17 Temmuz 2010 Cumartesi

Fındık Trabzon'da masaya yatırıldı


TTSO'da fındık masaya yatırıldı. Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Doç. Dr. Gökhan Günaydın, “sosyal ve iktisadi açıdan çok önemli bir ürün olan fındığı geliştirmek yerine kaosa sürüklemek için Türkiye’de elbirliği ile çalışıldığını” söyledi.


TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi ile Trabzon İli Fındık Üreticileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nda bugün “Fındığın Dünü, Bugünü ve Yarını” konulu bir panel düzenlendi.

Panelde konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Doç. Dr. Gökhan Günaydın, fındığın son derece önemli bir konu olduğunu belirterek:

“Yaklaşık 350 bin üretici bir ürünün tarımını yapıyor. Bu öyle bir ürün ki Türkiye de yabancı hiçbir girdiye ihtiyaç duyulmuyor. Bu ürün tarımsal ihracatın tek başına 4’te 1’ini karşılıyor. Bazı sapmalar var. İklimin değişik etkileri ile ihracata katkısı 600 milyon ile 2 milyar dolar arasında değişiyor. 250 bin ton iç fındık ihraç ediyoruz. Yörede insanı tutan bu bitki böylesine sosyal ve iktisadi açıdan önem taşırken, biz bu ürünü geliştirmek yerine kaosa nasıl sürekleriz diye el birliği ile uğraşıyoruz. Fındık üretiminin planlanması ve ekim alanlarının daraltılması ile ilgili yasalar yayımlandı. Fiskobirlik üzerine nasıl baskılar yapıldığını hepimiz biliyoruz. 2.5 milyar TL’den fazla zarar ile sektörden nasıl uzaklaştırıldığını biliyoruz. Geçen yıl bu zamanlarda yeni fındık stratejileri açıklandı. O stratejide ne dediler. ‘Ne Fiskobirlik ne de TMO’yu piyasaya sokuyoruz. Piyasa egemen olacak’ dediler. İkinci olarak ise 450 bin hektarlık ruhsatlı fındık alanı belirlediler. Biz yeni strateji ile bir fındık yılını geride bıraktık” dedi.

"YILLARDIR AÇIKLANAN HER FINDIK FİYATI TARTIŞILDI"

Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Cirav ise fındığın bugüne kadar hep siyasilerin elinde değerlendirildiğini kaydederek:

“Açıklanan her fiyat ya az yada çok bulundu ve tenkit edildi. Mesele 1975 yılında 300 bin ton fındık oldu. 1980 yılında 250 bin ton oldu, 1987 yılında 300 bin ton, 1990 yılında 450 bin ton olmuş, 1995 yılında 500 bin ton olmuş ve hep tenkit edilmiş. Fakat buna rağmen bakıldığı zaman rekolteye 900 bin tonun geçildiği görülüyor. Aslında fındık alanlarında 250 yada 150 ton verimi olursa 1 milyon ton rekolte olacak. Allah’tan bu olmuyor. Dikim alanları hep artmış. Samsun bölgesinde 80 yıllında sadece eylül ayında fındık işi yapılırdı. Sonraki aylarda yoktu. Şimdi samsun fındık rekoltesi 100 bin ton oluyor. Burada ki bu artış sıkıntı oluşturuyor. Genelikle Karadeniz Bölgesi’nin doğusunda kalan fındık üreticilerine zararı oluyor. Batıya doğru gidildiğinde verim daha fazla, satışlar da doğuya göre daha avantajlı” diye konuştu.

2004 yılına gelinceye kadar fındığın ortalama fiyatı 2 dolarlar seviyesinde olduğunu hatırlatan Cirav:

“2002 yılında ise 1 ile 1,5 dolar arasında fiyat gördü. 2003 yılında ise 3 ile 4 dolar arasında oldu. Üretici bu fiyatı gördükten sonra aşağı bir fiyat kabul etmek istememiştir. Bu yürütebilir bir durum değildir. Siyasilerin vermiş olduğu kararların fındığa çok fayda sağladığını düşünmüyorum. Mutlaka fındıkta üreticinin temsilcileri olması şarttır. Bunların başında Fiskobirlik gelmektedir. Ancak Fiskobirlik piyasa yapıcı görevini soyunursa bu ne kadar yürütülebilir. Fiskobirlik üyelerine kar dağıtan müessese olmalıdır ve iyi bir yapılanma ile hayat bulmalıdır. Kooperatif gibi yürümelidir. Bu olduğu zaman bundan fındıkla ilgilenen herkes olumlu etkilenecektir” şeklinde konuştu.

"HERKES ÜRÜNÜNE SAHİP ÇIKMALI"

“Fındığı toplayan insan hemen pazara getirip birine emanet ediyor. Bunu yapmak sıkıntının en büyüğüdür”
diyen Cirav:

“O sıkıntı Avrupa’ya kadar ilerliyor. Eğer fındıkta istikrar isteniyorsa bu yapılmalı. Herkes kendi ürününe sahip çıkmalı. Herkes fındığını satmalı, ancak azar azar satmalı, yavaş yavaş satmalıdır. Piyasa fındık üreticilerinin elindedir. Fındık ihracatlarının etkisi de var, ancak asıl etki üreticidedir. Üretici bilinçli hareket etmelidir. Topladığı zaman hemen satış düşüncesinden sıyrılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Giresun Ziraat Odası Başkanı Özer Akbaşlı ise, basında yer alan “Badem fındığı tehdit ediyor” başlıklarına atıfta bulunarak:

“Bununla ilgili bir araştırma yaptım. 2010’a a kadar her yıl bu laf söylenmiş. İnsanlar bizi aptal mı zannediyor? ‘Badem fındığı tehdit ediyor’ diyerek, milleti paniğe sevk ediyorlar. Ne oldu, çikolatacılar bademe dönmedi.

Türkiye fındıkta büyük ülke ve daha da büyük olmalı. Geçen yıl fındık üretimi ile ilgili bakan açıklama yaptı. Buna karşıyım. Türkiye’de 4 bin hektarda fındık üretildiği zaman fındık 10 bin lira olur. Türkiye’de eylül ve ekim ayını kontrol edemezseniz, bu problemi çözülmez. Giresun’da bu 11 dekar. Biz 10 dönüm arazide tarımsa üretim yapıyoruz. Herkes problemli. ‘Tarımsal örgütler kurun’ diyorlar. Adam kardeşiyle bir araya gelmiyor ki. İnsanların tarımsal meselelere el atması azım.

Eylül ve Ekimi çözemezsek alanları nereye indirirsek indirelim bu sorunu çözemeyiz. Sadece Fındık A.Ş diye bir şirket kurarsak istediğimiz payı alırız. Dünyada çikolata üretiliyor. Türkiye son 10 yıldır ülkemiz bunu tüketim olarak kullanmaya başladı. Her yerde çikolata var. Çikolataya büyük bir rağbet var. Fakat bizim söylediğimiz gibi bizim bir takım meseleleri içimizde halletmemiz lazım.

Fındığı çiftçi kontrol etmeli. Dünyada 6 milyon ton çikolata üretiliyor ve dünyada insanlar buna 80 milyar dolar para veriyor. Bu rakamları düşünebiliyor musunuz ve çikolatanın yüzde 11’i fındık. Üretici fındığa fiyat isteyemiyor. Fındık Allah’ın bir lütfüdür, herkes bundan fayda sağlıyor. Çikolata herkesi mutlu ediyor. Fındığa 6 TL istiyorum, aşağısına da satmıyorum”
dedi. (www.haber61.net-17 Temmuz 2010)

16 Temmuz 2010 Cuma

Vali Kızılcık, OF Sel Bölgesinde

Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, önceki gün şiddetli yağıştan olumsuz etkilenen Of, Sürmene ve Köprübaşı ilçelerinde incelemelerde bulundu.

Beraberinde AK Parti Trabzon milletvekili Cevdet Erdöl, Of Kaymakamı Tuncay Sonel, Karayolları Bölge Müdürü Zeynel Abidin Yeşil, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İbrahim Kul, Devlet Su İşleri Bölge Müdürü Recep Çıtır ile birlikte Of ilçesine gidip sel ve heyelandan zarar gören afet bölgesinde incelemelerde bulunan Vali Kızılcık, ilk olarak şiddetli yağışlardan en çok etkilenen İkidere köyüne gitti.

Burada evleri yıkılan Seyfettin Bala ve Mahmut Bala’nın evlerini ziyaret eden Vali Kızılcık, vatandaşların sorunları dinledi ve kendilerine “geçmiş olsun” dileklerinde bulundu.

Daha sonra Of-Çaykara yolu üzerinde bulunan Fındıkoba köyüne giden Vali Kızılcık, Fındıkoba Köyü Muhtarı Yusuf Kondak’tan bilgi aldı. Daha önce de aynı mevkide sıkıntılar yaşandığını belirten Muhtar Kondak, Vali Kızılcık’tan köprünün yükseltilmesini istedi.

DSİ Bölge Müdürü Mehmet Recep Çıtır’a gerekli talimatları veren Vali Kızılcık, Muhtar Kondak’a Çaykara yolunda meydana gelen tahribatı ve yıkılan köprüyü en kısa zamanda onaracaklarını söyledi.

Daha sonra gazetecilere açıklama yapan Vali Kızılcık:

“Meydana gelen sel felaketinin can kaybı olmadan atlatılması sevindiricidir. Maddi zararlar yerine getirilir. Hasar tespit çalışmaları tamamlandıktan sonra durum rapor halinde Başbakanlığımıza, Bakanlığımıza bildirilecek ve vatandaşlarımızın mağduriyetleri devletimizin imkânları dâhilinde giderilecektir” dedi.

Vali Dr. Recep Kızılcık, Of ilçe gezisi tamamlandıktan sonra beraberindekilerle selden zarar gören Sürmene ilçesi Ormanseven beldesi ile Köprübaşı ilçesine bağlı Güneşli köyünde de incelemelerde bulundu. (V.Basın)


HABER: Muhammet YAVRUOĞLU


HEYETİN TESPİTLERİNDEN GÖRÜNTÜLER:







Yarın, Fındık ve Fındık Üreticilerinin Sorunları Tartışılacak

“Fındığın dünü, bugünü, yarını” Paneli ile Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en önemli ürünlerinden fındık ve fındık üreticilerinin sorunları masaya yatırılıyor.

Yüzde 70’i Türkiye’de üretilen ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en stratejik ürünlerinden olan fındık, yeni fındık sezonu açılmadan önce tartışmaya açılıyor.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi ile Trabzon İli Fındık Üreticileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenecek olan “Fındığın Dünü, Bugünü, Yarını” konulu panel, yarın (17 Temmuz Cumartesi Günü) Saat 14.30’da Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonunda yapılacak.

Fındık Paneline konuşmacı olarak; Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Cirav, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Doç. Dr. Gökhan Günaydın, TTSO Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Sağlam, Giresun Ziraat Odası Başkanı Özer Akbaşlı, Fiskobirlik Teftiş Kurulu Başkanı Tuncer Kasapoğlu ve Trabzon İli Fındık Üreticileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Denetleme Kurulu Başkanı Kamil Reis katılacaklardır.

Fındık üreticisinin sorunlarına çözüm bulabilmesi, ürününün gerçek değerini bulabilmesi ve ortak tavır alınabilmesi için güç birliği yapması lazımdır. Güç birliği için ise bu yararlı paneli izlemesi gerekir.

HABER ve FOTO: Muhammet YAVRUOĞLU

15 Temmuz 2010 Perşembe

VALİ KIZILCIK: “ OF’DAKİ SEL AFETİ TEHLİKESİ UCUZ ATLATILDI”

Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, Of ve köylerinde aşırı yağış nedeniyle beklenen sel afeti tehlikesinin devletin almış olduğu önlemlerle can kaybı olmadan atlatılmış olmasının sevindirici olduğunu söyledi.

Dün(14.07.2010 Çarşamba günü), saat 18.00 sularında, Of ilçesinde başlayan şiddetli yağmur nedeniyle Of-Çaykara-Uzungöl yolu, Of’a bağlı Esenköy, Sarıbey, Yemişalan, Sefaköy, Ağaçbaşı, Fındıkoba, Çukurova, Uluağaç, Pınaraltı, Aşağı Kışlacık köyleri başta olmak üzere muhtelif yerlerde yol tahribatları olmuş, yollar trafiğe kapanmış, bazı yollar da tedbir amaçlı olarak kapatılmış ve birçok yerde heyelanlar meydana gelmiştir. Bu civarda yaşayan vatandaşlarca sel afeti son 50 yılın en büyük afetlerinden biri olarak değerlendirilmektedir.

Olay meydana geldiği anda Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, başta İlçe Kaymakamı olmak üzere tüm ilgilileri talimatlandırmış, il ve ilçedeki tüm ilgililerin olay bölgesine gitmelerini istemiştir. Bölgeye devletin tüm imkânları seferber edilmiş ve çalışmalar aralıksız sürmüştür.

Konu ile ilgili olarak Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık yaptığı açıklamada;

Yağmurun başladığı saatlerde şiddetini devamlı arttırması üzerine çıkması muhtemel olumsuzlukların önlenmesi amacıyla Of-Çaykara-Uzungöl yolu tedbir amaçlı trafiğe kapatılmıştır. Uzungöl beldesindeki tatilcilerin yola çıkmaması hususunda gerekli uyarılarda bulunulmuş, Of Kaymakamlığı’nda kriz masası oluşturulmuştur.

Belediye Başkanlığı, Emniyet Müdürlüğü, Karayolları, İl Özel İdaresi, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, Tedaş, Sağlık Grup Başkanlığı’nın koordineli çalışması yanında özel sektörden de iş makineleri temin edilerek, yaklaşık 7 saatlik bir çalışma ile saat 24.00 civarında Of-Çaykara-Uzungöl yolu ulaşıma açılmıştır. Bu süre içersinde geçiş izni verilmeyen yolcular Of’ta mevcut okul pansiyonları ve öğretmen evinde misafir edilmişlerdir.

Ayrıca gece boyunca heyelan görülen köylerimizde çalışmalar sabaha kadar devam etmiş, bu kapsamda İkidere Köyünde heyelan altında kalan 4 vatandaşımız sağ ve sağlıklı olarak çıkarılarak, hastaneye sevk edilmişlerdir.

Yine yukarıda saydığımız köylerimizdeki heyelanlar ve tahribatlarla ilgili olarak İl Özel İdaresine bağlı iş makineleri aralıksız olarak, çalışmalarına devam etmekte olup İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ekiplerince de hasar tespit çalışmaları yapılmaktadır”
dedi.

Vali Kızılcık, Of İlçesinde meydana gelen sel afetinin devletin almış olduğu önlemler sayesinde can kaybı olmadan atlatılmış olmasının sevindirici olduğunu belirterek,
“Şu an itibariyle köylerimizin anayolları açık olup, köy içi yolların da heyelandan doğan olumsuzlukların giderilmesi için çalışmalar devam etmektedir” dedi.

Vali Kızılcık, hasar tespit çalışmalarının tamamlanmasından sonra tüm mağduriyetlerin devletimizin imkânları ölçüsünde giderilmeye çalışılacağını belirterek,

“Bu afet tehlikesi süresi içersinde yoğun bir çalışma icra eden tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyor ve vatandaşlarımıza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi. (BASIN BÜROSU)


HABER: Muhammet YAVRUOĞLU

NEVZAT YILMAZ’A DAİR GÜLER YÜZLÜ DÜŞÜNCELER

YAZAR: M. Nihat MALKOÇ

Trabzon’da ‘basın’ deyince akla gelen ilk isimlerden biridir Nevzat YILMAZ… Çünkü o, Trabzon’un en eski gazetecilerinden biridir. O, çocukluğundan beri gönlünü gazeteciliğe vermiştir. Ortahisar’daki küçük matbaasında büyük işler yapan bir dost simadır, O…


Nevzat YILMAZ’ı çok eskiden beri tanır, sever ve sayarım. Benim, Trabzon basınına dâhil olmam, üniversiteyi kazandığım 1988 yılına dayanır. O yıldan beri Trabzon basınında varım. Trabzon basınında olup da Nevzat YILMAZ’la karşılaşmamak, onu tanımamak olmaz. Çünkü o, Trabzon basınının duayenlerindendir. Nevzat Ağabey, hangi fikirden insan olursa olsun, ona yardım etmek, destek olmak için hazır kıta olarak bekler. Hepimizin üzerinde hakkı vardır O’nun… O, Trabzon basın mensupları arasında bir köprü görevi görmüştür bugüne kadar…

Nevzat YILMAZ’ın gençliğinden kalma bir matbaası vardır Ortahisar’da, Fatih Camii’nin karşısında… Burada daha çok düğün davetiyeleri basar, cilt yapar. Yani öyle ciddi kitap basım işleriyle uğraşmıyor artık… Bir çorba içmek için tekkesinde gün boyu bekler durur.

Nevzat YILMAZ’ın uzun yıllardan beri çıkarmakta olduğu “Trabzon Haber” adlı küçük, ama şirin bir gazetesi vardır. Bu gazetenin, eskiden değişik zaman aralıklarında çıktığını biliyoruz. Fakat şimdi belli bir zamanda değil, para olunca çıkıyor. Malum basınla uğraşmak maddi külfeti de beraberinde getirir. Bu gibi küçük gazetelerin kendini dönüştürmesi de mümkün değildir. Hep verirsiniz; fakat hiçbir zaman alma imkânı bulamazsınız. Bunu göz önünde bulundurarak gazetenizi, derginizi çıkarmak durumundasınız. Nevzat Bey, bunu göze almış, tok gönüllü bir kişi olarak, yıllardan beri küçük matbaasında eline geçen üç beş kuruşu da bu işlere harcamaktadır. Hatta emekli maaşının bir kısmını da bu işlere harcadığını bilirim. Yayınladığı Trabzon Haber’ gazetelerini de aksesuar olarak matbaasının duvarlarına asmıştır.

Nevzat YILMAZ’ın Ortahisar’daki matbaası şair, yazar ve gazetecilerin uğrak yeridir. Bu küçük mekân Trabzon’un Bâb-ı Âlî’si olarak da hizmet vermektedir. Orada, günün her saatinde birkaç kalem erbabını görmeniz mümkündür. Matbaanın hemen yanında çay ocağı bulunduğu için çayınızı da dilediğiniz gibi içebilirsiniz. Fakat Nevzat Ağabey, gelen dostlara çay ısmarlasa da, kendi çayını kendi ısmarlayanı daha çok sever…

Bu küçük işyerinde şair, yazar ve çizerlerden kimler geçmedi ki. Birçokları Rahmet-i Rahman’a göçmüşlerdir. Ama halen sağ olanlar burayı, yani Ortahisar Bab-ı Ali’sini unutmazlar.

Bu küçücük mekânda yazar, çizer, şairler ve eli kalem tutanlar; koyu sohbetlere dalarlar. Buranın müdavimleri arasında başta Eğitimci Araştırmacı Yazar Mustafa YAZICI olmak üzere Eğitimci Yazar Enver UZUN, Şair Kadir YETER, Araştırmacı Yazar Ahmet MUSAOĞLU, Araştırmacı Yazar Gazeteci Muhammet YAVRUOĞLU, Araştırmacı Yazar Hüseyin ALBAYRAK, Şair Yazar Halit MACİT, Karikatürist Şair Yazar Harun YAVRUOĞLU, Yazar Yahya DEMELİ gibi isimleri sayabilirsiniz.


Trabzon basınının emektarlarından biri olan Nevzat YILMAZ iyi bir dosttur. Onun sohbeti gıybetten uzaktır. Hiç kimse için kötülük düşünmez. Trabzon için yazılan bir satır yazı bile onu heyecanlandırır. Şair ve yazarların kitaplarının okurlara ulaşmasında bir köprü görevi görür. Burası bir çeşit dağıtım ofisi gibidir. Buraya gelen herkesin eline ya bir kitap, ya bir dergi tutuşturulur. Eskiden İstanbul’daki ‘Küllük’ neyse burası da odur. Trabzon’un Küllük’üdür Nevzat YILMAZ’ın matbaası… Burada söze edeple başlanır, futbol değil; Edebiyat, Kültür, Sanat ve Trabzon’un geleceği konuşulur. Muhabbetler sevgiyle beslenir.

Nevzat YILMAZ bir fotoğraf sanatçısıdır aynı zamanda. Fotoğraf onun için bir tutkudur. Kendi çapında ne bulursa fotoğrafını çeker durur. Çektikleri de yabana atılacak cinsten şeyler değil aslında.. Bugüne kadar beş fotoğraf sergisi açmış olması, onun bu işte iddialı ve mahir olduğunu göstermektedir. Onun fotoğraflarında özelde Trabzon’un, genelde Karadeniz’in bütün renklerini görmek mümkündür.

Geçenlerde Muhteşem Kanunî Sultan Süleyman Vakfı’nda Kanuni Haftası nedeniyle 5. Kişisel Fotoğraf Sergisi’ni sanatseverlere sunmuştu. Laf aramızda bu işten de üç beş kuruş kazanmıyor değil… Fakat bu işten hep zarar ettiğini söyler durur. Paraların cama ve çerçeveye gittiğini ileri sürer.

Gazeteci Yazar Nevzat YILMAZ, teşkilatçı ve girişimci bir insandır. O; birçok kültür, sanat ve edebiyat teşkilatının kuruluşunda aktif görevler almıştır. YILMAZ, Karadeniz Yazarlar Birliği ve Muhteşem Kanunî Sultan Süleyman Vakfı’nın da gönüllü üyeleri arasında yer almıştır. Bu kuruluşlardaki hizmetlerine devam etmektedir. Allah ona uzun ve bereketli bir ömür versin.

M. NİHAT MALKOÇ

14 Temmuz 2010 Çarşamba

Hayırseverlere, “TBMM Üstün Hizmet Ödülü”



Trabzon Valiliğince önerilen isimlerden, TBMM Başkanlık Divanı’nın değerlendirmesi sonucu üç hayırsever hemşehrimiz “TBMM üstün Hizmet Ödülü” almaya hak kazandığından ödülleri yarın Saat 11.00’de verilecek.



TBMM’de 15 Temmuz 2010 Perşembe günü yapılacak olan ödül töreninde Mehmet Sinan Dereli, Sevim Kırali ve Bayram Halil ödüllerini alacaklardır.
Saat 11.00’de yapılacak olan ödül törenine Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık da katılacaktır.

Tören arifesinde görüşlerini açıklayan Vali Kızılcık:

“Eğitime katkı yapan hayırsever işadamlarımızı bu onurlu davranışlarından dolayı kutluyorum.

Ödüle layık görülen ve diğer hayırseverlerimiz sayesinde ilimizde eğitimin fiziki alt yapısı çok büyük oranda çözüme kavuşmuştur. Bu konudaki yardımlar giderek artmaktadır.

Yardım etmek isteyen vatandaşlarımız olmasına rağmen en büyük sıkıntımız okul yapmak için arazi bulamamamızdır.”
dedi. (V. BASIN)


HABER: Muhammet YAVRUOĞLU

İSHAL SALGINININ NEDENİ: NORO VİRÜSÜ



Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık Açıkladı: “Sürmene ilçesinde 9 Temmuz 2010 tarihinde başlayan ve 4 gündür devam eden ishal vakalarının nedeni Noro Virüsü” dedi.

Trabzon Valisi Dr. Recep KIZILCIK, FOTO: Muhammet YAVRUOĞLU

Vali Kızılcık, 9 Temmuz 2010 tarihinde, Sürmene Devlet Hastanesine olağan dışı hasta gelmeye başladığını ve bunun üzerine İl Sağlık Müdürü ile gerekli personeli inceleme yapmak üzere ilçeye gönderdiklerini hatırlattı.

Özellikle karın ağrısı ve mide bulantısı şikâyetleri nedeniyle gelen hastaların tedavilerinin ardından taburcu edilmeye başlandığını belirten Vali Kızılcık:

“Salgının nereden kaynaklandığını araştırmaya başladık. Üniversitemiz ve İl Sağlık Müdürlüğümüzün ortak çalışması sonucunda özellikle gelen hastalarımızın belirli mahallelerden geldiğini görerek, o bölgedeki içme suyu kuyularının klorlanıp klorlanmadığını tespit etmek üzere yaptığımız araştırmalar sonucu bir kuyunun belirli bir süre motorunun bozuk olması nedeniyle çalışamadığını ve otomatik klor tankının da boşalmış olduğunu tespit ettik.

Kuyudan alınan numuneleri hem Samsun’daki laboratuara hem de Ankara’daki Hıfzıssıhha Enstitüsü’ne gönderdik. Ankara’dan gelen sonuçlara göre söz konusu kuyuda klor yetersizliği nedeniyle bu ishal vakasının ortaya çıktığını ve neden olan virüsün de Noro Virüsü olduğu bizlere bildirildi” diye konuştu.

Vali Recep Kızılcık, bugünkü verilere göre 4 günlük süre zarfında Sürmene’de 1800 vatandaşın hastanelere başvurduğunu belirterek;

“Hastaneye başvurular giderek azalıyor, bugün itibariyle bu sayı 50’ye kadar düştü. Salgın etkisini yitiriyor” şeklinde konuştu.

Salgına Noro Virüsü’nün neden olduğunun belirlenmesinden sonra bunun çok korkulacak bir durum olmadığının ortaya çıktığını da ifade eden Kızılcık, sulardan kaynaklanan bu tarz bir virüs salgını ile bundan sonra karşılaşılmaması için tüm il genelinde gerekli tedbirlerin alınarak, içme sularının klorlanmasına dikkat edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. (V. BASIN)


HABER: Muhammet YAVRUOĞLU

HAKKI KÖSTERELİ AĞABEY, HAKK’A GÖÇTÜ

Akçaabat Doğanköy Beldesinin sevilen simalarından olup, Sakarya Hendek’te yerleşen Ömer oğlu Hakkı KÖSTERELİ(77), bugün sabaha karşı nefes darlığı nedeniyle kaldırıldığı Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, bu sabah saat 09.00 sıralarında Hakk’ın rahmetine kavuştu.


Doğanköy Beldesinin sevilen simalarından olup, Sakarya Hendek’e yerleşen Ömer oğlu Hakkı KÖSTERELİ(77), bugün sabaha karşı nefes darlığına bağlı olarak, oluşan komplikasyon nedeniyle rahatsızlandığından kaldırıldığı Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan tüm müdahalelere rağmen, bu sabah saat 09.00 sıralarında Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.


Alınan bilgiye göre; merhum Hakkı KÖSTERELİ(77)’nin cenazesi yarın
(15 Temmuz 2010 Perşembe Günü) öğle namazını müteakip Hendek Akova’daki hanelerinden alınarak, aynı yerde kılınacak cenaze namazından sonra aile mezarlığına defnedilecektir.

Merhum Hakkı KÖSTERELİ, Doğanköy Beldesinin ve Hendek İlçesinin en sevilen simalarından olup, uzun zamandan beri Sakarya Hendek’te yaşamaktaydı.

O, hiçbir zaman Doğanköy Beldesini unutmadı, unutamadı. Vatan hasretidir, baba ocağıdır diyerek, sürekli Doğanköy beldesine gelip giden, akrabalarını ve hemşehrilerini ziyaret eden, hal hatır soran, vefalı bir dost idi.

Minyon tipi, kısa boyu, çelimsiz vücudu, kısa sakalıyla, candan ve dostane tavırlarıyla yakından tanıdığımız, iman ve Kur’an ehlinden olan namazlarına çok dikkat eden sevimli insan, Ömer oğlu Hakkı KÖSTERELİ(77), uzun zamandan beri ciğer rahatsızlığı ve solunum yetmezliği çekiyordu.

2 oğlu, 4 kızı olan Hakkı KÖSTERELİ, uzun süre cezaevi müdürlükleri yapan Soner Köstereli’nin kayın babası ve “Kukul Abla” diye tanınan Emine Ablamızın beyidir.

Ömer oğlu Hakkı KÖSTERELİ ağabeyimizin ani vefatını büyük üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Merhum Hakkı KÖSTERELİ ağabeyimize Allah’tan Rahmet, Ailesine, Eş, Dost, Akraba ve Sevenlerine Sabırlar Dileriz.



HABER: Muhammet YAVRUOĞLUBİLGİ : Ali AYDIN(Emekli Öğretmen)

13 Temmuz 2010 Salı

Formuzal’dan Vali Kızılcık'a ve Gümrükçüoğlu’na Ziyaret


Moldova’ya bağlı Gagavuzya Özerk Bölgesi Cumhurbaşkanı Mihail FORMUZAL’dan Trabzon Valisi Dr. Recep KIZILCIK’ı ve ardından Trabzon belediye Başkanı O. Fevzi Gümrükçüoğlu’nu makamlarında ayrı ayrı ziyaret etti.

Gagavuzya Cumhurbaşkanı Mihail FORMUZAL, bugün(13.07.2010 Salı) Saat 10.30’ da Trabzon Valisi Dr. Recep KIZILCIK’ı makamında ziyaret etti.

Mihail Formuzal, beraberindeki yardımcısı Valeri Yanioğlu, eşi ve oğlu ile Vali Recep Kızılcık'ı makamında ziyaret ederek, bir süre görüştü.

Çok samimi bir ortamda geçen görüşmenin basına kapalı yapılan bölümünde Türkler'in turistik amaçlı ya da yatırım yapmak için Gagavuzya'ya gelmesini ve Trabzonspor'un kendi ülke takımlarıyla maç yapmasını istediği öğrenildi.

Vali Kızılcık'ın da bu tür sportif faaliyetlere elinden gelen desteği vereceğini belirterek, söz konusu maçın yapılabilmesi için Trabzonspor yöneticileriyle görüşeceğini ifade ettiği öğrenildi.
Türkler'in Gagavuzlar ile tarihi bir beraberliği bulunduğu da anlatan Vali Kızılcık:

''Dili ve geçmişi bir olan milletlerin kendini geleceğe daha iyi hazırlaması gerekir, bu da insanlara ve ilişkilere önem verilerek, yapılır'' dediği kaydedildi.

Formuzal ve beraberindekiler daha sonra Valilikten ayrıldı. (Kaynak: www.medyatrabzon.com)


Belediye Başkanı Orhan Gümrükçüoğlu’na Ziyaret

Moldovaya bağlı Gagavuz Özerk Bölgesi Cumhurbaşkanı Mihail Formuzal ve beraberindeki heyet Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nu ziyaret etti.

Doğu Karadeniz Bölgesi'nde gezi ve incelemelerde bulunmak için ülkemize gelen konuk Cumhurbaşkanı Mihail Formuzal ve beraberindeki heyeti, belediye başkan yardımcılarıyla birlikte belediye önünde karşılayan Başkan Gümrükçüoğlu, konuk Cumhurbaşkanı'na Trabzon Belediyesi’nin tarihi hakkında bilgi verdi.

Gagauzya Cumhurbaşkanı'na Mihail Formuzal ve beraberindeki heyeti Trabzon’da ağırlamaktan dolayı büyük mutluluk duyduklarını belirten Başkan Gümrükçüoğlu:

Tarihsel ve kültürel değerlerimizin birlikte olduğu Gagauzya’ ya karşı millet ve ülke olarak bir bağlılık ve sempati içerisindeyiz.

Kültürel ekonomik ve sosyal ilişkilerin gelişmesini de belediye olarak çok arzu etmekteyiz. Bu münasebetle büyük bir adım atan ve bizleri ziyaret lütfünde bulunan Cumhurbaşkanımızın bu tarihi kenti ziyaretlerinden şeref duyduğumuzu belirtmek isterim.

Cumhurbaşkanı Formuzal ve beraberindeki heyetin kentimizden güzel anılarla ayrılacağına inanıyorum”
şeklinde konuştu.

Moldova’ya bağlı olarak, 1994 yılından beri Gagavuzya Özerk Bölgesi olarak, varlıklarını sürdürdüklerini belirten Gagavuzya Cumhurbaşkanı Mihail Formuzal, Trabzon’da olmaktan dolayı mutluluk duyduklarını belirterek;

“Burada yaptığımız ziyaretlerde ekonomik, kültürel, eğitim ve sosyal alanla işbirliklerinin geliştirilmesi için çalışmalarda bulunacağız. Kardeş milletler olarak ilişkilerimizi daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Burada gördüğümüz misafirperverlikten dolayı Trabzonlular'a teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Başkan Gümrükçüoğlu ziyaretin anısına Cumhurbaşkanı Formuzal’e telkari işlemeli kahve takımı hediye etti. (Kaynak: www.haber61.net, www.medyatrabzon.com )



HABER: Muhammet YAVRUOĞLU

AKÇAABAT FESTİVALİ 16 TEMMUZ’DA BAŞLAYACAK


Akçaabat Belediyesi'nce bu yıl 20.si düzenlenecek olan Akçaabat Müzik ve Halk Oyunları Festivali 16- 20 Temmuz tarihleri arasında yapılacak. Festival, 16 Temmuz’da TEMSİLİ yayla göçü ile başlayacak.



Akçaabat belediye Başkanı Şefik TÜRKMEN, düzenlenecek olan festivale yerli ve yabancı çok sayıda grubun davet ettiklerini belirterek;


“ Festivalimize, kendi ilçemizden ve yakın çevremizdeki ilçelerin folklor ekipleri yanında, yurt dışından Azerbaycan, Romanya, İran, Makedonya, Bulgaristan, Yakutistan ve yurtiçinden ise Ankara, İstanbul, Gaziantep ve Edirne illerinden folklor ekipleri katılacaktır” dedi.

Sanatçılardan Hüseyin Turan, Hülya Polat, Altay ve daha birçok yerel sanatçı Akçaabat festivaline katılacakları belirtildi.


FESTİVAL PROĞRAMI

16 TEMMUZ 2010 CUMA GÜNÜ:

Saat 17.00

Festival, Atatürk Anıtına Çelenk konulması ve İstiklal
Marşının okunmasıyla başlayacak.

Saat 17.30

Festival kortej yürüyüşü, Azerbaycan-Romanya–İran-
Makedonya-Bulgaristan-Yakutistan-Ankara-İstanbul-
Gaziantep-Edirne yörelerine ait halkoyunları grupları,
Akçaabat Folklor Derneği ve yöresel gruplar ve
Halkımızın katılımıyla gerçekleştirilecek olup, temsili
Yayla Göçü Canlandırılacaktır.

Saat 18.00

Akçaabat Sahil Park’ta yöresel sanatçılar Ahmet Akyüz-
Hayri Yaşar Karagülle’nin yöresel türküleriyle büyük
Horon halkası kurulacaktır.

Saat 18.30

Akçaabat Sahil Park’ta, Atilla Alp Bölükbaşı’ya ait
Fotoğraf Sergisi ve Karma Yağlıboya Resim Sergisi Gezilecektir.

Saat 20.15

Festival alanında Açılış konuşmaları ve
sponsor firmaların tanıtımı,
Halkoyunları gruplarının gösterileri,
Yöresel Sanatçılardan Hayri Yaşar Karagülle’nin Programı,
Adnan Bayraktar ve Grubunun Tango gösterisi,
Şiir sunumu ardından,
Hüseyin TURAN konseri yapılacaktır.


17 TEMMUZ 2010 CUMARTESİ GÜNÜ:

Saat 16.00

Akçaabat İlçe Merkezinde Halkoyunları gruplarının Gösterileri

Saat 17.00

Sahil Park’ta Olta ile Balık Tutma Yarışması

Saat 19.30

Festival alanında Halkoyunları Grupları gösterileri,
Voleybol turnuvası ve Sokak Basketbolu ödül töreni
Yöresel Sanatçı Meryem Akyüz’ün programı,
Adnan Bayraktar ve Grubunun Tango gösterisi
Akçaabat Gençlik Merkezi Pop Grubu konseri
Şiir sunumunun ardından,
Hülya POLAT konseri yapılacaktır.


18 TEMMUZ 2010 PAZAR GÜNÜ:

Saat 16.00

Şehir merkezinde Halkoyunları gruplarının gösterileri,

Saat 17.00

İlçemiz Sahil Parkta Çocuklara Yönelik Resim yarışması,

Saat 19.30

Festival alanında Akçaabat Gençlik Merkezi Pop Grubu Konseri,
Yurtiçi ve yurt dışı halkoyunları gruplarının gösterileri,
Sponsor firmaların ödül töreni,
Yöresel Sanatçımız Ahmet Akyüz’ün programı,
Zeynep BİRİNCİ konseri,
Şiir sunumunun ardından,
Havai fişek gösterisi ve
ALTAY konseri yapılacaktır.


20 TEMMUZ 2010 SALI:

Geleneksel HIDIRNEBİ YAYLA ŞENLİĞİ yapılacaktır.



HABER: Muhammet YAVRUOĞLU

12 Temmuz 2010 Pazartesi

Doğu Türkistan İçin Yürüdüler



Trabzon TÜRK OCAĞI, Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı katliamı
bir yürüyüşle protesto etti.


Filistin halkına karşı yapılan işgal ve katliamlar nedeniyle İsrail’e karşı gösterilen tepkilerin bir benzerinin Çin’in zulmü altında ezilen DOĞU TÜRKİSTAN(ÖZERK UYGUR TÜRK CUMHURİYETİ) için gösterilmediğini belirten Trabzon Türk Ocağı üyesi bir grup genç, Ortahisar’dan Atatürk Alanı’na doğru yürüyerek, geçtiğimiz yıl Temmuz ayında Çin Halk Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistan’da Müslüman Türk Ahaliye uyguladığı katliamları protesto ettiler.
Ortahisar’daki Kanuni Anıtı önünde toplanan bir grup Türk Ocağı üyesi genç, Doğu Türkistan Meselesi’ne dikkat çekmek ve Uygur Türk’lerine destek vermek için Uzun Sokak Caddesi’nden Taksim Atatürk Alanı’na kadar yürüdü. Yapılan yürüyüş sırasında sık sık marşlar söyleyerek, sloganlar attılar.

Atatürk Alanı, Atatürk Anıtı önünde toplanan protestocu grup adına konuşan Türk Ocağı üyesi Berkant Parlak, Doğu Türkistan’ın Çin’de Uygur Türk’lerinin yaşadığı özerk bir Türk bölgesi olduğunu, ancak bölgeye özerk denilse de Çin’in işkence ve soykırımı ile yıllardır bölgedeki Türk ve Müslüman nüfusa baskı uyguladığını söyledi.

“Onlarca yıldır şehit edilen Uygur Türk’ü soydaşlarımızın bu durumunu, basın-yayın ve etkin siyasette bulunan siyasetçilerce dile getirilmemektedir” diyen Parlak;

Çoğunlukla 60 yılı içine alan, ama yüz yıllardır yok edilme, soykırıma uğrama siyasetine maruz kalan soydaşlarımızın deyim yerindeyse bıçağın kemiğe dayanmasıyla, sessiz çığlıkları geçen yıl haklı bir başkaldırıya dönüşmüştür. Tarihler 5 Temmuz 2009’u gösterdiğinde yıllarca süren baskıya dayanamayan Uygur Türk’ü soydaşlarımız, haklı başkaldırısına sabaha karşı başlamışlardır.

Çin’li polislerin ve bazı soysuz Çin polisinin desteğiyle kışkırtılan Çin’li işçilerin saldırısıyla ilk önce 18 Uygur Türk’ü şehit edilmiştir. Panzerlerle çoluk çocuk-yaşlı demeden soydaşlarımızın canlı canlı bedenlerinin üzerinden geçilmiş, bedenleri ezilerek, şehit edilmişlerdir.

Bu olayın ardından seslerini yükselten binlerce soydaş Uygur Türk’ü evlerinden, ana-babalarından, eşlerinden, çocuklarından zorla alınarak tutuklanmış, işkence ve tutuklu evlerine götürülmüş ve daha da önemlisi ata soydaşımızın birçoğu şehit edilmiştir.

Bu sene Filistin için çıkan sesler, Çin katliamları için nerede? Hümanist geçinenler, milliyetçi geçinenler, Müslüman geçinenler bunu neden göz ardı etmektedir.

Türk kardeşlerini unutmayan milletimiz bu soykırıma da tepkisini koymalıdır. Şimdi sıra Sen’de Ey Türk Milleti”
dedi. (www.medyatrabzon.com - 12 Temmuz 2010)

HACISALİHOĞULLARI DÜZKÖY YAYLASINDA TOPLANDILAR


Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşayan Hacısalihoğulları Ailesi Mensupları,
3. Birlik Toplantısı için 11 Temmuz 20120 Pazar Günü Trabzon İli,
Düzköy(Haçka) Yaylasında büyük bir coşkuyla bir araya geldiler.


Hacısalihoğulları Ailesi, Türkiye’de geniş bir yelpazeye sahip ailelerdendir. Bu ülkeye, tarihin derinliklerinden gelen bir hizmet aşkı, tutkusu onları birleştirmiş. Ülkede örnek bir aile olmanın, olabilmenin sorumluluğu ile mücadelelerini yürüten bir ailedir. Vatanın birlik ve beraberliği için her zaman en ön safta yer almışlar ve almaya da devam etmektedirler. Türkiye’nin birlik ve beraberliğinin çimentosu, harcı olmuşlardır.

Bu tarihi misyonunu yerine harfiyen yerine getiren Hacısalihoğulları, Türk ve İslam hamuruyla yoğrulmuş, Alparslan’ların, Kılıçarslan’ların, Osman ve Orhan gazilerin, Yavuz ve Kanunilerin yiğit torunları olarak, birlik ve beraberlik için Anadolu Türk birlik ve bağımsızlığının teminatı olmanın verdiği şevkle Dernek Başkanlığının çağrısını duyanlar Trabzon Düzköy Yaylasına koşmuş.

Rahatsızlığı nedeniyle bu tarihi buluşmaya katılamayan Hacısalihoğulları Derneği Başkanı Keleş Hacısalihoğlu’nun yerine onun eksikliğini aratmayan, Trabzon Şoförler Cemiyeti eski Başkanı Engin Hacısalihoğlu, koşuyor, koşturuyor, başarısını kanıtlıyor. Bir aksaklık çıkmaması için çırpınıyor. Öyle ya bir ailede bile 3- 5 çocuğu bir araya getirmenin zorluğunu bilenler onun bu gayretini takdirle karşılıyorlar.

Evet, coşku dolu gönüllerle Düzköy Yaylasına koşan Hacısalihoğulları, Birlik Otağında toplandılar. Adeta Düzköy Yaylasındaki yüce dağın başında bir günlüğüne de olsa bir köy, bir büyük oba oluştu. Her taraf insanlarla, Hacısalihoğullarıyla kaynaştı.

İnsanlar tanıştı, konuştu, birlik oldu. Buluşmaya ilk gelenler arasında Gümüşhane Valisi Enver Salihoğlu vardı. Hacısalihoğullarının 3. Büyük Buluşmasına eşiyle birlikte geldi. Ardından Trabzonspor As Başkanı Hayrettin Hacısalihoğlu da eşiyle birlikte Hacsalihoğulları’nın geçici obasına geldi.

Dernek Başkanı Engin Hacısalihoğlu, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Suat Hacısalihoğlu’nu merak ediyordu. Ama yoğun programı nedeniyle henüz obaya gelememişti. Bu arada program başladı. Ve nihayet TTSO Başkanı M. Suat HACISALİHOĞLU da geldiler.


Programın sunuculuk görevini Bölgemizden uydu yayını yapan “Mavi Karadeniz Televizyonu”ndan Gülşah KAYA yürüttü.

Açılış konuşmasını yapan Dernek Başkanı Engin HACISALİHOĞLU, Derneğin amaç ve hedeflerini sıraladı. Ve “Amacımız, Hacısalihoğulları arasında eğitim, sosyal ve sağlık alanlarında birlik ve beraberliğimizi sağlamaktır” dedi.


Ardından Kürsüye çıkan Gümüşhane Valisi Enver SALİHOĞLU, birlik ve beraberlik mesajı verdi:

“Ülkemize ta Orta Asya’dan gelip bu ülkeyi yurt tutan, vatan yapan tüm insanları sevgi ve saygılarımla anıyorum.

Ailelerin en temel görevi eğitimdir. Hele kendisini köklü aile sayan aileler için bu daha da önemlidir. Hacısalihoğulları büyük bir ailedir. Bütün aileleri toplumun eğitimine katkı sağlamaya, çocuklarını iyi yetiştirmeye davet ediyorum.

Şüphesiz bizim ailemizin iyi aile olması, diğer ailelere karşı bir üstünlük değildir. Bütün aileler, Türkiye’de yaşayan bütün insanlar iyi bir geçmişe sahiptir. Bizim yoğunluğuz bilakis Türkiye için bir güçtür, önemli bir destektir. Başkalarına üstünlük anlamımda değildir.

Dâhili olarak başkalarına hizmet etmeyi, hürmet etmeyi şiar edinmiş bir aileyiz. Babalarımızdan, babalarımız kendi babalarından yedi sülalesinden böyle görmüş bir aileyiz. Başkalarına üstünlük sağlamak yerine başkalarına hürmet etmeyi, başkalarıyla paylaşmayı sağlamalıyız. İyi ki böyle bir ailenin çocuğuyum. Bu ailenin bir evladı, ferdi olarak, ailemizle gurur duyuyorum. Hepinizle gurur duyuyoruz.

Türkiye birçok sorunla mücadele ediyor. Bu sorunların paylaşılmasında Hacısalihoğlu ailesi, her zaman önemli görevler üstlenmiştir, Bundan sonra da üstlenecektir. Hiçbir sorunlarının olmaması insanların aynı oldukları, aynı düşündükleri anlamına gelmez. Türkiye hizmet bakımından, İnsanlığa hizmet bakımından ailelere hizmet bakımından mutlaka farklılık olacaktır. Böyle bir ailenin ülkeye çok yararlı olacağına inanıyorum.

Bu etkinliği düzenleyen başta Engin Bey ve derneğin temelleri atan Keleş Bey kardeşimize teşekkürler ediyorum. İnşallah bu bayrak elden ele devam eder. Daha genç kardeşlerimiz birlik beraberlik, rekabetten ziyade birlik beraberlik içinde elden ele bu bayrağı en iyi şekilde taşırlar. Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum” dedi.

Daha sonra mikrofon gezdirilerek, söz Mualla Hacısalihoğlu:
“Ben 85 yaşındayım. Hukukta, tıpta ve her yerde, eğitimde okuyun, okuyun… İşte bu kadar…” dedi.

Ardından Düzköy Belediye Başkanı Salih Bakal;

“Hacısalihoğullarını Düzköy Yaylasında ağırlamaktan şeref duyuyoruz. Ve Düzköy yaylamızı seçtiklerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz” dedi.

Ardından Cumhuriyet Savcısı olduğunu öğrendiğimiz bir Hacısalihoğlu;

“Hacısalihoğullarının şanlı tarihinden, geçmişinden hep gurur duyduk. İnşallah Başkan Engin Hacısalihoğlu’nun katkılarıyla daha da güzel şeyler olur” dedi.

Konuşmaların ardından müzik eşliğinde horon oynadı. Ardından davetlilere etli pilav, ayran ve baklava ikram edildi. Ayrıca isteyenler geçici obada kurulan kasaplarda et, köfte yeme ve gezici manavdan meyve ve benzeri ihtiyaçlarını giderme fırsatı buldular.

Ayrıca geçici obada kurulan diğer seyyar mağazalarda alışveriş yapmak isteyenler bu fırsatı değerlendirdiler.


Daha sonra Trabzon İskenderpaşa Camiinin Müezzini Davut Süer hocanın yaptığı duaya herkes elerini kaldırarak, amin sesleriyle oba inledi.

Verilen yemek arasından sonra davul zurna eşliğinde folklor ekibinin horonuyla ve müzik ile devam edilen buluşmada genç kızların 10 TL. den sattıkları tükenmez kalemlerde yazan numaralara bisiklet çekilişleri yapıldı. Ancak sunucu Gülşah Kaya’nın yaptığı tüm çekilişlerde çıkan numaraların taliplileri ortaya çıkmadı. Bisikletler Derneğe kaldı.

HABER ve FOTOĞRAFLAR: Muhammet YAVRUOĞLU


3. HACISALİHOĞULLARI BULUŞMASINDAN GÖRÜNTÜLER: