuz Köyünde dualarla toprağa verildi.



03.08.2010 Salı Günü, Trabzon Akçaabat İlçesi Yaylacık Mahallesi Sahil Devlet Karayolunda meydana gelen kazada, Çarşıbaşı yönünden Trabzon istikametine gitmekte olan İsmail Kocaman (56) yönetimindeki 61 ED 279 Panelvan Minibüs, sürücünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu karşı şeride geçerek, karşı yönden gelen ve henüz sürücüleri öğrenilemeyen 61 K 1127 plakalı kamyon ve 34 COJ 91 plakalı otomobille çarpışmış ve meydana gelen kazada sürücü İsmail Kocaman(56) hastaneye kaldırılırken yolda, Mehmet Kocaman(59) ve Sabri Kocaman(59)'ın da Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hayatlarını kaybetmişti.

04 Ağustos 2010 Çarşamba Günü, Çarşıbaşı İlçesinin en yüksek ve en kalabalık köyü olan Yavuz Köyü; üç arıcı akrabanın üzücü bir trafik kazası hayatlarını kaybetmesi nedeniyle cenaze törenlerine katılmak üzere binlerce kişi Yavuz Köyüne akın etti.

Yavuz Köyü Merkez Yeni Camii ve civarında hem araç trafiği ve hem de kalabalık nedeniyle büyük izdiham yaşandı. Caminin geniş olmasına rağmen binlerce kişi camii ve avlusuna sığmadığından öğle namazlarını eda edemeyerek, kenarlarda beklemek zorunda kaldılar.

Merkez camide öğle namazının edasından sonra daraltılmış cami avlu ve yol tarafında her cenaze önce birbirlerine yaklaştırılarak, daha güneye alındı ve alanın genişletilmesine çalışıldı.

Cenaze namazları büyükten küçüğe yaş sırasına göre ayrı ayrı imamlar tarafından kıldırıldı. Önce Mehmet Kocaman’ın, sonra Sabri Kocaman’ın ve ardından da İsmail Kocaman’nın cenaze namazları kıldırıldı. Cenaze namazlarının kılınmasından sonra merhumlar birer birer ebedi istirahatkahlarına doğru götürüldü.

Cenaze törenine Trabzon Milletvekili Mustafa Cumur ve Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen de katıldı.

Mehmet, Sabri ve İsmail Kocaman’ların Erzurum tarafındaki arılarının yanına gitmek üzere yola çıktıkları ve Mehmet Kocaman’ın geçen yıl Hacca gittiği ve İsmail Kocaman’ın ise bu yıl ki, Hac mevsiminde Hac kurası çıktığından Hacca gitmek için hazırlıklarını yaptığı bildirilmiştir.

Mehmet Kocaman(59), 1 erkek, 2 kız ve Sabri Kocaman(59) 3 erkek, 2 kız ve İsmail Kocaman(56) ise 3 kız, 1 erkek babası idi. Her üç akrabada inşaat ve arıcılık işiyle uğraşıyordu.

O gün bir arada olmaları da Erzurum’da yazlıkta bulunan arılarının yanlarına gitmek üzere birlikte hareket etmeleri nedeniyleydi. Anlatıldığına göre İsmail Kocaman geçen Cuma günü oğlu evlendirmişti.

Düğünden önce dostlarına:
“Benim yakında iki düğünüm olacak, biri oğlumun düğünü ve diğeri de yakında benim düğünüm olacak” dediği cemaat tarafından anlatılmaktadır. Bunun da ölümünün kendisini malum olduğu şeklinde yorumlamıştır.

Değişik yerlerde mukim bulunan "Yavruoğlu" Sülalesi ile de akraba olan Kocamanzade’lerden Mehmet, Sabri ve İsmail Kocaman’a Allah’tan rahmet ve aile, eş, dost, akraba ve sevenlerine sabırlar dileriz.



HABER ve FOTOĞRAFLAR: Muhammet YAVRUOĞLU


CENAZEDEN FOTOĞRAFLAR: